Özvar, Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) ve Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) koordinasyonunda Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Çok Amaçlı Salon’da düzenlenen “YÖK-Bursa İş Dünyası Buluşması” etkinliğinde yaptığı konuşmada, modern şehirlerin ekonomik, sosyal ve kültürel anlamda gelişmesinin ve bunun sürdürülebilir olmasının kamu ve özel sektörle üniversitelerin iş birliği sayesinde mümkün olabildiğini söyledi.
Yükseköğretim kurumlarındaki bilgi birikimi, yetişmiş insan gücü ve araştırma potansiyeliyle sanayinin deneyimi ve finansal gücünü birleştirerek gerçekleştirilen kurumsallaştırılmış faaliyetlerin “üniversite-sanayi iş birliği” olarak tanımlandığını belirten Özvar, yenilikçi teknolojinin gelişmesine öncülük eden üniversitelerin bilimsel birikimin oluşmasında da etkin rol oynadığını vurguladı.
Özvar, yükseköğretim kurumlarının nitelikli akademisyenlerinin, bulundukları bölge ve ülke için büyük bir entelektüel sermaye oluşturduğuna değinerek, “Çalışmaları kimi zaman yeterince değerlendirilemeyen bu akademisyenlerin, sanayinin teknolojik dinamosu olarak tasarım ve üretim süreçlerine dahil edilmesi fevkalade elzem bir konudur.” görüşünü aktardı.
Son yıllarda Türkiye’de Ar-Ge harcamalarının gayrisafi yurt içi hasıla içindeki payının binde 7’lerden yüzde 1’lere yükselmesinin, yeterli olmamakla memnuniyet verici olduğunu ifade eden Özvar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ülke olarak hedefimiz bu oranı yüzde 2’nin üzerine çıkarmaktır. Üniversitelerimizde Ar-Ge harcamalarının gayrisafi yurt içi hasılası içindeki payı 2020 yılında binde 31 olarak gerçekleşmiştir. YÖK olarak önümüzdeki yıllarda bu oranı en az iki katına çıkarmayı planladığımızı paylaşmak isterim. YÖK olarak ülkemizin nitelikli Ar-Ge elemanı ihtiyacını karşılamak adına önemli adımlar atmak istiyoruz. Türkiye’nin ihtiyacı olan öncelikli alanlarda ve kritik teknolojiler konusunda disiplinler arası doktora burs programı olan YÖK 100/2000 Projemizdeki bursiyer sayımız 5 bine yaklaşmış olup program ilk mezunlarını vermeye başlamıştır. Bu projenin amacı sadece ülkemizin öncelikli alanlarında akademisyen yetiştirmek değil, özel sektörün ihtiyaç duyduğu doktora ve Ar-Ge personelini de yetiştirmektir. Bu konuda YÖK olarak üzerimizde düşen sorumluluğu yerine getirdiğimizi ve bundan sonra da artarak getirmeye çalışacağımızı da ifade etmek isterim.”
YÖK’ün gündemi “eğitim-istihdam ilişkisi”nin güçlendirilmesi
Prof. Dr. Özvar, YÖK’ün ilerleyen dönemde gündeminde yer alacak konulardan birinin eğitim-istihdam ilişkisinin güçlendirilmesi olacağına dikkati çekti.
TÜİK hane halkı iş gücü anketi verilerine göre 2019 yılında yükseköğretim mezunu gençlerdeki istihdam oranının yüzde 68,5 civarında olduğu bilgisini veren Özvar, şunları kaydetti:
“Her yıl üniversite mezunlarının iş gücüne katılım oranlarının da artmasının yanı sıra nitelik uyuşmazlığı ve üniversite mezunu gençlerin işgücü piyasasına geçişte yaşadıkları sorunlarla birlikte sürdürülebilir ekonomik büyüme perspektifi içinde istihdam kapasitesinin artırılmasının yanı sıra ekonominin ihtiyaç duyduğu beşeri vasıfların gençlerimize kazandırılması önümüzdeki yıllarda hepimizin en önemli gündem maddesi olması zorunludur. Türkiye’de iş gücü piyasası koşullarına ilişkin beklentilerin ötesinde yükseköğretime yönelik talep gittikçe artmaktadır. Söz konusu talebi karşılamaya yönelik olarak son yıllarda yükseköğretim kurumlarında gözlenen hızlı artış üniversitelerimizdeki programlar ve bu programlardaki eğitimin içeriğini yani kalitesini tartışılır hale getirmiştir.”
YÖK tarafından geçen yıl geleceğin meslekleri çalışması kapsamında Ankara’da, üniversite ve iş dünyasının üst düzey temsilcilerinin katılımıyla bir günlük çalıştay yapıldığını hatırlatan Özvar, bunun ardından pek çok alanda ön lisans, lisans ve lisansüstü programlarının açıldığını belirtti.
Sektörün ihtiyaçlarına binaen YÖK tarafından organize sanayi bölgelerinde meslek yüksekokulu açılmasına yönelik çalışmaların devam ettiği bilgisini veren Özvar, şöyle konuştu:
“İstihdamı artırmaya yönelik üniversite öğrencilerinin sektörü tanımaları, iş hayatına uyum sağlamaları ve mesleki tecrübe edinmeleri ve gerçek üretim ve hizmet ortamlarında yetişmelerini temin etmek amacıyla geçtiğimiz birkaç ay içinde ‘Uygulamalı Eğitimler Çerçeve Yönetmeliği’nin çıkartılmış olduğunu paylaşmak isterim. YÖK olarak eğitim ile istihdam ilişkisini güçlendirmek için yeni perspektifler belirlemeye ve üniversite, sanayi iş birliklerini artırmak için yeni modeller geliştirmeye paydaşlarımızın desteğiyle önümüzdeki dönemde daha fazla gayret sarf edeceğiz.”
“BUTEKOM’da Nanoteknoloji Mükemmeliyet Merkezi çalışmalarımıza devam ediyoruz”
BTSO Başkanı İbrahim Burkay da 120 milyon liralık yatırımla hayata geçirdikleri Bursa Teknoloji Koordinasyon Merkezinin (BUTEKOM), Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu üniversite-sanayi iş birliğinin güçlendirilmesi adına önemli bir model olduğuna işaret etti.
Bazı disiplinlerde sahip olduğu Ar-Ge altyapısını akademik çalışmalara da açan BUTEKOM’un, Bursa’daki üniversite-sanayi iş birliğinin güçlenmesine önemli katkılar sağladığını bildiren Burkay, şunları anlattı:
“Tekstil ve Teknik Tekstil Mükemmeliyet Merkezi ve İleri Kompozit Malzemeler Araştırma ve Mükemmeliyet Merkezinin yer aldığı BUTEKOM’da Nanoteknoloji Mükemmeliyet Merkezi çalışmalarımıza da devam ediyoruz. Prototip İmalat ve Uygulama Merkezimiz de teknik tekstil ve kompozit alanlarındaki Ar-Ge çalışmalarının ticarileştirmesi ve yeni ürün geliştirmede önemli bir rol üstlenecek. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı iş birliğinde kurduğumuz Bursa Model Fabrika ile de üniversitedeki hocalarımızın yalın üretim ve verimlilik artışı konularındaki çalışmalarına katkıda bulunurken üniversite öğrencilerimize yönelik de yalın teknikler ve uygulamaları eğitimleri düzenliyoruz.”
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, BTÜ Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir, BTSO Meclis Başkanı Ali Uğur, bazı Bursa milletvekilleri ve iş insanları ile akademisyenlerin katıldığı toplantının ikinci bölümü basına kapalı gerçekleştirildi.
Çin, 38. Antarktika araştırma seferine başladı