Seki Çeşme Mahallesi Muhtarı Ünlü: Biz Vatandaşlar İle Devlet Arasında Bir Köprüyüz

İbrala.com olarak, Karaman’da bu hafta ilk olarak gerçekleştirdiğimiz röportajda, Karaman’ın tek kadın muhtarı olan Seki Çeşme Mahallesi Muhtarı Raziye Ünlü’ye sorularımızı yönelttik.

Muhtar Ünlü, İbrala.com ekibinden Burak Aköz’ün sorularını yanıtladı.

Seki Çeşme Mahallesi Muhtarı Sayın Raziye Ünlü Hanımefendi ile beraberiz. Bize kendinizden biraz bahseder misiniz?

Ünlü: İsmim Raziye Ünlü, Seki Çeşme Mahalle Muhtarıyım. 46 yaşındayım, iki çocuk annesiyim. Daha önce ev hanımıydım, 21 yıldır Seki Çeşme Mahallesi’nde oturmaktayım. Esnaflık yaptım daha öncelerinde 11 yıl öbvür muhtarımızın azalığını yaptım, birinci dönem azalık yaptım, bayan arkadaşlarımızın bayan muhtarlarımızın. Bu şekilde devam ediyor yaşantım.

Muhtarın görev ve sorumlulukları nelerdir?

Ünlü: Muhtarın görev ve sorumlulukları şöyle, ben bayan olduğum için öbür muhtarlarımıza nazaran, biraz daha sorumluluğumun fazla olduğunu düşünüyorum. Bu kovit dönemimde, zaten seçimlerden hemen sonra böyle bir talihsiz olay ile karşılaştık. Normalde mahallemiz ile ilgili bir problem olduğunda resmi dairelerde, emniyetimizle, sayın valimizle, belediye başkanlarımızla ilgili mahallemizle ilgili olan eksiklerimizi bildirmek amacıyla, biz arada bir köprüyüz diye düşünüyorum. Resmi dairelerle, vatandaşlarımızın bir takım problemlerini, sosyal hizmetler sivil toplum kuruluşları, okullarımız ile ilgili bir problem olduğunda bunlar bu şekilde, resmi dairelere, mahallemizin Karaman’ımızın daha iyi hizmet alabilmesi için birebir sorunlara odaklanıp çalışarak, iletmeye çalışıyoruz.

Resmi olarak da, eskiden şöyle idi bir çok evraklarımız, muhtar tarafından ikametgahlar, nüfus kayıt örnekleri, muhtarımız tarafından mühürlenip veriyordu. Bu devletimizin yapmış olduğu bazı çalışmalardan dolayı E-Devlet üzerinden şuan alabiliyorlar vatandaşlarımız, bunu da burada söylemek istiyorum bilmeyen vatandaşlarımız için. Sorumluluğumuz şu günlerde bizim çok fazla. Bazı projelerimiz var belediyemiz çok güzel çalışıyor, onu burada da belirtmek istiyorum. Sorunumuz olduğu zaman gittiğimiz zaman birebir yakinen ilgileniyorlar. Sosyal yardımlaşma müdürlüğümüz çok güzel çalışıyor, mahallemizle ilgili bir problem olduğunda gittiğimizde. Görevimiz önceki döneme nazaran, şu günlerde daha fazla olduğunu düşünüyorum. Küçücük mahallemde özellikle benim Seki Çeşme Mahallesi’nde iki tane okulumuz var biri ilk okul biri orta okul diyerek. Normalde çok eski bir mahalle olduğumuz için, ben daha çok bayan olduğumdan birebir etkilendiğim bütün sorunlardan etkilendiğim için mi oluyor bilmiyorum? Günümün tamamını mahallem ile ilgili harcıyorum. Sorumluluğum, bir anne sorumluluğu, bir muhtarlık sorumluluğu, bir veli sorumluluğu, normalde muhtarın görevi evrak alıp evrak vermektir diye düşünmüyorum ben. Resmi dairelerde vatandaşlarımızın işlerinin daha kolay görülebilmesi için, yaşlımızın, öğrencimizin, bütün sorunları ile ilgilenmektir diye düşünüyorum, ben kendim öyle düşünüyorum.

Mahalle sakinleriyle aranız nasıl?

Ünlü: Mahalle sakinleri ile aram çok iyi, şöyle çok iyi. Bren bayan muhtarım ama, yetişme tarzım olarak ya da böyle yapım gereği diyeyim karşımdaki insana ben şimdiye kadar, kadın erkek ayrımı olarak hiç bakmadım. Örneğin çay ocağında oturup mahallemizin esnaflarıyla sohbet edebilen biriyim, sorunlarını dinleyebilen biriyim. Bir ev gezmesinde bayanlarla bir ev toplantılarında uğrayıp sorunlarını dinleyebilen biriyim. Karşımdaki kişi zengin ya da fakir, benim için hiç fark etmez, ben karşımdaki herkese, esnafına mahalle sakinine insan olarak bakarım, yani böyle ayrımcılık yapmadan fakiriymiş, zenginiymiş, zenginlerin işine de yardımcı olmaya çalışıyorum. Örnek veriyorum illa bir onun muhtarla bir işi yoktur, diye değil. Örneğin gidip bir sohbet etmek böyle bir yardımcı olma benim birde mahallemle ilgili bir çok kendi gözlemimle ilgili şöyle bir düşüncem var. Bunu günümüzde kovitten dolayı daha çok ihtiyacımız olacak diye düşünüyorum.

Seçim çalışmaları yaparken, bir çok ev ziyaretlerinde tespit ettiğim kadarıyla, 65 yaş üzeri yalnız yaşayan yaşlılarımız var. Eşi olmayan yalnız kalan, amcalarımız var teyzelerimiz var. Ben bunun şöyle bir çalışma olmasını istiyorum aslında. Önceki ilk muhtar olduğum zaman da söylemiştim bunu. Sayın valimizin ve İŞKUR müdürümüzün, belediyemizin çatısı altında bu Karaman’ımızın mahallelerimizdeki 65 yaş üzeri yanında kızı, oğlu, gelini olmayan yalnız yaşayan yaşlılarımıza bir haftanın belirli günleri olmazsa bile ayda bir iki kez, böyle bir evlerinin temizliği konusunda, alışverişleri konusunda yardımcı olunmasını istiyorum.

Örneğin şöyle, biz Karaman’daki mahalle olarak belediyemize ya da biz muhtarlara ayrı bir görevli verilsin İŞKUR aracılığıyla, biz bu yaşlılarımızla daha yakından ilgilenelim ve o kadar zor durumda olan aileler var ki benim mahallemde örneğin hemen ileride bir ailemiz var belki maddi olarak bir şeye ihtiyacı yok ama amcamız yatalak teyzemiz yaşlı. Vardığımda canla başla eşiyle uğraşmaya çalışıyor bakmaya çalışıyor elinden geldiği kadar. Ama biz dışarıdan böyle bir çalışma yapmış olursak eğer, devlet olarak, muhtar olarak, valilik olarak, belediye olarak, böyle bir çalışmamız olmuş olursa, günümüzde şuan ki hijyenin, temizliğin böyle kalabalığa karışmamamız gereken yaşlıların bu tür ortamlardan uzak durması gereken bir dönem olarak, bize devletimizin bu konuda bir destek olmasını istiyorum, özellikle bu konuda destek olmasını istiyorum.

İkinci bir sorunumda, sayın Cumhurbaşkanı’mızın şöyle bir seslenişi vardı, işte her aileden üç çocuk istiyorum, üç torun istiyorum, yeni evlenen çiftlerimizden hep üç çocuk istendi, çok güzel bir çağrıydı. Özellikle bu sese kulak veripte genç nesillerimiz olsun diyerek, bir çok ailelerimiz Cumhurbaşkanı’mızın sesine kulak vererek üç çocuğu olan oldu beş çocuğu olan oldu. Şimdi bu uzaktan eğitim sisteminde ben o üç çocuklu ailelerin o kadar çok zorlandığını görüyorum ki örneğin, üç öğrenci olan bir evde babanın telefonunu öğrencinin biri alıp ders çalışmaya gayret ediyor.

Annenin telefonunu öğrenciler alıp ders çalışmaya gayret ediyor. Devletimizin ve Karaman’daki sanayide ki Organize Sanayi Bölgesindeki özellikle büyüklerimizden bu desteği istiyorum. Bir çok öğrencimizin eğitimine uzaktan eğitim ile katılamadığını biliyorum. Bizim bu öğrencilerimize tablet, ailelerine yardımcı biz bize yeteriz diyerek, Cumhurbaşkanı’mız böyle bir kampanya başlattı çok güzel bir kampanya ama, biz Karaman olarak birbirimize yetmek istiyoruz. Mahalle olarak bir birimize yetmek istiyoruz. Kadınlar olarak birbirimize yetmek istiyoruz. Ama çok sıkıntılı süreçler yaşıyoruz. Ben şuan sade muhtarlık görevim olarak değil, mahalledeki bu tür sorunların ve Karaman’ımızdaki bu tür sorunların çok olduğunu biliyorum v büyüklerimizden destek istiyorum bu konuyla ilgili.

Engelli kardeşlerimiz var, evinden çıkamayan engelli vatandaşımız var örneğin 44 yaşında Recep’imiz var engelli tekerlekli sandalyesinin üzerinde evinden bile çıkamayacak durumda babasını kaybetti. Ben arada ona oyuncak arabalar alıp götürüyorum. Böyle küçük kamyon, traktör falan alıp götürüyorum onu mutlu edebilmek için. O kadar çok mutlu oluyorlar ki, 5-10 liralık bir araba, hadi olsun 20 liralık bir araba. Bu dönemde haberleri izleyerek, etkilenip de bunalıma giren mahallemizde o kadar çok çocuklarımız, engelli vatandaşlarımız, yaşlılarımız var ki biz sadece muhtarlık görevimiz olarak değil, vatandaş olarak mahalle sakini olarak, el ele verip biz bize daha iyi bir şekilde yetmek istiyoruz.

Mahallenin ana problemleri nelerdir? Varsa bu problemleri gidermek için neler yapıyorsunuz?

Ünlü: Ana problemlerimizden temel olarak, Seki Çeşme Mahallesi eski bir yerleşim yeri eski bir mahalle olduğu için belediyemizin yapmış olduğu çalışmalarda eski virane kullanılmayan evlerimiz yıkıldı, temizlendi. Park yeri olarak kullanılıyor ama, ben mahallemdeki bu tür yerlerin daha gelişmiş bir mahalle olarak görünmesi için tarihi evlerimizin restore edilmesini istiyorum. Çünkü eski tarihi evlerimiz var, imara açılmasını istiyorum. Mahallemizdeki bazı yerlerin imar problemleri var, sit alanı olarak göründüğü için. Bu konuda da emniyetimizin çok zorlandığını biliyorum. Örneğin hemen muhtarlık büromun yanında vakıfa ait yıkık dökük bina olduğunu. Ben bayan muhtar olmama rağmen akşama kadar bazen iki üç defa oraları ziyaret ediyorum bu yıkık yerleri. Baktığım zaman içinde gençlerimiz öğrencilerimiz, uyuşturucu bağımlısı olan gençlerimiz, bunların daha düzenli daha güzel bir mahalle olmasını istiyorum yapı olarak bu problemimiz var. Artı bir de bizim bu, ara sokaklarımız var mahallelerimizde örneğin, Abbas Mahallesi, Koçakdede, Seki Çeşme Mahallesi’nde bizim bu mahallelerimizde olumsuz işlerle uğraşan gençlerimiz diyeyim. Hani MOBESE kameramız yok. Aralarda esnaflarımız yok bu ara sokaklarda, geceleri bazen silah sesleri duyuluyor, olumsuz şikayetler geliyor. Emniyetimizde canla başla çalışıyor ama düzenli bir mahallemiz olmadığı için, eski bir mahalle aralarda esnaflarımız falan yok esnafımız olmuş olsa güvenlik kamerası olur bu tür sorunların çözülmesini istiyorum mahallemle ilgili.

Bir de şunu istiyorum yaşlılarımızı aile doktorlarımız olabilir. Devletimizin özellikle bu kovid sürecinde öğrencilerimiz ve yaşlılarımız evde kalmak zorunda kalan yatalak hastalarımız engellilerimiz tespit edilip psikologlar eşliğinde ziyaret edilmesini istiyorum.

Bir kardeşimizin kapının camlarını pencerenin camlarını kırdığını biliyorum, sokağa çıkma sürecinde engelli bir kardeşimizin, annesi beni çağırdı ve benim gittiğimde sakinleşiyor. Yani belediyenin itfaiyesi yolu ilaçlarken geçtiği zaman bile mutlu oluyor hani bize hastalık gelmeyecek diye. Biz bunu bir birimize anlatabilirken, anlatamayan hastalarımız var, anlayamayan hastalarımız var. Bununla ilgili de devletimizin bu hastalarımızı bu engelli kardeşlerimizi tespit edip, evlerde ziyaret edip moral vermelerini istiyorum. Bu tür sorunlarımız var.

Muhtarlık görevini yaparken, başınızdan geçen ilginç anlar ve zorlandığınız anlardan bahseder misiniz?

Ünlü: Zorlandığımız anlar çok, şöyle çok. Şimdi bazı anneler, bazı aileler gelip muhtarım benim işte şuna ihtiyacım var, işte kömüre ihtiyacım var. Erzağa ihtiyacım var ya da faturamı ödeyemedim diyerek geliyorlar ama. Şimdiki çocuklarımız gençlerimiz böyle biraz büyük olan çocuklarımız, böyle bir yardım erzak iletildiği zaman mahcup oluyorlar.

O yüzden zorlandığım konular, mahalle sakinlerimizi inciltmeden, rencide etmeden komşularına bile işte bak bak yardım alıyorlar bunlara yardım geliyor denilmesini istemediğim için genellikle akşamları, genellikle dış kapılarına aşağı erzak kolilerini koyuyorum ve benimle karşı karşıya gelip de o mahcubiyeti o şeyi yaşasınlar istemiyorum.
Şöyle küçük bir anım var. Bir büyüğüm dedi ki muhtarım bir on koli erzak hazırlayacağım. Mahallende ihtiyaç sahibi olan birilerine verir misin? Tespit ettim gönderdim erzakları. Bana şöyle bir mesaj geldi. O gün erzak gönderdiğim gün akşam, çocuk pirinç pilavı istemiş, bu Karaman’da ve Seki Çeşme Mahallesi’nde. Pirinç pilavı istemiş, Bu kızımız 5 ya da 6 yaşında bir kızımız. Annesi demiş ki kızım, şuan paramız yok, çok paramız olsun o zaman alırız, şimdi bulgur pilavı yiyelim. Ben o koliyi gönderdiğimde açtığı zaman aile, çocuk içindeki o pirinç paketini görünce o kadar çok çığlık atmış ki anne biz zengin mi olduk? Paketin içinden çıkan bir kiloluk pirinç paketi. Düşünsene bir dışarıdan bakıldığında şöyle bir baktığın zaman böyle bir aile olabileceğini düşünmüyorsun. Baktığın zaman. Ama ben bayan olduğum için mahalle sakinlerimin dolabını açtığımda örneğin bir çay içmeye gittiğimde, bir çay ikram ettiklerinde, evlerinin durumuna baktığımda şu zamanda esnafı, mahalle sakini herkes zor bir süreç geçiriyor.

Etkilendiğim olayın en çok etkilendiğim olayın biri bu. Biri de engelli kardeşlerimizi ziyarete gittiğimde, maske taktığım zaman beni tanıyamıyorlardı, dış kapıdan böyle maskeyi çıkarıp da selam verdiğim zaman dili dönmüyor, muhtar geldi diyemiyor ama o kadar güzel çığlıklar atıyor ki onlar bir ziyaretçileri geldiğinde. Elinde küçük bir oyuncakla bile kapıya geldiği zaman. Ben büyüklerimizden şunu istiyorum. Karaman’da durumu iyi olan ailelerimizden hayırsever kardeşlerimizden, öğrencilerimize bu zor dönemde mahalle sakinlerimize biz aracı olmaya vesile olmaya hazırız. Bire bir hazırız burada 24 saat arayabilirler. Küçükte olsa ben bir hayır vereceğim ama çok az bir mebla diye düşünmesinler. 10 Lira ile 20 lira ile bile mutlu olacak çocuklarımız var bizim. Bir paket pirince sevinecek mahalle sakinlerimiz var bizim. 65 yaş üzerinde ziyaretçileri gelmeyen ziyaretçilerimiz var bizim.
Şimdi gelip de muhtarım benim elimde şu kadar bir asla az ya da çok demeden birebir canla başla biz onlara burada aracı olmaya hazırız. Her zaman arayabilirler. Bu zorlu süreci atlatmamız için özellikle sanayi esnaflarımdan bunu rica ediyorum. Öğrencilerimize yaşlılarımıza bu tür mahallemizde ki kişilere biz bire bir aracı olmaya hazırız.

Umreye gidecek olan vatandaşlarımız gidemediler, hacca gidecek olan vatandaşlarımız gidemediler. Bir çocuk sevindirmenin bile bir hac sevabı kadar, büyük bir sevabı olduğunu bilen büyüklerimden rica ediyorum. Benim 8.sınıfa giden kızım var, o çocuğumun ders çalışışını görüyorum ben. Saatlerce telefon ekranından saatlerce ders takip edeceğim. Bir çok öğrencimizin o telefonu bile yok elinde. Bu tür şeylerde biz yardımcı olmak için hazırız. İnanıyorum ki sesimize kulak verecek olan çok insanlar var. Şu ana kadar düşünmüşlerdir belki şöyle düşünmüşlerdir. Şu ana kadar düşünmüşlerdir belki şöyle düşünmüşlerdir. Baktığın zaman evini önüde herkesin arabası var. Herkes doğalgazlı evde oturuyor. Ama doğalgaz faturalarının ne kadar geldiğini elektik faturasının bile en düşük 100 lira geldiği bu dönemde 600 lira ile asgari ücret ile 4-5 tane çocuk yetiştiren mahalle sakinlerimiz var. O yüzden sesimizi mahallemizin sesini, öğrencilerimizin sesini, yaşlılarımızın sesini duymalarını istiyorum.

Son olarak neler söylemek istersiniz?

Ünlü: Görevimi severek yapıyorum. Ama görevimi yaparken de, anlattığım bu tür sıkıntıları yaşayan mahalle sakinlerimde, çözüme ulaştığım zaman o kadar çok mutşu oluyorum ki. Bu yüzden biz bu zorlu süreci atlatıncaya kadar, bir çok duyarlı vatandaşımızın olduğunu biliyorum. En azından küçükte olsa az da olsa bir birimize moral verelim. Devletimizin vermiş olduğu bu sokağa çıkma yasaklarında, bu tür maske olaylarında vatandaşlarımızın duyarlı olup bu illet hastalıktan bir an önce kurtulup eskisi gibi mahallemiz esnafımız öğrencilerimiz vatandaşlarımızın yüzünün gülmesini istiyorum. Hepimiz çok tedirginiz, hepimiz şuan diken üstündeyiz. Bu sürecin ne zaman biteceği ile ilgili. Bununla ilgili eski günlerimize kavuşmak istiyorum, canı gönülden istiyorum. Öğrencilerimizin, yaşlılarımızın, hastalarımızın biz arada köprü olmaya hazırız. Bize ve mahalle sakinlerimize yardım eden, belediyemizden, valimizden, sosyal yardımlaşmamızdan büyüklerimize hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum buradan. Söyleyeceklerim bu kadar.

Sizin de bu ziyaretinizden dolayı size de teşekkür ediyorum, sorunlarımızı dinlediğiniz için. Güzel haberler yapmak dileğiyle. Bu sorunları daha güzel böyle etkinlikler de, daha güzel eski günlerde ki gibi toplantılarda, güzel şeyler yapıldığı zaman her zaman yine ziyaretimize bekleriz. Güzel haberler yapmak için gelin bundan sonra. Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum.

Haber: Zülküf Atael / Burak Aköz