Günlerdir kamuoyu gündemini meşgul eden Karaman’daki toplantı krizine ilişkin karşılıklı taraflardan açıklamalar gelmeye devam ediyor. Son olarak CHP Karaman Milletvekili İsmail Atakan Ünver açıklama yaparak “derdimiz kimseyle polemik yapmak değildir” dedi.
Ünver açıklamasında şunları kaydetti: “Bir kaç gündür kamuoyumuza yansıyan Yunus Emre Anma Yılı, Yunus Emre ve Türkçe Yılı ve Dünya Dili Türkçe kampanyası ile ilgili açıklama ve görüşler sebebiyle bir kez daha açıklama ve değerlendirme yapma zarureti doğmuştur.
Birinci husus olarak şunu belirtmeliyim ki, önceki açıklamama sebep teşkil eden 5 Şubat tarihli toplantının özelliği, 2021 yılının Türkiye için “Yunus Emre ve Türkçe Yılı” ilan edilmesi ve “Dünya Dili Türkçe” adlı bir kampanya düzenlenmesine dair, 30 Ocak 2021 tarihli Cumhurbaşkanlığı genelgesinin Resmi Gazete’de yayımlanmasından sonraki ilk toplantı olmasıdır. Zira her ne kadar, 2021 yılı UNESCO tarafından daha önce “Yunus Emre Anma Yılı” olarak ilan edilmişse ve bu meyanda bazı çalışmalar başlatılmışsa da anılan Cumhurbaşkanlığı genelgesinden sonra 2021 yılı, “Türk Dilinin Başkenti” ve “Yunus’un Diyarı” olan Karamanımız için başka bir boyut ve önem kazanmıştır. Yunus’u anmanın yanında Türkçe’nin de kampanyanın temaları arasına alınması, Türk Dilinin Başkenti sıfatını taşıyan Karamanımızın elini daha da güçlendirmiştir. Bu itibarla toplantının ilkliği, Karaman’ın elini güçlendiren 30 Ocak 2021 tarihli Cumhurbaşkanlığı genelgesinin hemen ertesinde ve milletvekili düzeyinde siyasi katılım olduğunun kamuoyuna açıklandığı ilk toplantı olmasındandır. Daha önceki toplantılar, olsa olsa UNESCO’nun ilanıyla ilgilidir.
İkinci husus olarak da şunu belirtmeliyim; 5 Şubat tarihli toplantının Valilik sitesindeki haberinin başlığı “Yunus Emre Etkinlikleri Proje Toplantısı Gerçekleştirildi” şeklindedir. İlk açıklamada, sonradan Sayın Valimiz tarafından yapılan basın açıklamasında ifade edildiği gibi, toplantının talep üzerine yapıldığından ve bilgilendirmenin de sadece talep edenlere yönelik olduğundan bahsedilmemiş, katılımcılar tek tek sayılarak katılımcıların bilgilendirildiğinden bahsedilmiştir.
Üçüncü olarak da Sayın Valimizin, yürütülen proje kapsamında Valilikçe “halkımızın görüş ve önerilerine sunulması düşünülen projeler ile ilgili bilgi almak ve katkı sunmak” noktasında bir isteğim olursa, tüm vatandaşlar gibi, bana da kapılarının açık olduğu yönündeki nezaket beyanına teşekkür ederim. Ben, Karaman için böylesine önemli bir konunun kişiye özel toplantılar yoluyla konuşulması yönteminin doğru olmadığı kanaatindeyim. İlk açıklamamda da belirttiğim üzere, Karamanlılar olarak Yunus Emre ve Türkçe hepimizin hassasiyetidir. O nedenle Karaman için önem taşıyan böylesi bir konuda “bilgi almak isteyen ve projelere katkı sunmak isteyen gelsin, kapımız açık” yaklaşımı yerine, “Karamanımızın topyekün harekete geçirilip kamusal ve sivil ortak akıl kullanılarak herkesin içselleştirebileceği bir tavrın belirlenmesi ve Karaman’ın kampanyanın merkezi olmasının sağlanması” için ildeki tüm potansiyeli ve mekanizmaları harekete geçirecek bir yaklaşımın ortaya konması gerekir. Bu noktada görevin sahibi bellidir; benim söylediklerim yönteme ve içeriğe ilişkindir.
Son olarak şunu söylemeliyim; derdim, Sayın Valimizle veya bir başkasıyla polemik yapmak değildir. Mesele şudur: Yıllardır yücelttiğimiz ve 1961’den bu yana kutlayıp andığımız Karaman’a ait değerler üzerinden,
Karamanımızın tanıtımı ve bu değerlere yıllardır nasıl sahip çıktığımızın tüm Türkiye’ye anlatılabilmesi için ciddi ve önemli bir fırsat doğmuştur. Bu fırsat iyi değerlendirilmeli, hatta kaçırılmamalıdır.
Karamanımızda Yunus Emre ve Türkçe konusunda söz söyleyebilecek, fikir üretebilecek kültür ve sanat dernekleri, yazar dernekleri, tanıtım dernekleri, gazetecilerin örgüt ve dernekleri, çok kıymetli gazeteci ve düşün insanları, Yunus Emre’nin hoşgörüsü ve Karamanoğlu Mehmet Bey’in Türkçe’ye sahip çıkan dirayetiyle yoğrularak yetişmiş ciddi bir insan kaynağı ile yıllardır Karamanımızın tanıtımı için faaliyet gösteren Karaman dışında yaşayan hemşerilerimizin kurduğu dernek ve vakıflar gibi sivil toplum örgütlenmeleri vardır. O nedenle şehrimizin tüm dinamikleri harekete geçirilmeli, kamunun ve sivil toplumun tüm potansiyeli ile el ve fikir birliği yapması sağlanabilmelidir. Bu da ancak dar kapsamdan çıkıp geniş kapsama ulaşmakla mümkün olacaktır. ” ifadelerine yer verdi.
Validen KMÜ Rektörüne Hayırlı Olsun Ziyareti