Hem dış ilişkilerde, hem siyasi arenada, hem özel sektörde hem de şehirlerin nüfuz oluşturma hedeflerinde varlığından büyük güç alınan, yokluğunda ise büyük boşluk hissi uyandıran bir kavram Lobicilik. Bugün hem dünyanın hem de ülkemizin belli başlı şehirleri, gerek yatırım alma gerekse dikkatleri kendi üzerlerine çekme adına çok yoğun lobi faaliyetleri yürütüyor. Bu çalışmalardaki başarı oranı ise şehre yatırım bolluğu ve turizm zenginliği olarak dönüyor. Peki, Karaman’ın tanıtım çalışmaları neden ağır aksak yürüyor, güçlü bir lobimiz mi yok? İzmir Karamanlılar Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Aziz Bilgine sorduk.
Karaman dışında yaşayan hemşehrilerimiz bulundukları illerde adeta birer kültür elçisi olarak görev yapıyor. Şehrimize ait milli ve manevi değerlerin, tarihi ve turistik yerlerin, yemek kültürümüzün tanıtımına ve gelişimine büyük katkılar sağlanıyor. Memleketten uzakta yaşıyor olmayı bu pencereden bakınca nasıl değerlendirirsiniz?
Aziz Bilgin: Karaman’dan uzakta yaşayan hemşehrilerimizin birçoğunun tabii ki Karaman’la sıkı bağları var halen. Aile büyükleri, akrabaları, tarlaları, mülkleri var. Hiç değilse ata mezarları var. Karaman’a farklı aralıklarla gelmelerde hem memleket özlemini gideriyor hem de bulunduğumuz şehirlerde gördüğümüz güzellikleri Karaman’a nasıl taşırız, yaşadığımız şehirlerde bulunan güzel şeylerden Karaman nasıl faydalanır diye düşünüyor, bunun derdiyle dertleniyoruz. Yani kafamızın bir kenarında hep Karaman var. Bunun yanında Karaman’ın kültürel değerlerini de yaşadığımız şehirlere taşıma gayreti içinde oluyoruz. Buralardaki sohbet ortamlarında memleketimizin kültüründen, tarihinden, yemeklerinden, hikayelerinden bahsediyoruz. Bir nevi kültürler arası köprü vazifesi görüyoruz. Bunun için bütün hemşehrilerimiz sizin de soruda belirttiğiniz gibi birer kültür elçisidir. Karaman Kültür ve Dayanışma Derneği olarak elbette bizim sorumluluklarımız daha farklı.
Bir de İzmir’in Karaman konusunda ayrı bir yeri ve önemi var. İzmir Balkan göçmenlerinin çoğunlukta olduğu bir yer ve bu göçmen nüfusun neredeyse tamamı Karaman kökenli. Bizleri yapmış oldukları bütün etkinliklere davet etmekte ve mutlaka bir mikrofon uzatmaktalar biz de elimizden geldiği kadar Karaman’ı anlatmaktayız. Ben Karaman’ın büyük bir turizm şehri olacağına inananlardanım. Türkiye’nin tamamını gezmiş bir kişi olarak diyebilirim ki Karaman bir şehir adından çok bir ülke adı gibi bilinmektedir. Mesela Samsun, Elazığ, Tokat gibi şehirlerde bile mübadele döneminde Balkanlardan gelip buralara yerleşmiş vatandaşlarımız var ve bunların yine bir çoğu Karaman kökenli. Yani Türkiye’nin hangi iline giderseniz gidin mutlaka Karaman kökenli aileler görürsünüz. Bu durumu fırsata çevirmek de Karaman sevdalılarının görevidir.
Karaman’ın çözüm bekleyen problemleri var. Bu noktada bürokratik anlamda ve siyaset mekanizması içerisinde çok sıkı bir takip ve işin üzerine ciddiyetle eğilme mecburiyeti doğuyor. Size göre Karaman güçlü bir lobiye sahip mi, mevcut potansiyelini yeteri kadar etkin değerlendirebiliyor mu?
Aziz Bilgin: Karaman’a her geldiğimde mutlaka sokakları caddeleri dolaşırım çok insanı da tanırım günlük Karaman gazetelerini ve haber sitelerini de okurum. Karaman’ın çok büyük problemleri olduğunu düşünmüyorum. Alt yapı tamamlanmış gibi. Biraz dışarı bakmak lazım geldiği düşüncesindeyim bundan sonra daha çok turizmle ilgili çalışmak gerektiğine inanıyorum. Evet, geçtiğimiz yıllarda birçok hemşehrimiz bürokratik anlamında ve siyaseten çok iyi yerlere geldiler yeterince faydalandık mı o konuda emin değilim. Şimdi de birçok hemşehrimiz yine üst düzey yerlerdeler, kapılarını aşındırmak gerektiği düşüncesindeyim. Proje hazırlamak gerekiyor, yılmadan, bıkmadan önlerine proje koymak gerekiyor. Fikir ve güç birliği olursa bu işler olur.
Karaman adına yürütülen tanıtım ya da lobi oluşturma faaliyetlerini nasıl görüyorsunuz? Bu tür tanıtım faaliyetleri akla geldikçe ya da ihtiyaç hasıl oldukça mı yapılmalı, yoksa bu tür çalışmalar kurumsal bir kimlik altında yapılıp, şehrin ihtiyaç ve istekleri sürekli olarak diri mi tutulmalı?
Aziz Bilgin: Adı bu kadar bilinen bir şehrin turizmden bu kadar az pay alması kabul edilebilir bir şey değil. Tanıtım ve lobi noktasında bir takım sıkıntılar göze çarpıyor. Şehirde de eksikler var. Balkan göçmenleri Karamanoğlu Beyliği’nin çok zengin bir devlet olduğunu, Karaman’da beylik döneminden kalma sarayları, kütüphaneleri, hanları, hamamları çeşmeleri olduğunu sanıyorlar, o şekilde canlandırıyorlar zihinlerinde. Hal böyle olunca biz onları Karaman’a getirip gezdirme noktasında çekimser kalıyoruz, cesaret edemiyoruz. Çünkü hayal kırıklığına uğramalarından endişe ediyoruz. Karaman turizme yönelik yenileme ve iyileştirme çalışmalarını mutlak suretle tamamlamalıdır, şehirde yeni rekreasyon alanları ve cazibe merkezleri oluşturmalıdır. KARTAP diye gönüllü bir grup oluştu sosyal medya üzerinden. Burada uzmanlardan da faydalanarak bir yol haritası çıkarıldı ve bu yol haritası kitap haline de getirildi. Belediye bu grubun ortaya çıkardığı yol haritasını ve ortaya konulan fikirleri mutlaka değerlendirmelidir.
–
Karaman Belediyespor Tur Peşinde!