Dünyaca ünlü uzmanlar meme kanserinde modern tedavi yöntemlerini konuştu

Moderatörlüğünü Meme ve Endokrin Cerrahisi Uzmanı Doç.Dr. Fatih Levent Balcı, Tıbbi Onkoloji Bölüm Başkanı Prof.Dr. Serkan Keskin ve Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Prof.Dr. Esra Kaytan Sağlam’ın yaptığı toplantıya  konuşmacı olarak ABD’de bulunan New York Memorial Sloan – Kettering Kanser Merkezi’nden dünyaca ünlü Genel Cerrah Prof. Dr. Mahmoud El- Tamer ve Houston MD Anderson Kanser Merkezi’nden Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof.Dr. Banu Arun ile birlikte Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen meme kanseri uzmanları katıldı.  

Türkiye ve dünyanın en önemli isimleri bir arada

Oldukça geniş bir katılımla gerçekleşen sempozyumda çeşitli meme kanseri vakaları üzerinde “Klinik aksiller lenf nodu pozitif hastlarda NeoadjuvanKemoterapi sonrası cerrahi yaklaşım”, “HER2 pozitif veya Triple negatif olup aksilla negatif (T1, 2 N0) olan meme kanserinde hangisi daha önce yapılmalı? Cerrahi mi yoksa Neoadjuvan Kemoterapi mi?” ve “Genomiktestler Luminal tümörlerde Neodjuvan KT veya cerrahi kararında yardımcı olabilir mi? Genomik test kararı sonrası Neoadjuvan KT almayan hastalarda lokal veya sistemik nüks oranları ve nedenleri?” gibi konular ele alındı. 

Meme kanserinde son yenilikler 

Doç.Dr. Fatih Levent Balcı, “Türkiye’nin ve Amerika’nın meme kanseriyle ilgili önde gelen uzmanları son yenilikleri gözden geçirmek için bir araya geldik. Meme kanseri ile ilgili uzman isimleri ağırlamanın, verdikleri güncel bilgileri paylaşmanın ve tartışmanın mutluluğunu birlikte yaşadık. Bu toplantı meme kanseri hastalarının tedavi rotalarını belirlemek üzere önemli bir anlam taşıyor. Paylaştığımız tedavi yöntemlerinden meme kanseri hastaları da kendi tedavilerinde faydalanacaklar” şeklinde konuştu. 

Meme kanserinde multidisipliner yaklaşım

Meme kanseri tedavilerinde günümüzde minimal invaziv yöntemlerin ön plana çıktığına değinen Doç.Dr. Balcı, “Meme kanserinde tedavi hastadan hastaya değişmekle birlikte sadece tümörün alındığı daha minimal cerrahiler gündemdedir. Artık 4-5 cm’lik tümörler küçültülüp meme koruyucu cerrahi ile ameliyatlar yapılabilmektedir. Meme koruyucu cerrahilerle hasta için yüz güldüren sonuçlar elde edilmektedir. Bunu sağlayan en önemli unsur multidisipliner olarak hastaya yaklaşıp tedaviyi planlamaktır” dedi.

Hastaların sağ kalım süreleri uzadı

Prof. Dr. Esra Kaytan Sağlam, meme kanserinin yüzde 75’e varan oranlarda erken evrede görülmekte olduğunu ifade ederek, “Meme koruyucu cerrahi sonrası tedbir amaçlı radyoterapi uygulanması hem hastalığın bulunduğu bölgedeki kontrolü artırmakta hem de hastanın sağ kalım oranını yükseltmektedir. Radyoterapi, son dönemlerde özellikle son 10 yılda gelişen teknolojiyle bilgisayar sistemlerinin radyoterapi içine girmesiyle birlikte çok daha az yan etkiyle daha etkin bir şekilde tedavi şeklinde dönüştü. Artık akciğer, kalp gibi normal dokuya zarar vermeden radyoterapi yapılabilmekte. Meme kanserindeki radyoterapilerde artık hastanın yan etki yaşamasını önleyerek bu tedavileri tamamlamak mümkün. Ayrıca radyoterapilerdeki sürenin yanında ve radyoterapi seansları sıklığı da 5-6 haftadan 3-3.5 haftaya indi. Böylece lokal olarak hastalığın kontrolü sağlanırken, hastanın da uzun süre hastaneye gidip gelmesini azaltarak tedavi tamamlanabilmektedir” şeklinde görüş verdi.

Uluslararası standartlarda tedavi

Prof.Dr. Serkan Keskin, uluslararası standartlarda hizmet verildiğini belirterek, “Pandemi nedeni ile yüz yüze bir araya gelememiş olsak da, ülkemizin ve dünyanın bu alanda önde gelen isimleri ile dijital ortamda buluşup çok önemli konuların altını çizerek önemli paylaşımlar yapmış olmak oldukça gurur verici” dedi.

Meme kanseri başarıyla tedavi ediliyor

Meme kanseri tedavisinin günümüzde başarıyla sonuçlandığını kaydeden Prof.Dr. Serkan Keskin, “Tedavilerde birinci evredeki hastalarda yüzde 95, ikinci evredeki hastalarda yüzde 90, üçüncü evredeki hastalarda ise yüzde 60-80 başarı oranı görülmektedir. Hastalarda artık genellikle öncelikle kemoterapi ve / ve ya akıllı ilaçlar kullanılarak tümör ve lenf nodları küçültülmektedir. Böylece meme koruyucu cerrahi oranları artmakta, hastalık bir an önce kontrol altına alınabilmektedir. Günümüzde ilaçlar oldukça gelişmiştir. Kemoterapinin yan etkilerini önleyen pek çok ilaç devrededir. Gerek kemoterapi, gerek akıllı ilaçlar gerekse meme koruyucu cerrahi sayesinde meme kanseri başarıyla tedavi edilebilmektedir” diye konuştu.