Cumhurbaşkanına suikast ve 2 polisin şehit edilmesi davasında bugün yeniden hakim karşısına çıkan eski Başyaver Ali Yazıcı’ya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Mahkeme daha önce yardım ve yataklıktan yargılanan Ali Yazıcı’nın yardım ve yataklık değil, olayın asli faili olduğunu hükmetti.
Muğla 2’nci Ağır Ceza Mahkemesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a suikast girişimi, Anayasayı ihlal ve 2 polis memurunun şehit edilmesine yönelik davada 18 yıl hüküm giyen Cumhurbaşkanlığı eski Başyaveri Ali Yazıcı için yerel mahkemenin cezası Cumhurbaşkanlığı avukatları tarafından yardım ve yataklıktan değil, olayın asli faili olduğu gerekçesiyle itiraz edilmişti. Yargıtay 16’ncı Ceza Dairesi tarafından yapılan başvuru sonrası Ali Yazıcı hakkında verilen 18 yıl hapis cezası bozuldu.
Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile görülen karar duruşmasında daha önce suikasta yardım ve yataklık ettiği gerekçesi ile 18 yıl hapis cezası verilen Ali Yazıcı’nın olayın asli faili olduğu hükmedilerek cezası ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çevrildi.
Öte yandan, aynı davada Cumhurbaşkanına suikast girişiminden müebbet hapis cezası alan Dalaman Deniz Hava eski Üs Komutanı Cenk Bahadır Avcı da suikast girişimi suçundan beraat etti. Avcı’ya ‘Anayasa’ya ihlal ve darbeye yardım ve yataklık’ suçundan 13 yıl 4 ay hapis cezası verildi. Avcı’nın tutukluluk halinin devamına karar verildi.
Duruşma sonrası kararı değerlendiren Cumhurbaşkanı Avukatı Halit Çokan, “Bildiğiniz gibi Şubat 2017 tarihinde Muğla 2’nci ağır Ceza Mahkemesinde 46 sanık ile ilgili yargılama başlamıştı. Bu yargılama sürecinin iki ana unsuru vardı. Birincisi anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs ki buna amiyane tabir ile darbeye teşebbüs. İkincisi de Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik suikast teşebbüsü. Cumhurbaşkanı eski başyaveri sanık Ali Yazıcı ile ilgili verilen kararın aslında yanlış olduğunu, Ali Yazıcı’nın kararının yardım eden değil, asli fail olarak değerlendirilip, ağırlaştırılmış hapis cezası ile cezalandırılması gerektiğini aktarmıştık. Yüksek mahkeme yapmış olduğu değerlendirme neticesinde 40 sanık hakkında verilen kararı onayladı, ancak eski başyaver sanık Ali Yazıcı’nın Cumhurbaşkanına suikasta teşebbüsün asli fail olarak değerlendirilip mahkum edilmesi gerekirken, yardım eden sıfatı ile mahkum edilmesini yasaya aykırı olduğunu ifade ederek bizim temyiz talebimizi kabul etti. Cenk Bahadır Avcı yönünden ise bildiğiniz gibi Cumhurbaşkanına suikast teşebbüsten beraat etmesi gerektiğini, ancak darbeye teşebbüs suçlamasından ise yardım eden sıfatıyla mahkum edilmesi gerektiğini ifade etti. Yine beraat kararı verilen Hüseyin Yılmaz bildiğiniz gibi Cumhurbaşkanına suikasta teşebbüsten beraat kararı verilmişti. Bu kararı da kaldırarak bunun Akıncı Üssü deki dava ile birleştirilerek o mahkeme değerlendirilmesi gerekçesi ile bozuldu. Bu bozma neticesinde Hüseyin Yılmaz ile ilgili karar Akıncı Üssündeki davası ile birleştirildi. Ali Yazıcı ve Cenk Bahadır Avcı ile ilgili olarak bugün sayın mahkeme vicdani kanısını ifade eden kararını açıkladı. Bu karara göre Cenk Bahadır Avcı Cumhurbaşkanına teşebbüs suçlamasından beraat etti. Ancak anayasal düzeni ortadan kaldırılmasına teşebbüsten, yani darbeye teşebbüsten yardım eden sıfatı ile mahkeme tarafından suçunun sabit olduğunu değerlendirerek 13 yıl 4 ay hapis cezası aldı. Yine yüksek mahkemenin yani Yargıtay’ın bozma kararına uygun bir şekilde mahkeme Cumhurbaşkanı eski Başyaveri Ali Yazıcı’nın Cumhurbaşkanına suikaste teşebbüsün asli faili olarak kabul edilip ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına karar vermiştir. Bugünkü kararın sonuçları bu şekilde tecelli etmiştir. Bu kararın milletimiz, demokrasimiz ve devletimiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum. Umarım bu karar demokratik düzene karşı, kötü niyet besleyenlere karşı caydırıcı bir etki ve sonuç doğurur. Bu karar inşallah bir daha böyle kararların tecelli etmemesi içinde milletçe dua ediyoruz. Gördüğünüz gibi bugünkü savunmada da yine Ali Yazıcı hedef saptırıcı, çelişkili, tutarsız ve birbiri ile uyuşmayan, meselenin özünden uzak, meselenin özü üzerinden değerlendirme yapmaktan kaçınan bir tavırla yine karartma ve örgütü kollama çerçevesinde hareket etmiştir” dedi.
Sabah saatlerinde başlayan duruşma, akşam saat 21.00’de bitti.
İzmir’de rezidansta partiye 78 bin 750 lira ceza