Gökhan Kocakaya: “Kazanmayı özledim”

Birinci yarışını 2006 yılında Ankara’da Karadağlı isimli safkan ile kazandı, 2009 yılında Gazi Koşusu’nda şampiyonluğa uzandı, akabinde muvaffakiyet dolu hayatının kilometre taşlarını birbir geçerek 2019 yılında ismini doruğa yazdırdı.
Evet, yarışseverlerin pistlerde en güvendiği isimlerden biri Gökhan Kocakaya… Yıllar uzunluğu “en çok kazanan jokeyler” arasında mekan aldı, geçtiğimiz yıl da 1071 yarışta savaş etti, 225 sefer bir numara, 213 defa 2., 151 kere üçüncü oldu, 119 sefer de tabelayı tamamlayıp 2019 serisine damgasını vurdu.
Gökhan Kocakaya ile koronavirüs nedeniyle ara verilen at yarışlarını konuştuk. Biz sorduk o içtenlikle yanıtladı.

Koronavirüs seni nasıl etkiledi?
– Açıkçası birinci 10-15 sıradaki jokeyler olarak bizi maddi değil lakin manevi açıdan etkiledi. Büyük bir bölümün durması bir çok kimseyi güç duruma soktu, maddi kayıplar yaşamasına neden oldu. Biz her sabah yeniden idmanlara devam ediyoruz. Haftanının aşikâr günleri antrenmanlara katılıyorum. Yarışta at binmek bile farklı bir heyecan. Bir müddettir bundan mahrum kaldık. Gelgelelim olumlu bir yanı ailemle daha çokça vakit geçiriyor olmam. Evlatlarıma ve eşime daha çokça vakit ayırıyorum. Bu da beni berhudar ediyor.
Durmak yok

Çalışmaların nasıl devam ediyor, formunu nasıl koruyorsun?
-Haftanın görünür günlerinin yanısıra her pazar idmana çıkıyorum. Günde en az 10-15 atla idman yapıyorum. Bu at üzerinde yaptığım idman… Ekstradan kendime ilişkin bir spor odam var. Koşu bandı dahil bir çok aletle çalışma bahtım var. Başkaca, mekanik atla da çalışmalarımı sürdürüyorum. Hedefim 2019’da yakaladığım başarıyı bu seriye taşımak.

Bu süreci kıymetlendirir misin? En çok neyi özledin?
-Dünya ve Türkiye olarak sancılı bir süreçten geçiyoruz. Mahsusen başta tabiplerimiz olmak üzere tüm sıhhat işçimiz bizlere destek olmak için büyük fedakarlıklar yaptılar. Onlara ne kadar teşekkür etsek azdır. Sıkıntı devir lakin hoş günlerin bizi beklediğine inanıyorum. Önlemleri elden bırakmadan memleket olarak bunun üstesinden geleceğiz. Yarışların büyük bir hayran kitlesi var, koşular başladığında onları keyifli etmeye çalışacağız. En çok kazanmayı özledim. Daha sonraki süreçte kısmetse kaldığımız yandan devam etmek istiyorum. Kazasız ve belasız birincilikleri sürdürmek en büyük arzum.

Bir yarışta nelere dikkat ediyorsun?
-Yarışta en çok dikkat ettiğim şey bindiğim attır. Öncelikle bana teslim edilen o mukaddes canlıyı sağlıklı bir halde ilgililerine teslim etmek. Daha sonra en hoş sonucu almak için elimden geleni ortaya koymak.

4 büyük zafer
Unutamadığım yarışlar hangileri?
-Çok çokça yarış var. Tabi ki bunların en değerlisi Miramis ile kazandığım 2009 yılındaki Gazi Koşusu… Akabinde üç kere birinciliğe uzandığım Cumhurbaşkanlığı Kupası… Tabi Karadağ ile birinci birinciliğimi elde ettiğim yarış ile Berrin ile aprantilikten jokeyliye geçtiğim koşu da unutamadıklarım arasında.

Yurdışında da at bindin mi?
– Evet bir çok memlekette at bindim. Dubai, Macao ve Almanya’da hem Hannover hem de Leipzig’de at bindim. Buralarda biriciliklerim var. Bir müddet de İngiltere’de bulundum. Başkaca devletimizde düzenlenen 6. Milletlerarası Jokey Turnuvası’nı kazandım.

‘Kaldığımız bölgeden devam’

“Gerek Tarım ve Orman Bakanlığı, gerekse Sıhhat Bakanlığı ile Türkiye Jokey Kulübü’nün aldığı tedbirlerle bu sancılı süreçte değerli yol aldığımızı düşünüyorum. Almanya, Fransa, ABD ve Hong Kong başta olmak üzere yerkürenin bir çok tarafında yarışlar başladı. Biz de önlemleri titizlikle uygulayarak yarışlara başlamak için hazırız. Hem çevre hem de ekonomik açıdan atçılığımızın aldığı hasarı en kısa vadede telafi eder, kaldığımız mahalden devam ederiz.”

Diego Ribas’ın Flamengo Formasıyla En Uygun Anları