Karaman’da bir çiftlikte çeşitli ırklardan üretilen, görünüşü ve büyüklüğüyle diğerlerinden farklı olan bıldırcınların genetik yapısı, bilim insanları tarafından araştırılıyor.
Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Zootekni ve Hayvan Besleme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemal Kırıkçı hızlı üreyen hayvanlarda virüslerde olduğu gibi mutasyonlar gelişebildiğini söyledi.
Bıldırcınların da hızlı üreyen bir tür olduğunu, Karaman’daki bu çiftlikte üreticinin yıllar içinde farklı boyut ve renklerdeki bıldırcınları fark ettiğini anlatan Kırıkçı, “Üreticimiz bunları kendi aralarında birleştirmeye başlamış. Bunun sonucunda meydana gelen bıldırcınların sadece görüntüleri açısından değil verim açısından da farklı olduklarını görmüş.” diye konuştu.
Üretici Şemseddin Soytürk’ün bu gelişmeleri kendileriyle paylaştığını ve heyecan içinde Karaman’a geldiklerini belirten Kırıkçı, şöyle devam etti:
“Buraya geldik, hayvanları yerinde inceledik, gördük. Bu hayvanların normal bıldırcınlardan daha farklı bir genetik yapısı olabileceğini düşündük. Bu hayvanların gerek yumurta gerek karkas verimi yönünden genetik potansiyelini ortaya çıkarabilmek için değişik projeler yapmaya başladık. Bu proje sonuçlarını inşallah ileriki zamanlarda paylaşacağız. İlk verilere göre, bu hayvanların görüntüsü, köken aldığı diğer bıldırcınlardan farklı, cüsse açısından farklı. Bu hayvanlar, diğer bıldırcınlara göre daha yüksek ağırlığa sahip oldukları için karkas verimleri yüksek. Yumurta büyüklüğü de diğer bıldırcınlardan daha fazla. Bu bir mutasyon mudur veya yeni bir hat mıdır araştırmaları devam ediyor. İlk bulgulara göre bu hayvanlar daha erken yetişiyor, daha erken yumurta vermeye başlıyor. Bazı bilgileri şimdilik saklıyoruz.”
– “Veriler, bu ırkın dünyada bir numara olacağı yönünde”
Çalışmalar tamamlandığında bu türün dünyada ses getireceğine inandığını dile getiren Kırıkçı, şu ifadeleri kullandı:
“Şu ana kadar elde edilen veriler, bu ırkın dünyada bir numara olacağı yönünde. Bıldırcınlar seçime yani seleksiyona çok hızlı cevap veren hayvanlar. Jenerasyon aralıkları çok kısa. 50 günlük bir hayvan kuluçkaya girebiliyor. 17 günlük kuluçka süresi de göze alındığında belli sonuçlara ulaşılıyor. Bu tür üzerinde yapılacak bilimsel çalışmalarla, bu türden çok daha verimli bir hat elde edilebilir. Şimdi arkadaşımız bu hatta ‘Yamtar’ ismini vermiş. Çalışmalar bitince bu isim tescillenecek. Bu, ilk tescilli Türk bıldırcın ismi olacak. Üretici arkadaşımız geçen ay İstanbul’da, Türkiye Kanarya ve Kafes Kuşları Federasyonu organizasyonuyla düzenlenen “1. Intercontinental COM World Show” yarışmasına katılmış. Burada yapılan yarışmalarda bu hayvanlar oldukça ilgi görmüş. Bu hayvanlar dünya birinciliği, ikinciliği ve üçüncülüğünü elde etmiş. Üreticimizi kutluyoruz. Yani jüri bizim gördüğümüz farklılığı en azından görüntü olarak görüp bu bıldırcınları dünya birincisi ilan etmiş.”
– “Ağırlığı, normalin iki katı”
Üretici Şemseddin Soytürk de 20 yıldır bıldırcın yetiştiriciliği yaptığını anlattı.
Son 5 yıldır mutasyonlardan daha verimli bir tür elde edebilmek için uğraştıklarını ve çalışmalarının sonuçlarını almaya başladıklarını bildiren Soytürk, şunları kaydetti:
“Bir bıldırcın yumurtadan çıktıktan sonra 60 günde kesim olgunluğuna ulaşıyor ve yumurta vermeye başlıyor. Oluşturduğumuz bu yeni tür ise 32 günde kesim olgunluğuna ulaşıyor ve yumurta vermeye başlıyor. Ayrıca diğer türlere göre iki kat et ağırlığına ulaşıyor. Yumurtası daha büyük ve verimi yüksek. Uluslararası yarışmalarda jüri bu farklılığı fark etti ve ilk üç sırayı bizim bıldırcınlarımıza verdi. Gururluyuz. Hocamız bu tür üzerinde çalışıyor. Biz de kendimizden eminiz. Fakat kesin bir şeyler söyleyebilmek için bilimsel çalışmaların sonlanması lazım.” diyerek açıklamasını tamamladı.
Hayat Kısa