Karaman, köklü kültürel geçmişi ve Türk diline olan tarihi katkısıyla bir kez daha ülke gündemine oturdu. TRT 1 ekranlarında yayınlanan ve sunuculuğunu Pelin Çift’in yaptığı “Gündem Ötesi” programının 458. bölümü, Türk Dil Bayramı ve Yunus Emre’nin Türkçeye olan katkılarını derinlemesine ele aldı. Bu özel yayın, Karaman’ın kültürel kimliğini ve dil tarihindeki önemini bir kez daha güçlü bir şekilde ulusal medya sahnesine taşıdı.
Programın açılışında Pelin Çift, 748. Türk Dil Bayramı’nı kutlayarak, bu bayramın sadece Karaman için değil tüm Türk milleti için taşıdığı anlamı vurguladı. Çift, özellikle Karamanoğlu Mehmet Bey’in 13 Mayıs 1277 tarihinde yayımladığı ve “Bugünden sonra divanda, dergâhta, bargâhta, mecliste ve meydanda Türkçeden başka dil kullanılmayacaktır” sözleriyle tarihe geçen fermanını hatırlatarak, bu belgenin Türkçenin resmi dil ilan edilmesi açısından taşıdığı tarihi öneme dikkat çekti.
Programa konuk olan iki değerli akademisyen, Selçuk Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Alaattin Aköz ile Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. İdris Nebi Uysal, Yunus Emre’nin Türk dili ve edebiyatındaki yeri üzerine kapsamlı değerlendirmelerde bulundu.
Prof. Dr. Aköz, Yunus Emre’nin eserlerinde kullandığı sade ve halkın anlayabileceği düzeydeki Türkçenin, dilin halkla bütünleşmesini sağladığını ifade ederek, “Yunus, dili bir iletişim aracı olmanın ötesine taşımış, halkın gönlünde yer eden bir ifade biçimi yaratmıştır,” dedi.
Prof. Dr. Uysal ise Yunus Emre’nin Karamanlı olup olmadığı yönünde tarihsel belgeler ışığında yapılan araştırmalara değindi. “Yunus Emre’nin Karaman’da yaşamış olması, burayı bir dil ve tasavvuf merkezi haline getirmiştir. Bu konu, tarihsel belgelerle hâlâ tartışılmakla birlikte, Karaman’ın Yunus’un izlerini taşıdığı çok açıktır,” ifadelerini kullandı.
Her iki akademisyen de Yunus Emre’nin Türkçeye yaptığı katkıların sadece edebî değil, aynı zamanda toplumsal bir yön taşıdığını belirtti. Özellikle onun, Arapça ve Farsçanın hâkim olduğu bir dönemde Türkçeyi tercih ederek yazmasının, büyük bir kültürel direniş anlamı taşıdığı vurgulandı. Yunus’un sade diliyle halkla kurduğu bağın, bugünkü Türkçenin şekillenmesinde önemli bir rol oynadığı ifade edildi.
Program, Karaman’ın Türk dili ve edebiyatı açısından sahip olduğu tarihi misyonu geniş kitlelere tanıtarak, şehrin kültürel mirasına büyük katkı sağladı. Şehrin adının, bu kadar geniş bir kapsamda ve akademik düzeyde ele alınarak ulusal medyada yer bulması, Karamanlılar için ayrı bir gurur kaynağı oldu.
TRT 1 gibi yüksek izlenme oranına sahip bir kanalda yayımlanan bu program, sadece akademik çevreleri değil, geniş halk kitlelerini de bilgilendirdi ve bilinçlendirdi. Türk dilinin kökeni, gelişimi ve korunması adına yapılan bu tür yayınların, kültürel farkındalığı artırma yönünde büyük katkı sağladığı ortada.
Karaman’da Direğe Çarptı Karşı Şeride Geçti