Mersin’in Erdemli ilçesinde geçtiğimiz yıl yaşanan korkunç olayın ardından, matematik öğretmeni Murat Okur (46), sevgilisi Derya Demir’i (47) bıçaklayarak öldürmekle suçlandığı davada ilk kez hâkim karşısına çıktı. Sanık Okur, savunmasında suçu reddederek “Derya kendi kendini öldürdü, vicdanım rahat” sözleriyle tepki topladı.
Olay, 18 Ağustos 2024 tarihinde Mersin’in Erdemli ilçesine bağlı bir yazlık sitede meydana geldi. Karaman’da İrfan Ataseven Anadolu Lisesi’nde görev yapan, iki çocuk annesi matematik öğretmeni Derya Demir, yaz tatilini geçirmek için gittiği yazlık evinde, sevgilisi ve aynı zamanda meslektaşı olan Murat Okur tarafından bıçaklanarak öldürüldü.
Cinayetin ardından kaçan Murat Okur, birkaç gün sonra Konya’da yakalandı ve Mersin’e getirilerek gözaltına alındı. Derya Demir’in cansız bedeni bulunmadan dört gün önce ailesi tarafından kayıp başvurusunda bulunulmuştu. Genç kadın, memleketi Karaman’ın Kazımkarabekir ilçesinde toprağa verildi.
Murat Okur hakkında, ‘kadına karşı kasten öldürme’, ‘başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama’ ve ‘kişinin ölmesinden yararlanarak hırsızlık’ suçlarından dava açıldı. Sanık, tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) aracılığıyla duruşmaya katılırken, Derya Demir’in ailesi ve avukatlar da duruşma salonunda hazır bulundu.
Savunmasında suçu reddeden Murat Okur, Derya Demir ile internet üzerinden tanıştıklarını belirterek, yaklaşık 16 aylık bir gönül ilişkisi yaşadıklarını söyledi. Okur, “Derya çok iyi yetişmiş bir aile kızıdır. Mekanı cennet olsun. Olaydan bir hafta kadar önce Konya’dan Mersin’e geldim. Derya’nın ısrarı üzerine birkaç gün daha kaldım. Olay günü sahilde bir kadınla selamlaştım. Bu konu yüzünden tartıştık. Tartışma sabah da devam etti” dedi.
Sanık Okur, olayın kazara meydana geldiğini iddia ederek şunları söyledi:
“Tartışma büyüyünce evden çıkmak istedim. Derya eline bıçak alıp beni engellemeye çalıştı. Bıçağı elinden almaya çalışırken boğazına saplandı. Şok oldum. Bir dakika içinde öldü. Üzerimi temizleyip, onun dairesine gittim. Eşyalarımı ve çantasını aldım. Kaldığım pansiyonun borcunu onun kartı ile ödedim. Oğlu aradığında ‘arkadaşlarıyla dışarıda’ dedim. Cesedi yok edebilirdim ama etmedim. Ben bir şey yapmadım, vicdanım rahat.”
Derya Demir’in babası Mahmut Demir ise duruşmada sanıktan şikayetçi olduğunu belirterek, “Kızım, zaman zaman Murat’ın kendisinden para ve ziynet eşyası aldığını söylemişti. Onu bir sömürü aracı olarak kullanmış. Olaydan sonra da kapıyı kilitleyip kaçmış” dedi.
Derya Demir’in oğlu M.Y.Ö. ise duruşmada verdiği ifadede, annesinin ortadan kaybolduğu gün sabah saatlerinde evde olmadığını fark ettiklerini, önce markete gittiğini düşündüklerini ancak daha sonra durumdan şüphelenip arama çalışmalarını başlattıklarını anlattı. “Sanıktan şikayetçiyim” diyen M.Y.Ö., Murat Okur’un kendilerine “Arkadaşlarıyla dışarı çıktı” diyerek cinayeti gizlemeye çalıştığını ifade etti.
Duruşmada mütalaasını sunan savcı, sanığın üzerine atılı tüm suçlardan cezalandırılmasını talep etti. Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi ve tanıkların dinlenmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
Olay, kamuoyunda büyük yankı uyandırırken, sanığın “vicdanım rahat” sözleri sosyal medyada ve kadın hakları platformlarında tepkiyle karşılandı. Kadın cinayetlerine karşı verilen mücadelenin önemi bir kez daha gündeme gelirken, davanın seyri ve verilecek karar merakla bekleniyor.
Karaman’da İşe Alınacak Asil ve Yedek İsimler