Kasıtlı mıydı yoksa kaza mı?

BEĞENDİM

ABONE OL

News

Bundan tam 29 yıl önce, 2 Ekim 1992’de Ege Denizinde gerçekleştirilmekte olan NATO Kararlılık Tatbikatı sırasında, yeşil periyot olarak adlandırılan dinlenme saatinde ABD uçak gemisi Saratoga’dan fırlatılan 2 adet Sea Sparrow (Deniz Serçesi) füzesi, donanmamıza ait Muavenet zırhlısını vurdu.

Gemimizin savaş harekat merkezini ve köprü üstünü vuran füzeler büyük bir patlamaya yol açtı. Patlamada TCG Muavenet’in genç komutanı Yarbay Levent Kudret Güngör, Uçaksavar Yardımcı Subayı Alper Tunga Akan, Telsiz Astsubay Çavuş Serkan Aktepe, İkmal Çavuşu Mustafa Kılıç ve Er Recep Atak şehit oldu. 22 askerimiz de yaralandı.

Tatbikatta fiili atış bölümü yoktu ve tatbikata katılan tüm unsurlar da dinlenme saatindeydi. Füzelerin yanlışlıkla fırlatıldığına dair açıklamalar yaptı Amerikalı yetkililer. Fakat askeri uzmanlara göre bu imkansızdı. Sea Sparrow füzelerinin ateşlenebilmesi için tam altı ayrı karar mekanizması gerekiyordu. ABD’ye karşı tepkiler artınca Türkiye’ye üç fırkateyn hibe edildiğini açıkladılar, fakat onların da kiralık oldukları ortaya çıktı daha sonra. Elim olay, kazada şehit olan askerlerimizin ailelerine ödenen tazminatla kapatılmaya çalışıldı. Dönemin Türk hükümetinin değerlendirmesine göre ise, “Muavenet, milliyeti bilinmeden hedef olarak seçilmişti.” Ne bu açıklama ne de ABD tarafından ortaya atılan “gemideki askerlerin tecrübesizliğinden kaynaklandı” şeklindeki savunma hiç kimseyi ikna etmedi.

Olayın üzerinden 30 yıla yakın bir zaman geçmesine rağmen hiçbir hükümet konunun üzerine ciddi anlamda gitmedi. Yaptıkları yapanların yanına kar kaldı. Tıpkı Süleymaniye’de askerlerimizin kafasına çuval geçirilme hadisesinde olduğu gibi..