Mersin’in Erdemli ilçesinde geçtiğimiz yıl yaz aylarında boğazı bıçaklanarak öldürülen iki çocuk annesi matematik öğretmeni Derya Demir’in cinayetine ilişkin davada ilk duruşma görüldü. Cinayet şüphelisi olarak tutuklanan öğretmen sevgilisi Murat O., SEGBİS aracılığıyla duruşmaya katıldı. Mahkemede verdiği ifadede hem suçlamaları reddeden hem de olayın ardından Demir’in çocuklarının uyuduğu daireye girerek çantasını aldığını itiraf eden sanığın açıklamaları salonu derin sessizliğe boğdu.
Olay, 2024 yılı Ağustos ayında Erdemli ilçesi Ayaş Yemişkumu Mahallesi’nde bulunan bir yazlık sitede meydana gelmişti. Günlerce haber alınamayan 47 yaşındaki matematik öğretmeni Derya Demir’in cesedi, kötü kokular üzerine çağrılan çilingir yardımıyla girilen dairede bulunmuştu. Yapılan incelemede boğazından bıçaklanarak öldürüldüğü belirlenen Demir’in cinayeti, büyük yankı uyandırmıştı.
Dava kapsamında hakkında “kadına karşı kasten öldürme”, “başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması” ve “kişinin ölmesinden yararlanarak hırsızlık” suçlamaları yöneltilen sanık Murat O., ilk kez hâkim karşısına çıktı. Antalya’nın Alanya ilçesindeki L Tipi Cezaevi’nden SEGBİS sistemiyle duruşmaya bağlanan Murat O., savunmasında dikkat çeken ifadeler kullandı.
Sanık Murat O., duruşmada savunma yaparken, karakolda ve savcılıkta verdiği ifadeleri reddetti. Bu ifadelerin baskı altında alındığını öne sürdü. 3 Nisan 2023’te Derya Demir ile bir arkadaşlık sitesi üzerinden tanıştıklarını anlatan Murat O., yaklaşık 16 ay süren bir ilişkileri olduğunu iddia etti. Hatta Haziran 2024’te Demir’in babası Mahmut Demir ile görüşerek evlenme niyetini dile getirdiğini söyledi.
Olay günü yaşananlara ilişkin detaylar veren Murat O., “8 Ağustos’ta tatil için Konya’dan Erdemli’ye geldim. Yaklaşık 7-8 gün apartta kaldım. Gitmeye karar verdiğimde Derya kalmamı rica etti. O, çocuklarıyla yaşadığı dairenin karşısındaki dairede kalabileceğimi söyledi. 19 Ağustos günü sahilde yürüyüş yaparken karşıdan gelen bir kadın bana ‘merhaba’ dedi. Ben de selam verdim. Bu durum üzerine Derya ile tartıştık. Eve gelince o kendi dairesine, ben karşı daireye geçtim. Sabah yeniden geldi, tartışma devam etti. Gitmek istediğimi söyledim. Eline bıçak aldı, ‘çıkamazsın’ dedi. Boğuşma sırasında bıçak boğazına saplandı. Birlikte yere düştük. Nabzını kontrol ettiğimde yaşamıyordu” ifadelerini kullandı.
Mahkeme başkanının yönelttiği sorular üzerine olay sonrası Derya Demir’in çantasını aldığını itiraf eden Murat O., üzerindeki nakit paranın azalması nedeniyle çantayı aldığını, ancak ziynet eşyası almadığını savundu. Olay sonrası, Demir’in çocuklarının uyuduğu karşı daireye girdiğini belirten sanık, burada Derya’nın cep telefonu, şarj cihazı ve cüzdanını aldığını kaydetti.
Sanığın beyanına göre, çantadaki banka kartını kullanarak kaldığı apart sahibine olan borcunu ödedi. Bir kısmını ATM’den çeken sanık, kalan miktarı ise komisyon karşılığı başka birinden çektirdiğini anlattı. Mersin’de iki gün kaldıktan sonra Konya’ya döndüğünü söyledi.
Derya Demir’in babası Mahmut Demir ise duruşmada gözyaşları içinde sanığın söylediklerini yalanladı. Sanığın kızını duygusal ilişki adı altında maddi olarak sömürdüğünü öne süren baba Demir, “Kızım iyi kalpli bir insandı. Kimseyle kötü sözü olmazdı. Sanık, kızımı sömürdü, kandırdı ve sonunda öldürdü. Kızım kaybolduktan sonra sanığı aradık, her defasında yalan söyledi. Cenazesine ancak beş gün sonra ulaşabildik. Bu cinayet kesinlikle tasarlanarak işlendi” dedi.
Derya Demir’in oğlu M.Y.Ö. ise tanık olarak ifade verdi. Sanıkla olaydan birkaç hafta önce tanıştığını belirten M.Y.Ö., olay sabahı annesinin çantasının olmadığını fark ettiklerinde markete gittiğini düşündüklerini aktardı. Ancak saatler geçmesine rağmen dönmeyince cep telefonunu aradıklarını ve evde çaldığını fark ettiklerini söyledi. Sanığın kendilerine, Derya Demir’in arkadaşlarıyla Mersin’e gittiğini söylediğini belirten M.Y.Ö., şüphelerin artmasıyla dedeleriyle birlikte jandarmaya giderek kayıp başvurusunda bulunduklarını kaydetti.
Duruşmada söz alan müşteki avukatı Erol Bediz, sanığın beyanlarında birçok çelişki olduğunu, olayın meşru müdafaa ya da tahrik unsuru taşımadığını belirterek, haksız tahrik veya iyi hal indirimi uygulanmaması gerektiğini savundu.
Esasa ilişkin mütalaasını açıklayan savcı da, olayın kasten işlendiğini ve sanığın tüm suçlardan takdir indirimi olmaksızın cezalandırılmasını talep etti. Mahkeme heyeti, tanık beyanlarının alınması ve mütalaaya karşı sanık savunmasının yazılı olarak hazırlanması için ek süre talebini kabul ederek duruşmayı erteledi.
Duruşma sonrası Mersin Barosu Kadın Hakları ve Çocuk Hakları Merkezi avukatları ile müşteki yakınları adliye önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada, cinayet davalarının titizlikle takip edileceği ve kadın cinayetlerinde cezasızlığa karşı mücadelenin süreceği vurgulandı.
Karaman’la İlgili Atamalar Resmi Gazete’de