Mehmet Muhammet Özdoğru 1985 yılı şubat ayının 15 inde Karaman’da doğdu. İlkokulu Karaman Gazi Mustafa Kemal İlkokulunda, Ortaokulu 2000 yılında İmam Hatip Lisesinde tamamlandı. 28 Şubat 1997 sürecinde İmam Hatip Lisesinde Talebeydi. Ortaokul ve lise yıllarında MGV çeşitli kademelerinde gönüllü olarak görev aldı. 2003 yılında Konya Enderun Lisesini tamamladı. Lise yıllarında memleket meselelerine olan duyarlılığı Rahmetli Prof. Dr. Necmettin ERBAKAN’ın genç nesil yetiştirme terbiyesine paralel daha yakinen devam etti. 2002 yılında AK Parti gençlik kollarında Konya’da gönüllülük esaslı çeşitli görevlerde yer aldı.
2004 yılında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Yakın Doğu Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İngilizce Makine Mühendisliği bölümüne başladı. Aynı yıl KKTC’de öğrencilerin manevi olarak güçlenmesi için çabalayan onlara kucak açan MGV kardeş derneği EVRENSEL SEVGİ VE KARDEŞLİK DERNEĞİ’ nde Okul ve Lefkoşa başkanlığına uzanan ve 4 yıl süren çeşitli görevler aldı. Teşkilatlanmanın ve kenetlenmenin manevi güç için ne kadar önemli olduğunu o yıllarda kavradı. 2010 yılında Üniversiteden mezun oldu.
2011 Yılında yine askerlik görevini KKTC / LEFKOŞA /DİKMEN kasabası İstihkâm Taburunda İstihkâm Çavuş olarak tamamladı. Şubat 2012 de Karaman AK Parti gençlik kolları yürütme kurulunda AR-GE başkanı olarak 8 ay görev aldı.
Ocak 2012 de özel bir şirkette makine mühendisi olarak görev aldıktan sonra Mart 2014 te kendi firması olan ÖZDOĞRU MÜHENDİSLİK SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİNİ KARAMAN merkezli kurdu. Şirket 2 şubesiyle asansör imalat montaj ve doğalgaz ısıtma soğutma mekanik tesisat taahhüt alanlarında hizmet etmektedir. Mehmet Muhammet Özdoğru Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesi Makine Mühendisliği yüksek lisans öğrencisidir. İyi derecede İngilizce ve orta seviyede ispanyolca bilmektedir. Evli ve İki erkek evlat babasıdır.
Öncelikle nezaketiniz için hassaten teşekkür ederim. Siyaset ile ilk tanışmam acı bir deneyim olan 28 Şubat süreci ile oldu. Ortaokul sıralarındaydık ve kavramakta insanların derdinin ne oluğunu anlamakta oldukça zorlandım. Sonuçta kafamda hep aynı soru vardı. “İnsanların refahı iyiliği ve adalet için bizim okul sıralarında derslerimizle ilim ve fenle mi uğraşmamız gerekliydi yoksa kimin ne düşündüğüyle mi ?” Aslında bugün anlıyorum ki özelikle gençlerimizin her ikisiyle de uğraşması gerek. Fikirleri olmalı savunmalılar dile getirmeliler. Ben özellikle gençlerin geleceği ahlaki maddi ve manevi kalkınmanın bir gereği olarak görüyorum siyaseti. Doğru bildiklerinin arkasında durmalılar. O dönem batı medeniyeti sürekli bize örnek gösteriliyordu. Ama asıl örnek almamız gereken kısmıyla değil nasıl giyindiği yaşadığı vs. ileydi. Ortada bir sürü haksızlık oluyor ve her gün haberlerde dönüyordu.
Sonunda şunu anladım ki haksızlığa uğrayan herkesin yani halkın sesi olmanın yolu siyasetti. Adaletin, gelir eşitliğinin sağlanmasının, hakkın sesi olmanın, tüm insanlığın derdine çözüm aramanın ve bunu seslendirmenin bir yoluydu siyaset. Fikir sahibi olmak ve adaletten yana olmaktı siyaset. Refahı sadece kendine değil tüm insanlık için dilemekti adalet ve siyaset…
Benim hep savunduğum siyasette partilerin araç olduğu gerçeği. Asıl olanın insanlık için gerekli adaletin temin edilmesi, manevi kalkınma ve gelirde adaletin sağlanması gerçeğinin kabul edilmesidir. Bugün partilerin ismi ve liderler değişebilir. Ama değişmeyen gerçek insanın kendisi ve düşünceleridir. Ben adalette gelirde ve her alanda eşitliğin yanındayım. Sesimi duyurabileceğim her ortamda bu gerçekleri savunmak isterim.
Halka hizmet hakka hizmettir. İlk Milli Görüşte öğrendiğim cümle… Ahlak Maneviyat ve adalettir anahtar kelimeler siyasette benim inandığım. Bunu milli görüş hep en ön saflarda savundu. Ahlaki kalkınma olmadan adalet olmadan asla muasır medeniyetler seviyesine ulaşılamayacağı gerçeğini bu yüzyılda da görmüş olduk.
Rahmetli Prof. Dr. Necmettin Erbakan inanılmaz ileri görüşlü ve meslektaşım olan bir insandır. İnanılmaz ve tartışılmaz ileri görüşlülüğü, kendisinin sürekli adaletten ve manevi kalkınma olmadan geleceğin teminat altına alınamayacağı gerçeğini vurgulaması, bugün söylediklerinin harfiyen gerçekleşmesi beni derinden etkilemiştir. Üstelik MGV ve Milli görüşte öğrendiklerim, ticaretimizden tutunda hayatımızın her alanından lezzet ve başarı elde etmemi sağladı.
Oğlu Dr. Muhammet Ali Fatih Erbakan genç dinamik ve atası gibi sözünün eri bir lider. Aldatmayan aldanmayan ve yapılanlara teşekkür edip eksik yapılanları iyi tespit etmiş ve güzel üslupla tenkit eden bir lider bu beni çok etkiledi. Zira iyi yapılan hizmetleri de muhalif duygularla eleştiren oluşumlar bana adaletten uzaklaşıldığı hissi veriyor. Dolayısıyla Zaten tabii olduğumuz milli görüş davasına tekrar hizmet etmeyi de Rabbim bize nasip etti ve bize de bu uğurda koşmak düştü.
Korona virüs özellikle esnafımızı ve emekçilerimizi çok etkiledi. İşsizlik oranlarında ciddi artış oldu. Açıkçası devletimiz elinden geleni yapıyor ama eksikler var. Korona döneminde sağlık bakanlığı başarılı sınav versede ekonomi olarak hükümet tam sınıfı geçemedi. Kontrolsüz yükselen dövizin faturası covid sonrası daha ağır olacak gibi duruyor. Her ne kadar hükümet önlem almaya çalışsa da yetersiz kaldı. Orta derece kobilerimiz de çok etkilendi. Yatırımlar durdu güven ortamından çok uzak bir durumdayız.
Cafeler berberler gibi kapanan iş yeri sahipleri özellikle çok endişeliler. Bu ortamda benim görüşüm hükümetin daha çok para basması ve özellikle faizli borçlanmaya gitmemesi. Çünkü piyasada mal var para yok. Enflasyon olmasından endişeliler ama enflasyon olması için mal olmaması ve çok para olması gerekir. Durumun tersini yaşıyoruz. İnsanlara güven aşılanmazsa birkaç ay sonra ortam daha güvensiz ve gergin bir hal alacak. Daha önce bu konuda çeşitli öneriler ve fikirlerimizi beyan etmiştik. https://ibrala.com/esnaf-kan-agliyor-cozum-onerilerimiz-var.html
Ben aslında iyi bir miras devraldım. Babama amcalarıma ve büyükbabama şükranlarımı sunuyorum. Benim en büyük hayalim bazı kaybolan eski ticari değerlerin bizim nesilce tekrar hayata geçirilmesiydi. Sözün senet olduğu ama çağın gerçeklerini göz ardı etmeyen bir ticaret hayal ettim. Markalaşmanın ne denli önemli olduğunu babamlardan devraldığım soy isimle daha iyi anladım. Üretmenin önemini bu yıllarda da hem ülkece hem de şehir olarak daha iyi kavrıyoruz. Hep hayalim dünya çapında Karaman’ımızdan bir marka çıkarmak. Bunun için bu yıl “ 338 ASANSÖR VE YÜRÜYEN MERDİVENLER” markasını oluşturduk.
Benim yakın çevrem 70 ve 338 sevdamı, sarı kırmızıya (Galatasaray ve eski Karaman Spor renkleri) düşkünlüğümü iyi bilirler. Çok eleştirildiğimde olmuştur. Hayalperestlikle suçlanıp Karaman’dan bir şey olmaz diyenler çok olmuştur bana. Ama ben işim icabı Dünyayı ve Türkiye’mizi çok geziyorum. Bir şehirde gördüğüm güzellik karşısında ilk aklıma gelen soru Karaman’da neden olmasın oluyor. Tiyatro yu çok severim başka şehirlerde de çok giderim ve seve seve destek olurum. Sanatın diğer dallarına da… Çünkü şehrimizin özlem duyduğu ve kültürel olarak tarihi yerine yakışır bir yer elde etmesi bunların gelişmesiyle paralel ve o yüzden hep destekledim.
Ama asıl gayem spor ve sanat üzerinde farklı… Gençlerimizin geleceği için endişeliyim. Onların spor ve sanata olan ilgisini artırmak ilk gayemdi. İşe yarayan ve keyif aldığı alanlar ile ilgilenmesi gençleri hep kötü alışkanlıklardan ve ahlak dışı unsurlardan korur diye düşünüyorum. Bu yüzden sporu ve sanatı hep destekledim.
Uyuşturucu ile mücadele için bütün futbol amatör kulüplerini bu yıl şirket olarak destekleme kararı aldık. Sponsorluğun içeriği tamamen gençleri kurtarma başarılarına endeksli.
Ben hep sosyal yönü gelişmiş tarihte olduğu gibi büyük adamlar yetiştirmiş bir Karaman hayal ettim. Bunun yolu da sosyal güvenliği sağlamak, sosyal ve kültürel gelişimi en üst düzeye çıkarmak ile mümkündür.
Hep söylerim siz içini dolduramadıktan sonra istediğiniz kadar büyük salonlar ve kütüphaneler vs. yatırımlar yapın. Önce manevi kültürel ve sosyal kalkınma ile buralara insanları teşvik etmelisiniz. Bunu insanların yaşam biçimi haline getirmelisiniz. Yoksa bina her zaman yapılır. Ben mesleğim gereği proje adamıyım. Proje geliştirmeyi severim. Ama Karaman’dan güzel şeylerin olması ve projelerin yapılması için bu projeyi işlevselleştirecek bir şehir haline gelmeniz gerekir.
İnşallah hayalim dünya markası bir şirket olup Karaman’a ülkeme hizmet etmektir. Ben işimi de aslında yine kurumsallığını tamamlayıp memleketime bağışlamak istiyorum. Firmaların ömrünü onu benimseyen insan sayısı belirler. Şahsım ile 30 yıl yaşayacak bir şirket yerine ömrü çok daha uzun Karaman’a mal olmuş bir şirket olmak isterim. Bunun Karaman’ımızda Bifa gibi bir örneği var. Buradan da yakın zamanda vefat eden Yılmaz Babaoğlu’na rahmet diliyorum. Mekânı cennet olsun.
Siz değerli ibrala.com sitesine de nezaketiniz ve misafirperverliğiniz için teşekkür ederim. Yayın hayatınızda başarılar diliyorum.
Karaman ADD 23 Nisan İçin Video Klip Hazırladı
Başkanımıza güzel düşünceleri ve takdire şayan çalışmaları için teşekkür ederiz. Ülkenin kurtuluşu ve yeniden büyük türkiye için Bizde Yeniden Refah Partisi diyoruz
Başkanımıza güzel düşünceleri ve takdire şayan çalışmaları için teşekkür ederiz. Ülkenin kurtuluşu ve yeniden büyük türkiye için Bizde Yeniden Refah Partisi diyoruz