Ondokuz Mayıs Üniversitesinde (OMÜ) 11 araştırma ve geliştirme (AR-GE) merkezi tek çatı altında toplandı. AR-GE merkezi açılışında konuşan OMÜ Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal, “Pasif hiçbir araştırma merkezi istemiyoruz. Biz OMÜ’de bir araştırma üniversitesi modeli olmasını istiyoruz” dedi.
‘OMÜ Araştırma ve Uygulama Merkezleri Binası’nın açılışı yapıldı. İlk etapta 11 AR-GE merkezi Kurupelit Kampüsü’nde hazırlanan binada yerini aldı.
Açılışta konuşan Araştırma ve Uygulama Merkezi Koordinatörü Doç. Dr. Mevlüt Gürbüz, “OMÜ bünyesindeki araştırma ve uygulama merkezleri proje çalışmalarını birlikte yürütmek, merkezlerin kendi içerisinde etkinlik ve yetkinliklerini artırmak, ortak bir sinerji oluşturmak için rektörlüğümüz tarafından çok ciddi bir çalışma yapılarak merkezlerimizin bir çatı altında toplanması hedeflenmiştir. Dolayısıyla bu koordinatörlük sayesinde bizim amacımız üniversitemiz merkezlerinin araştırma, geliştirme eko sistemine katkısının artırılması özellikle üniversitemizin girişimcilik indeksini bir çıta daha yukarı çıkartarak üniversitemize çok ciddi katkı sağlanması amaçlanmaktadır” ifadelerini kullandı.
Araştırma üniversitesi modeli
Akabinde kürsüye gelen Rektör Ünal Yavuz ise öğretim görevlilerine seslenerek, “Sizden aldığımız enerji, daha büyük hayaller kurmamıza imkan sağlıyor. Bütün üniversitelerin araştırma merkezleri vardır. Bütün üniversiteler kendilerini tanımlarken araştırma ve araştırma merkezleri üzerinde tanımlar. Süreç içerisinde bu bazen dinamik bazen de pasif hale dönüşüyor. Burada arzu ettiğimiz araştırma merkezlerine önce bir ruh üflemek yani bireyin tamamen çabasına ya da biraz sonra öğrenilmiş başarısızlıklarla bırakması, geri çekilmesi ve onun üzerindeki bürokratik yükü tamamen kaldırmak. Burası atıl bir alandı. OMÜ’nün içerisinde belirli atıl alanlar var. Araştırma merkezlerini bir araya getirerek bunları bir koordinatörlük altında toplamak, daha sonra sisteme koordinatörü tanımlayarak araştırma merkezleri ile iletişimi koordinatörler üzerinden kurmak şeklinde bir bütçeyle zorunlu giderlerden olan harcamaların yapılabileceği kendi özgü bir yapı oluşturmak istedik. Araştırma merkezleri bir hayalle kuruluyor ama bir hocamızın üzerinden kuruluyor. Biraz sonra emeklilik gibi, ayrılma gibi nedenlerle araştırma merkezleri pasifleşiyor. Arzu ettiğimiz şey, pasif hiçbir araştırma merkezini istemiyoruz. Mutlaka aktif olması gerekiyor. Araştırma merkezleri amaçları konusunda revizyona gidebilir. Ya da araştırma merkezinin kendisi de değiştirilebilir. Arzu ettiğimiz şey biz OMÜ’de bir araştırma üniversitesi modeli olması istiyoruz.
Stratejik hedefimizi de buna göre revize ettik. 2023’ün stratejik planı da tamamen bunun üzerine kurgulanacak.
Mümkün olduğu kadar yüklerinden kurtulan bütün personelinin aynı hedefe doğru yürüdüğü aynı iradeyi paylaştığı, aynı hayali kurduğu bir yapı arzu ediyoruz. Burada elimizde en güçlü kart araştırma merkezleridir. Dolayısıyla araştırma merkezlerini güçlendirmek gerekiyor. Araştırma merkezleri üzerinden üniversitenin ufkunu, üniversitenin puanını yükseltmek gerekiyor. Bu bağlamda kurmak istediğimiz bazı yeni araştırma merkezleri var. Diş hekimliği ile ilgili bir dönüşüm öngörüldü. Bağımlılıkla alakalı bir araştırma merkezi var. Afet yönetimi ile ilgili bir araştırma merkezi var. 3 yeni araştırma merkezi kuruldu. 2 tane araştırma merkezi şu anda YÖK’te bekliyor. Senatonun gündemine gelecek 3 tane araştırma merkezi var. Yılbaşı itibariyle de e-kampüs sistemine geçmek suretiyle veriyi işlemek istiyoruz” diye konuştu.
Konuşmaların ardından Rektör Ünal ve beraberindekiler OMÜ Araştırma ve Uygulama Merkezini gezdi.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde ilk olarak 1978 yılında “Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi” ile başlayan araştırma ve uygulama merkezi çalışmalarının sayısı önceki ay kurulan “Bağımlılıkla Mücadele Uygulama ve Araştırma Merkezi” ile birlikte 26’ya yükseldi.
MSKÜ TÜBİTAK projelerine ambargo koydu