Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Gerek, “Sağlık Bilimleri Üniversitesinin bir özelliği var. Türk Silahlı Kuvvetleri ve İçişleri Bakanlığının ihtiyaç duyduğu asker tabip sınıfını yetiştirme gibi bir görevimiz var” dedi.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Gerek, üniversite hakkında merak edilenleri İHA’ya anlattı. Sıralamada derece elde öğrencilerin ekonomik destek hakkına sahip olabileceğini söyleyen Prof. Dr. Gerek, “Sağlık Bilimleri Üniversitesi bildiğiniz gibi hem İstanbul’da hem de Ankara’da iki büyük külliyesi mevcut. İstanbul’da önünde Hamidiye aldı olan Tıp, Eczacılık, Diş Hekimliği, Hemşirelik, Sağlık Bilimleri ve Yaşam Bilimleri Fakülteleri ile Uluslararası Tıp Fakültesi mevcut ve öğrencilerimiz İstanbul Üsküdar’da yerleşik olan Mekteb-i Tıbbiyeyi Şahane adını verdiğimiz tarihi bir binada eğitim görecekler. Öğrencilerimiz denize nazır çok güzel bir yerde eğitim öğretim imkanı sahibi olacaklar. Ankara’daki Sağlık Bilimleri Üniversitesinin külliyesi ise Gülhane içerisinde. Gülhane Tıp Fakültesi, Gülhane Eczacılık Fakültesi, Hemşirelik Fakültesi, Diş Hekimliği Fakültesi , Sağlık Bilimleri Fakültesi ve Sağlık Meslek Yüksekokulundan oluşan bir eğitim öğretim alanları mevcut. Burada bizi tercih eden örencilerimiz eğer sıralamada ilk 100 içerisinde ise ve üniversitemizi tercih ederse öğrenim hayatları boyunca her ay 3000 bin lira ekonomik desteğimiz olacak. İlk 500 için 2000 lira ve ilk bin içerisinde olan öğrencilerimiz de 1000 lira olmak kaydıyla ekonomik desteğimiz var. Üniversitemiz hem İstanbul’da hem Ankara’da Tıp Fakültesi ya da Sağlık Meslek Yüksek Okulu’na askeri öğrenci kabul etmekte”bilgilerini verdi. Ayrıca Gülhane Eczacılık Fakültesi askeri eczacı yetiştirmek üzere bu sene öğrenci alacak” diye konuştu.
Dışarıdan gelen kız öğrencilere yurt imkanı sunduklarını da söyleyen Prof. Dr. Gerek, “Milli Savunma Bakanlığı adına veya İçişleri Bakanlığı adına askeri öğrenciler burada tıp eğitimi ya da Sağlık Astsubayı olmak üzere eğitim görecekler. Bu öğrencilerimizin hepsinin yurt ve barınma imkanları üniversitemiz ve Milli Savunma Bakanlığı tarafından karşılanmakta. Aynı zamanda dışarıdan gelen, şehit ya da bakıma muhtaç ailelerimizin kız öğrencileri için Ankara’da mevcut olan dört yıldızlı yurdumuzda ilk yılında gelen öğrencilerimize yurt imkanı sağlamaktayız. Eğer öğrencilerimizi Gülhane içerisindeki yurtlarımızdan yararlandıramıyorsak çevremizde bulunan özellikle kamuya ait yurtlardan yararlanması noktasından onlara destek sağlıyoruz” ifadelerini kullandı.
Askeri öğrenci kabul ettiklerinin altını çizen Prof. Dr. Gerek, “Sağlık Bilimleri Üniversitesinin bir özelliği var. Türk Silahlı Kuvvetleri ve İçişleri Bakanlığı’nın ihtiyaç duyduğu tabip sınıfını yetiştirme gibi bir görevimiz var. Hem Ankara’da hem İstanbul’daki Tıp Fakültemize askeri öğrencilerimizi kabul etmekteyiz. Askeri öğrenciler Milli Savunma Bakanlığı adına okuyorlarsa Kara, Hava Deniz Kuvvetleri’ne mensup olarak meslek hayatlarını devam ettirecekler, aynı zamanda İçişleri Bakanlığı adına Jandarma Genel Komutanlığı veya Sahil Güvenlik Komutanlığında görev yapabilecekler. Buradan yetişecek olan tabip veya sağlık astsubayı olan arkadaşlarımız bu görevlerine tercih etmiş oldukları ilgili birimlerde devam edecekler. Öğrenciler mezun oldukları dönemden sonra ihtisas yapmak isterlerse planlanmış olan branşlarda Gülhane’de ihtisas yapma hakkına sahip olacaklar” ifadelerini kullandı.
Sivil ve askeri öğrencilerin aynı şartlarda eğitim alacağını belirten Prof. Dr. Gerek, “Askeri öğrencilerin en önemli avantajları her türlü barınma imkanları üniversitemiz ve MSB tarafından karşılanıyor. Öğrencilerimiz Gülhane içerisinde oldukça iyi durumda olan yurtlardan yararlanacak ve sivil öğrencilerle aynı şartlarda her hangi bir ayrım ya da fark gözetilmeksizin eğitim öğretim faaliyetlerine devam edecekler. Askeri öğrenci olmak isteyen arkadaşlarımız varsa tercihlerdeki ilgili kodlara dikkatli biçimde bakarak uygun işaretlemeyi yaparsa ve puanları yeterse askeri öğrenci olarak yanımıza gelebilecek” diye konuştu.
“Önümüzdeki günlerde tıp fakültelerimizin artacağını bekliyoruz”
Prof. Dr. Gerek şöyle devam etti:
“Türkiye’nin en büyük sağlık temalı üniversitesiyiz bu üniversitemizin Ankara, İstanbul dışında Trabzon, Erzurum, Adana, İzmir, Bursa ve Özbekistan Buhara’da tıp fakültesi var. Önümüzdeki günlerde tıp fakültelerimizin artacağını bekliyoruz. İstanbul’da hem Uluslararası hem de normal tıp fakültemiz var. Dolayısıyla 9 tane tıp Fakültesi olan Türkiye’nin en büyük sağlık temalı üniversitesiyiz. Aynı zamanda sağlıkla ilgili diş hekimliği, eczacılık ve sağlık bilimleri fakültesi içerisinde olmak kaydıyla çok sayıda programa sahip olan bir üniversiteyiz. Türkiye’de olabilecek her türlü eğitimi öğretimi verebilecek bir üniversiteyiz.”
“Sağlık Bilimleri Üniversitesi bugün itibariyle 63 tane eğitim araştırma hastanesiyle afiliye olan bir üniversite”
Prof. Dr. Mustafa Gerek, “Biz uygulamalı eğitimi iki temel üzerinden yapıyoruz. Simülasyon laboratuvarlarımız var. Burada birebir gerçek hasta veya maketler üzerinden hastayı simüle eder biçimde uygulamalar söz konusu. Bunun dışında Tıp Fakültesi ve Sağlık Meslek Yüksek Okulu hemşirelik öğrencilerimiz mutlaka hastanede stajlar görerek pratik eğitimlerini gerçekleştiriyorlar. Sağlık Bilimleri Üniversitesi bugün itibariyle 63 tane eğitim araştırma hastanesiyle afiliye olan bir üniversite dolayısıyla hem öğretim üyesi kadrosu hem sahip olduğu hastane ilişkileri bakımından eğitim anlamında Türkiye’nin en güçlü donanımına sahip olan üniversitesiyiz” diye konuştu.
“Öğrencilerimizin ihtiyaç duyduğu eğitimine katkı sağlayacak uygulamaları da yapma fırsatına sahip olacağız”
Prof. Dr. Gerek, “Pandemi süresince üniversitemiz YÖK’ün aldığı kararlar gereğince uzaktan eğitim modeline geçti. Stajyer öğrencilerimiz haricinde biz Tıp Fakültesindeki öğrencilerimizin uzaktan eğitim modellerini olabilecek en erken dönemde ve belki de Türkiye’de ilk olarak başlatan üniversiteyiz bu konuda her türlü alt yapımız güçlü bir biçimde öğrencilerimizin hizmetine sunuldu. Pandemi dönemi rahatladıktan sonra birebir eğitim modeline sağlık şartları izin verecek olursa eksik olan pratik uygulamalı işlemleri de en kısa sürede gerçekleştirip öğencilerimizin ihtiyaç duyduğu eğitimine katkı sağlayacak uygulamaları da yapma fırsatına sahip olacağız” dedi.
“Maske, dezenfektan ve fiziki temizlik şartlarında da gerekli hazırlıklarımızı yapmış durumdayız”
Prof. Dr. Gerek, örgün eğitime hazır olduklarını vurgulayarak, “Örgün eğitim modeline başlayabilme fırsatımız olursa üniversitemiz tüm alt yapısıyla gerekli tedbirleri almış bulunmakta öğrencilerimiz arasında geniş amfilerimizde, salonlarımızda fiziki mesafeyi koruyacak biçimde onları oturtabilecek durumdayız. Maske, dezenfektan ve fiziki temizlik şartlarında da gerekli hazırlıklarımızı yapmış durumdayız” değerlendirmesini yaptı.
“5 bin civarı yeni öğrencimiz olacak”
Her bölümün farklı farklı sayıda öğrencileri olduğunu kaydeden Prof. Dr. Gerek, “Muhtemeldir ki bizi tercih eden öğrencilerimizle bu kadrolarımızı tam doldurduğumuz da üniversitemizin 5 bin 225 yeni öğrencisi olacak” şeklinde konuştu.
“Güçlü bir eğitim öğretim desteği sağlayacağımızı arzu ediyoruz”
Prof. Dr. Gerek şöyle devam etti:
“Sağlık bilimleri Üniversitesini tercih etmeyi düşünen öğrencilerimize güçlü bir eğitim öğretim desteği sağlayacağımızı arzu ediyoruz. Ailelerimiz çocuklarını bize gönderdiğinde onlarla birebir ilgilenen onları kendi çocukları gibi gören bir eğitim öğretim ve idari kadronun bulunduğunu bilmelerini isterim onların çocukları artık bizimde çocuklarımız olacaktır. Bu sene üniversite sınavına girmiş tüm öğrencilerimize hayalini kurdukları eğitime başlayabilme şansı diliyorum. İstediği eğitimi gören öğrenci hayatta daha başarılı olacaktır. Sınavda yeterli puanı alamayan öğrencilerimizin bir sonraki yıla yeterli gayret ve çalışmayı göstererek arzu ettikleri yere ulaşmalarını diliyorum Çalışmanın sonunda başarı mutlaka gelecektir.”
Pandemi süreciyle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Gerek, “Bugün itibariyle bizim beklentimiz 500’ün altında bir sayı olmasıydı ama günlük tanı konan yeni hastalarımız bir türlü binin altına inmedi. Kaybettiğimiz hasta sayısında düşüş var ama bayram süresince ve yaz tatilinin de etkisiyle büyükşehirlerden Anadolu’ya hareketlenmeler oldu. Buradaki tatil bölgelerinde veya bayramda ailelerin bir araya gelmesiyle özellikle herhangi bir semptomu olmayan ama bulaştırıcı özelliği olan kişilerin etkisiyle bu hastalık daha da yaygınlaştı. Taşıyıcı boyutta olanlar veya hastalık semptomları taşıyanlar artık büyük şehirlere dönmeye başladı ve hasta sayıları artmaya başladı. Bizim arzu ettiğimiz sayıların henüz uzağındayız ama tedbirlere uymak zorundayız vatandaşlardan bir sağlık çalışanı olarak beklentimiz çok zor beklentiler değil, maskeyi doğru kullanmaları fiziki mesafeye dikkat etmeleri el temizliğine dikkat etmeleri şeklindeki tedbirlerin çok etkili olduğunu biliyoruz. Özellikle kalabalık ortamlarda bir arada bulunmamaya dikkat edilirse daha kısa sürede arzu ettiğimiz iyi sayılara ulaşma şansına sahip olacağız” dedi.
OMÜ’de 25 çeşit temizlik ürünü üretilerek satışa sunuldu