Sarıkeçili Yörüklerinin yaşamı ve göç yolculuğu, ‘Turna Misali’ filmiyle sinemaya taşınıyor. Mersin Büyükşehir Belediyesinin, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile birlikte ana destekçi olduğu filmin çekimleri Silifke ilçesinde sürerken, Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, film setini ziyaret ederek, yönetmen ve oyuncularla bir araya geldi.
Mersin Büyükşehir Belediyesi, son konargöçerler olan Sarıkeçili Yörüklerinin yaşamının anlatıldığı ‘Turna Misali’ filminin ana destekçisi oldu. Yakın zamanda vizyona girecek olan film, son konargöçerler olan, bin yıllık bir geleneği ısrarla yaşatan Sarıkeçili Yörüklerinin Mersin ve Karaman arasındaki göç yolculuğunu anlatan ilk drama eserlerden biri olacak.
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, filmin Silifke ilçe merkezindeki setini ziyaret etti. Silifke Kaymakamı Ersin Emiroğlu ve Silifke Belediye Başkanvekili Sadık Altınok ile birlikte seti gezen Başkan Seçer, filmin yönetmeni İffet Eren Danışman Boz’dan film hakkında bilgi aldı. Başkan Seçer, Sarıkeçili Yörükleri Dernek Başkanı Pervin Çoban Sarvan’la da sohbet ederek, Yörüklerin göç yollarında yaşadığı sıkıntılar hakkında bilgi aldı.
“Kadim kültürler yok oluyor”
Sarıkeçili Yörüklerinin yaşamından kesitler sunan film ve konargöçer kültürü hakkında değerlendirmelerde bulunan Seçer, “Yaşanan gelişmeler kadim kültürleri bir bir yok ediyor. Sarıkeçililerin geleneksel yaşam biçimi de bu gelişmelerden nasibini alıyor. Burada güzel bir çalışma var. Yönetmenden oyuncusuna, destek veren kurumlarına kadar emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi.
Yörük Türkmenlerin sadece Mersin’de değil, tüm Türkiye’de önemli bir kültür, önemli bir kitle olduğunu belirten Seçer, “Mustafa Kemal Atatürk’ün veciz sözünde olduğu gibi, ‘Gidin Toroslar’ın tepesine bakın. Bir Yörük çadırında dumanlar tütüyorsa hiçbir kuvvet bu ülkeye zarar veremez.’ Mersinimizde de bu yerleşik kültür önemli bir nüfus. Tabi artık kentleşmeyle beraber bu kültür ortadan kalkıyor. Konargöçerler dönemsel sorunlar yaşadıkları gibi mevzuat sorunu da yaşıyor. Artık eski mera alanları yok. Hayvanlarını otlatacakları alanlar bulamıyorlar. Orman farklı bir mevzuat, şehir farklı bir mevzuat, tarım farklı bir mevzuat. Bütün bu mevzuat da yaşam alanlarını ortadan kaldırmış durumda” diye konuştu.
“Mersin’in tanıtımı açısından önemli”
Turna Misali filminin, kadim kültürün tanıtılması açısından önemli olduğuna işaret eden Seçer, “Bu çalışma Mersin’in tanıtımı açısından da önemli. Bizi ilgilendiren taraflarından biri de bu. Kentimizin tanıtılmasını istiyoruz. Bu güzel bir araç olacak. Mersin’in, tabiri caizse dağın başında, tam anlamıyla keşfedilmemiş nadide bir çiçek olduğunu düşünüyorum. Bunu sadece Türkiye’ye değil, dünyaya tanıtmak için çaba gösteriyoruz. İşte bu tip çalışmalar buna çok büyük katkı sunacak diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
“Film fikri 12 yıl önce ortaya çıktı”
Filmin yönetmeni Boz da film fikrinin 12 yıl önce doğduğunu söyledi. Görüntü yönetmeni Eyüp Boz’un, göç yollarında engellerle karşılaşan Sarıkeçililerle ilgili belgesel çektiğini hatırlatan Boz, daha sonraki süreçte Sarıkeçili kültürünü daha iyi anlatabilmek için drama bir eser üretilmesi gerektiği fikrine ulaştıklarını anlattı. Filmin çekimi için Eyüp Boz’un önce kendisini, daha sonra Yörük kültüründen gelen oyuncu Yüksel Aksu’yu ikna ettiğini belirten Boz, “Filmin kaba kurgusu TRT’de izlendi ve çok beğenildi. Korona salgını nedeniyle bazı gecikmeler oldu. Film çekimi için bize her türlü kolaylığı sağlayan Mersin Büyükşehir Belediyesine teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
Filminin senaristi ve yönetmeni Eyüp Boz ise “Benim en büyük hayalim bu kültürün, özellikle geleneksel şekilde deveyle göçün yok olmaması. Bu koruma altına alınırsa bu film amacına ulaşmış olacak” dedi.
“Bir Yörük olarak Yörük olmayı bu belgesel çekimlerinde öğrendim”
Turna Misali filminin oyuncuları arasında yer alan ve kendisi de Sarıkeçili bir Yörük olan Yüksel Aksu da “Biz 12 yıl önce buraya belgesel çekmeye gelmiştik. Ben de Sarıkeçili kökenli bir Yörüğüm, Muğlalıyım. Bir Yörük olarak Yörük olmayı bu belgesel çekimlerinde öğrendim ve çok çok büyük bir kıymet olduğunu anladım. Nenemin de lakabı Yörük Ayşaydı. Onunla gurur duymayı öğrendim. Şimdi bu 12 yıl içinde Eyüp ve İffet demlendirdi güzel bir senaryo yazdılar. Evrensel ya da yerel kültürümüzü nakşetmek, yansıtmak bizlerin sanatçı olarak sorumluluğu” ifadelerini kullandı.
“Doğaya değer veren bize de değer vermiş olur”
Sarıkeçili Yörükleri Derneği Başkanı Pervin Çoban Sarvan da “Biz aklımız erdiğinden beri bu kültürün yaşatılması için feryat figan kopardık. Bizim için makamlar, mevkiler, rütbeler gelip geçicidir. Bizde kalıcı olan doğadır. Doğaya değer veren bize de değer vermiş olur. Bu kadim kültür bütün canlıları ilgilendiriyor. Korona virüs salgını bu kültürün değerini bir kez daha ortaya çıkardı. Bu kültüre, bu yaşam biçimine eninde sonunda herkes uyacak. Sesimize ses olun ki, bu kültür sonsuza dek yaşasın” dedi.
Göç yollarındaki çöp sorunu çözülüyor
Sarvan’ın, “Mersin’den geçen göç yolumuzun bazı yerlerine ilçe belediyeleri çöp döküyor” yönündeki sözleri üzerine Başkan Seçer, sorundan haberdar olur olmaz çözüm için düğmeye bastıklarını söyledi. Anamur, Aydıncık, Bozyazı ve Mut’un katı atıklarının bundan sonra Silifke’deki aktarma istasyonuna getirileceğini, adı geçen ilçelerde vahşi çöp depolamasına izin vermeyeceklerini ifade eden Seçer, Yörüklerin göç yollarında bundan sonra çöp sorunu yaşamayacağını kaydetti.
Mersin Büyükşehir filmin ana destekçilerinden
Mersin Büyükşehir Belediyesi, filmin ana destekçisi oldu. Büyükşehir Belediyesi ekipleri, çekimleri yapan set ekibinin konaklama ve beslenme ihtiyaçlarını, çekim sırasında gerekli olan mobil tuvalet, çadır, sandalye gibi ihtiyaçlarını karşılıyor. Set ekibinin ekipmanları ve çekim yapılacak alanlar dezenfekte ediliyor. Çekimlerin sürdüğü ve ikinci bölge olarak adlandırılan bölgede ekipler tarafından zemin iyileştirme çalışmaları yapılarak, çekim şartları kolaylaştırılıyor.
Fikret Ünlü’nün 60 Yıllık Mirası