ABD, Türkiye’yi F-35 programından resmi olarak çıkardığına dair Ankara’ya bildirimde bulundu. Konuyla ilgili Selçuk Bayraktar şu ifadeleri kullandı:
‘’F-35’leri vermiyor olmaları bugün bizim için dezavantaj gibi gözükse de yarın milli savunma sanayiimiz için en hayırlı işlerden biri olabilir.
Zira yurt dışından tedarik edeceğimiz yazılımına tümüyle vakıf olamadığımız dijital bilgisayarların yönettiği, pilotun bastığı tetiğin ne yapıp yapmayacağına karar veren yabancı görev bilgisayarı ve yazılımı olan böylesine bir sistem, bizi bağımsız kullanım açısından ciddi kısıtlamalara maruz bırakabilir. Bunun yanında tedarik, işletme , bakım maliyetleri düşünüldüğünde yıllara sari on milyarlarca dolarlık bir projeden bahsediyoruz.
Evet, bugün itibariyle o kapasiteye sahip bir uçak geliştirmemiz belki 15-20 yıl sürecektir. Geliştirilecek milli platformun tedarik, işletme, bakım ve idame maliyetleri her halükarda F-35’ten daha az olacaktır.
Yurt dışından tedarik edilecek, içinde vakıf olamadığımız onlarca aviyonik, uçuş ve görev bilgisayarı bulunan bir sistem ile muhtemel kullanım kısıtları ve potansiyel ambargoları da düşündüğümüzde milli muharip platform bize bağımsız kullanım imkanı sağlayacaktır.
Lakin 15-20 yıl sonra geliştirmiş olacağımız hava aracı da o döneme kadar geliştirilen hava araçlarından bir nesil geride kalabilir.
Bunun yerine dünyanın halihazırda gittiği yere, geleceğin oyun değiştirici gücü olacak daha düşük maliyetli, yapay zekayla donatılmış insansız savaş uçaklarına, bu sistemlerin sürü kullanımı gelişmiş otonomi ve akıllı kullanım alanlarına çalışmamız, S/İHA platformlarımızda olduğu gibi bizi bu alanda da dünyada lider ülkeler arasına sokabilir…
Baykar olarak son 4-5 yıldır projesini yürüttüğümüz AKINCI platformumuzun da olgunlaşmasıyla birlikte, son dönemde Milli İnsansız Savaş Uçağı projemize de hız verdik.
Hedefimiz, 2023’te bu platformumuzun prototipinin ilk uçuşunu gerçekleştirmek.
Bu alanda çalışmak isteyen gençlerimize ve genç girişimcilerimize tavsiyem, özellikle insansız platformların en kritik teknolojileri olan alanlara yönelmeleri olacaktır.
Geleceğin yarışlarına bugünden hazırlanıp, dünyanın gittiği yerde lider olmaya bakmalıyız…
Semalarımızda Hür ve Özgür…’’
Türkiye, F-35 Müşterek Taarruz Uçağı Programı’na (JSF) Ortak Mutabakat Zabtı ile ortak üretici olarak katılmıştı.
Programın katılımcıları Türkiye’nin yanı sıra ABD, İngiltere, İtalya, Hollanda, Avustralya, Danimarka, Kanada ve Norveç’ten oluşuyordu.
Türkiye ilk etapta 100 adet F-35A uçağı almayı taahhüt etmişti.
2018’de 4 F-35 uçağının mülkiyeti Türkiye’ye verilmiş ancak uçaklar ABD’de, Türk pilotların da katıldığı eğitim programlarına tabi tutulmuştu. Daha sonra ise 2 F-35 uçağının daha mülkiyeti verilmişti.
ancak Türkiye ile ABD arasında S-400 krizi çıktığından bu 6 uçak Türkiye’ye transfer edilmemiş ve 2020 Savunma Bütçesi kapsamında bunların ABD Hava Kuvvetleri için alınması kararlaştırılmıştı.
Türkiye ayrıca uçak için 1005 parça üretiyordu. Türk firmalarının da bu üretime katılımı büyük oranda askıya alınmıştı. ABD’nin Aralık 2020 itibarıyla da 1005 parçanın tamamı için yeni tedarikçiler bulduğu ortaya çıkmıştı.
T-Rex türü için çarpıcı keşif! Sanılandan çok başkaymış…