Türk Eğitim-Sen salgın sürecinde online eğitimi masaya yatırdı

BEĞENDİM

ABONE OL

News

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, Salgın Sürecinde Eğitim Sisteminde Karşılaşılan Sorunlar ve Beklentiler” anketinin sonuçlarını açıkladı.

Türk Eğitim-Sen, korona virüsün eğitime etkilerinin belirlenmesi için yapılan “Salgın Sürecinde Eğitim Sisteminde Karşılaşılan Sorunlar ve Beklentiler” isimli anketin sonuçlarını Ankara’daki genel merkezinde düzenlenen basın toplantısı ile açıkladı. Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, çalışmanın amacının salgın sürecinde eğitimde öğretmen, öğrenci, yönetim ve aile boyutlarında karşılaşılan sorunları analiz etmek ve öğretmenlerin süreçle ilgili beklenti görüş ve önerilerini ortaya koymak olduğunu belirterek, “Anket çalışmasına 13 Ekim-3 Kasım tarihleri arasında bin 352 kişi katılmıştır. Ankete katılanların yüzde 86’sı öğretmen, yüzde 14’ü okul idarecisidir. Ankete katılanların yüzde 2,2’si okul öncesinde, yüzde 33,6’sı ilkokulda, yüzde 28.5’i ortaokulda, yüzde 35,7’si lisede görev yapmaktadır. Yüzde 45,3’ü il merkezinde, 42,7’si ilçede, yüzde 3,9’u belde/kasabada, 8,1’i köyde görev yapmaktadır. Öğretmenler kendilerini uzaktan eğitim süreçleri ile ilgili mesleki yetkinlik anlamında yüzde 38’i “çok yeterli”, yüzde 33’ü “yeterli”, yüzde 21’i “kararsız” ve yüzde 6’sı “yetersiz”, yüzde 2’si de “çok yetersiz” görmektedirler” açıklamalarında bulundu.

“En çok kullanılan platform EBA”

Uzaktan eğitim sürecinde kullanılan platformları açıklayan Geylan, “Uzaktan eğitimde en çok kullanılan platform yüzde 40 EBA, yüzde 39 Zoom, yüzde 16 WhatsApp’tır. Diğer (Adobe Conncet, Facebook, Google Meet, Teams v.b.) cevabı verenlerin oranı yüzde 5’tir. Öğretmenler, salgın döneminde uzaktan eğitim aracı olarak en çok tablet yüzde 34, bilgisayar yüzde 34 ve cep telefonu yüzde 31 kullanmışlardır. Öğretmenler tarafından öğrencilerle iletişimde en çok WhatsApp uygulaması kullanılmaktadır. Öğretmenlerin yüzde 46’sı WhatsApp, yüzde 33’ü cep telefonu ve yüzde 17’si SMS, yüzde 3’ü e-posta kullanmaktadır. Bu soruya diğer cevabı verenlerin oranı yüzde 1’dir” bilgilerini verdi.

“Öğretmenler uzaktan eğitim süreçlerinin verimli olduğunu düşünmüyorlar”

Geylan, “Kadın öğretmenlerin yüzde 68’i, erkek öğretmenlerin ise yüzde 66’sı uzaktan eğitimden mesleki doyum alamadıklarını ifade etmişlerdir. Öğretmenlerin yaş grupları açısından mesleki doyum alamamalarında farklılık görülmemektedir. Bütün yaş gruplarında öğretmenlerin yaklaşık yüzde 65’inin mesleki doyum alamadığı ortaya çıkmıştır. Öğretmenler uzaktan eğitim süreçlerinin verimli olduğunu düşünmüyorlar. Öğretmenlerin yüzde 56,4’ü uzaktan eğitim süreçlerinde yüz yüze eğitimdeki verimi alamadıklarını belirtirken, yüzde 36,2’si kısmen verim aldığını belirtmektedirler. Etkili verim aldığını belirtenlerin oranı ise yüzde 7,3’tür. Öğretmenlerin yaşadıkları evde aynı anda birçok kişi uzaktan eğitim almaktadır. Aynı evde bir kişinin eğitim alma oranı yüzde 25, iki kişinin eğitim alma oranı yüzde 34, üç kişinin eğitim alma oranı yüzde 27 ve dört kişinin eğitim alma oranı yüzde 14 olarak belirlenmiştir. Aynı evde genellikle bir kişi eğitim vermektedir. Öğretmenlerin büyük çoğunluğu (yüzde 93’ü) evde bir kişinin eğitim verdiğini belirtmişlerdir” diye konuştu.

“Öğrencilerin salgın döneminde derslere yüz yüze katılımı online katılımdan daha fazladır”

Öğrencilerin yüz yüze eğitimi daha çok benimsediklerini kaydeden Geylan, “Öğretmenlerin yüzde 31’i uzaktan eğitimde derslere öğrenci katılımının yüzde 25’den az olduğunu; yüzde 31,1’i katılımın yüzde 25-50 arası; yüzde 21,4’ü katılımın yüzde 51-75 arası ve yüzde 15,2’si de katılımın yüzde 75-100 arası olduğunu belirtmektedir. ’Kimse katılmıyor’ diyenlerin oranı yüzde 1,3’tür. Öğrencilerin derslere tam olarak katılımının düşük olduğu görülmektedir. Öğretmenlerin büyük çoğunluğu (yüzde 63,4) uzaktan eğitime öğrenci katılımının yüzde 50’nin altında olduğunu ifade etmişlerdir. Öğrencilerin yaşadığı en önemli sorun internet kotasının yetmemesi (EBA dışı platform kullanıldığında), derslerin çakışması ve donanıma sahip olmamadır. Evde dikkati dağıtıcı uyarıcıların olması, ders saatlerinin sürekli değişmesinden dolayı derslerin takip edilememesi ve öğretmenlerin yaşadıkları aksaklıklardan dolayı derslerin yapılamaması da öğrencilerin en çok ve sıklıkla karşılaştıkları sorunlardır. Öğrencilerin salgın döneminde derslere yüz yüze katılımı, online katılımdan daha fazladır. Öğretmenlerin yüzde 52,3’ü yüz yüze eğitimde öğrencilerin yüzde 76-100 arası derslere katılımının olduğunu belirtmektedir. Kısaca yüz yüze eğitimde derslere öğrenci katılımı online eğitimden yüksek olmasına rağmen derslere tüm öğrenci katılımının düşük olduğu söylenebilir. Bu soruya katılım yüzde 25’den az diyenlerin oranı yüzde 19,1, katılım yüzde 25-50 arası diyenlerin oranı yüzde 11,8, katılım yüzde 51-75 arası diyenlerin oranı da yüzde 16,8’dir” ifadelerini kullandı.

Ailelerin uzaktan eğitim konusunda yetersiz bilgiye sahip olduklarını da ifade eden Geylan, ailelerin uzaktan eğitimde yüz yüze eğitimdeki başarı ve verimi beklediklerini, çalışan ebeveynlerin ise yeterli desteği vermemesi ve ailelerin teknolojiden uzak olmasının aile boyutunda diğer sorunlar olduğunu söyledi.

Yüz yüze eğitimin kademeli olarak başladığı ilk sürece yönelik durum ve sorunların da tespit edildiğini kaydeden Geylan şöyle konuştu:

“Ankete katılanların yüzde 79’u okulda yüz yüze eğitim yaparken, yüzde 21’i yüz yüze eğitim yapmadığını ifade etti.

Ücretsiz internet, ücretsiz bilgisayar ve tablet en önemli istekler olarak ortaya çıkmıştır. Bunun dışında katılımcılar uzaktan eğitim araçlarının alımında vergi indirimi istemektedirler. Ankete katılanların yüzde 43,6’sı uzaktan eğitim araçlarına ücretsiz internet imkânı sağlanmasını isterken, yüzde 34,2’si uzaktan eğitim araçlarının ücretsiz temin edilmesi, yüzde 22,2’si de uzaktan eğitim araçlarında vergi indirimi sağlanmasını talep ediyor.”

Toplantı sonrası online eğitim hakkında konuşan 9. sınıf öğrencisi Ezel Öztürk, “Bence verimsiz bir süreçti, yüz yüze eğitimin yerini kesinlikle tutmuyordu. Bazı arkadaşlarımızın internete ve bazı teknolojik ürünlere erişimi aşırı zordu ve verim alamıyorduk. Çünkü dümdüz anlatıyorlardı ve neyi anlayıp anlamadıklarımızı çözemedikleri için çok verimli olmuyordu. Online eğitim sınıf ortamının yerini tutmuyor” diye konuştu.