Ultraviyole ışınlarıyla Kovid-19’u öldüren 3 cihaz tasarladılar

Birinci denemeleri muvaffakiyetle sonuçlanan diz benzern “El Cihazı”, “Dezenfeksiyon Kapısı” ve “Dezenfeksiyon Kabini” olarak üç farklı prototipi süratle üretildi. El cihazı 75, kabinler ise 15 saniyeden kısa bir müddette ortamdaki virüsleri en az seviyeye indirme gücüne sahip.

Açıklamada görüşlerine mekan verilen Prof. Dr. Afif Sıddıki, öncelikle sıhhat çalışanlarını maruz kaldıkları yüksek virüs yükünden kurtarmayı amaçladıklarını gelgelelim sonraki aşamalarda ağır bakım servislerinde, karantina odalarında ve hastane girişlerinde de kullanılabilecek emsal cihazlar üretebileceklerini belirtti.

“Ultraviyole ışınlarının virüs üzerindeki öldürücü tesirini kullandık”

Sıddıki, böylelikle tüm mekan ve araç gereçlerin virüsten arındırılabileceğini ve kişilerin virüsle temaslarının ortadan kaldırılacağını kaydetti.

Sıhhat çalışanlarının insan onurunu yücelten uğraşına ufak da olsa bir ek sunmaktan duyduğu memnunluğu lisana getiren Sıddıki, şu malumatları verdi:

“Temel prensipleri yaklaşık yüz yıldan beridir bilinen ultraviyole ışınlarının, mikrop, virüs, bakteri, mantar ve parazit üzerindeki öldürücü tesirini kullandık. Güneşten gelen ışığın içinde görebildiğimiz renklerin ötesinde, daha yüksek güçlü olan ultraviyole ışınımlar da bulunuyor. Bu ışınımın büyük bir kısmı atmosferimiz tarafından emilerek etkisiz hale geliyor ve yeryüzüne ulaşamıyor. Hasebiyle yeryüzünde bulunan birçok canlı, buna virüsler de dahil, bu ışınıma karşı korunaksız olarak evrimleşiyor. Bu mikroplar direkt ultraviyole ışınımına maruz bırakıldığında ise özelliklerine nazaran müddet bakımından farklılık göstermekle birlikte etkisiz hale geliyor.”

El cihazı 75, dezenfeksiyon kapısı 15 saniyede virüsü öldürüyor

Çin’de metro hatlarında, ABD’de havaalanlarında kullanılan birtakımaynıi sistemler olduğunu aktaran Sıddıki, sıhhat çalışanına yönelik ve elde tasarrufa iyi bir cihaz ile kabinin ise şimdi yerkürenin hiçbir yanında üretilmediğine dikkati çekti.

Prof. Dr. Sıddıki, geliştirdikleri üç prototipi şöyle anlattı:

El Cihazı: Bu cihaz, sıhhat çalışanının kıyafetine yakın aradan (10-15 cm) yaklaşık 1-2 dakika uygulanması durumunda ortalama virüs yükünü yüzde 90 nispetinde azaltıyor. HIV virüsü için 15 cm ve 75 saniye, uçuk virüsü olarak da bilinen “Herpes” için üç saniye yerinde. Koronavirüs HIV’den daha küçük olduğu için müddet, 75 saniyeden az hesaplandı. Bu cihazı günlük hayatta da kullanmak mümkün.

Dezenfeksiyon Kapısı: Bu cihaz, ağır bakımla karantina servislerinin girişlerine yerleştirilmek üzere tasarlandı. AVM girişlerinde bulunan X-ray cihazları üzere çalışıyor lakin X-ışınları bölgesine UV ışınımları kullanılıyor. Herpes virüsünü 15 saniyede, HIV için ise 6 dakikada ortadan kaldırıyor. Koronavirüs için hesaplanan öldürme mühleti 15 saniyeden az. Kişiler üzere eşyalar, cihazlar ve aletler de içinden geçebilir.

Dezenfeksiyon Kabini: Bu prototip ise yalnızca hasta yatakları, teneffüs cihazları, kıyafetler, gözlükler, siperlikler üzere virüs bulaşmış büyük nesnelerin dezenfekte edilmesi için tasarlandı.

“Cihazları kullanmak hususî donanım ve malumat gerektiriyor”

Ultraviyole ışınlarının mikropları öldürürken cilde de de zarar verdiğini belirten Sıddıki, “Unutulmamalıdır ki, insan hücreleri de mikroplar üzere zarar görür. UV ışınımlarının en zararlı tesirlerinden biri de göz retinasıdır. Bu nedenle UV ışınımlarına da direkt maruz kalmamak kaide. Bu cihazları kullanmak, hususî donanım ve haber birikimini gerektiriyor.” değerlendirmesini yaptı.

Prof. Dr. Afif Sıddıki, girişimin desteklenmesi için İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) ve TÜBİTAK’a müracaat hazırlıklarının sürdüğünü tabir ederek, üretime geçilmesi için süratli adımlar attıklarını laflarına ekledi.