Orta Asya’da ve uluslararası kurum ve kuruluşlara yönelik birçok projede eğitim politikalarının geliştirilmesi ve yönetiminde etkin rol alan McKinsey & Company Yardımcı Ortağı Stephen Hall, Covid sürecinde eğitim sistemlerini yeniden tasarlamanın zorunluluğuna dikkat çekerek, geleneksel dersler yerine çocuğun akademik, fiziksel ve sosyoduygusal olarak bütünsel gelişiminin hedeflenmesi gerektiğine dikkat çekti. Hall, “Zayıf ve orta eğitim sistemlerinde öncelik temel okuryazarlık ve matematik olmalı” dedi.
Türk Eğitim Derneği’nin düşünce kuruluşu TEDMEM’in “Eğitimin Geleceğinde Bizi Ne Bekliyor? Covid-19 Krizinden Çıkarılan Dersler” başlıklı kürsü oturumuna katılan Orta Asya’da ve uluslararası kurum ve kuruluşlara yönelik birçok projede eğitim politikalarının geliştirilmesi ve yönetiminde etkin rol alan McKinsey & Company Yardımcı Ortağı Stephen Hall, dünyadaki 1,6 milyon çocuğun okula gitmediğini açıkladı. Covid-19 salgını nedeniyle dünyanın dört bir yanında okulların kapandığını ve 194 ülkeden yaklaşık 1,6 milyar çocuğun bu durumdan etkilendiğine dikkat çeken Hall, bu süreçte eğitimde odaklanılması gereken altı noktayı “eğitime erişim, öğretmenin rolü, yeterlik temelli kişiselleştirilmiş öğrenme, bütünsel çocuk eğitimi, yaşam boyu öğrenme ve yapısal kolaylaştırıcılar” olarak açıkladı.
Öğretmen niteliği başarıyı doğrudan etkiler
“Zayıf ve orta eğitim sistemlerinde öncelik temel okuryazarlık ve matematik olmalı” diyen Hall, geleneksel dersler yerine çocuğun akademik, fiziksel ve sosyoduygusal olarak bütünsel gelişiminin hedeflenmesi gerektiğine dikkat çekti. Hall, öğretmenlerin niteliğinin öğrencilerin başarılarını artırmak için en önemli araç olduğunu vurguladı.
Çocuklarda depresyona dikkat
Covid-19’un öğrencilerin sosyal ve duygusal durumları üzerinde ciddi etkileri olduğunu belirten Hall, salgın öncesinde psikolojik sorunları olan çocukların yüksek risk grubunda olduğunu ve çocuklarda anlamlı ölçüde depresyon belirtileri gözlendiğine dikkat çekti. Değerleri koruyarak eğitim sistemini yeniden tasarlamak gerektiğini söyleyen Hall şu noktalara dikkat çekti:
“Öğretim programı odağı: Ağırlığı fazla olan geleneksel dersler yerine çocuğun akademik, fiziksel ve sosyoduygusal olarak bütünsel gelişimi.
Odak: Yüksek başarı gösterme potansiyeli olan öğrenci gruplarına odaklanmak yerine hiçbir çocuğun geri planda kalmayacağı kapsamlı bir odak geliştirmek.
Öğrenme hızının kişiselleştirilmesi: Öğrencilerin benzer hızlarda öğrenmesinin beklenmesi yerine Öğrencilerin kendi hızlarında ilerlemelerinin sağlanması.
Eğitimin birincil öğesi: Ailelerin beklenti ve ihtiyaçlarının öncelikli olması yerine Çocuğun ilgi ve ihtiyaçlarının öncelikli olması.
Öğretmen özerkliği: Ne öğretileceği ve nasıl öğretileceği konusunda yüksek özerklik yerine öğretimde belirli standartların olması ve öğretmenlerin performans yönetiminin sağlanması.”
Türk Eğitim Sen Genel Başkanı Geylan: “Mesnetsiz şikayetlerle öğretmenlerimiz huzursuz edilemez”