(Özel) Pandemiye rağmen kan stokları dolu

Korona virüs pandemisine karşı gerekli tüm tedbirlerin alındığına dikkat çeken Karakuş, “Personelimiz maske, mesafe ve hijyen konularına çok dikkat ediyorlar.

Hem araçlarımızda hem de kan bağışı merkezlerimizde bunlara dikkat ediyoruz. Her bağıştan sonra personellerimiz eldivenlerini ve yatak örtülerini değiştiriyorlar ve bütün cihazlarımız dezenfekte ediliyor” diye konuştu.
Van Kan Bağışı Merkezi olarak aynı zamanda lösemili hastalar için kök hücre bağışı da aldıklarını vurgulayan Karakuş, “Merkezimizde kök hücre numunesi alıyoruz.
Kök hücre numunesi aldıktan sonra eşleşme olursa bağışçımızla irtibata geçip ikinci bir numene alıyoruz. Van Kan Bağışı Merkezi olarak Hakkâri, Iğdır, Ağrı, Bitlis, Van’da hem kan bağışı hem kök hücre bağışı alıyoruz. Erkekler üç ayda bir olmak üzere yılda 4 defa, kadınlar ise 4 ayda bir olmak üzere yılda üç defa kan bağışı yapabilirler. Biz tüm bağışçılarımızı merkezimize bekliyoruz” dedi.
Açıklamalarında kan bağışının önemine de değinen Dr. Karakuş, şunları söyledi:
“Kan acilde sürekli olan bir ihtiyaçtır.

Bugün başkasına lazım olur, yarın bize lazım olur. Eğer stoklarımızda kan olursa, hastanelerin ve hastaların kan ihtiyacını karşılamış oluruz. Kimsede dışarı çıkıp kan aramak zorunda kalmaz. Bu herkesin ihtiyacı olabilecek bir durumdur. Benim kanım herkeste bulunuyor, ben vermesem de başkası verir düşüncesine kapılmamak lazım.”
31’inci kez kan bağışında bulunduğunu belirten Nadıl Daday isimli vatandaş ise “Bu 31’inci kan bağışım oluyor.
Daha önce bronz madalya aldım, gümüş madalya aldım.

İnşallah ölmesek altın madalyaya doğru gidiyorum. Türkiye’de yaşayan 83 milyon insandan mutlaka birkaç tanesine kanımız yarıyor.

Kana ihtiyacı olan insanlar oluyor. Benim kanım da bir iki kişinin hayatını kurtarırsa bu bana mutluluk verir. O konuda çok mutlu ve gururluyum” şeklinde konuştu.