Antep fıstığının sezon başında ucuz fiyatla alınarak stok yapıldığı, ürün arzının bitiminde yüksek fiyatla piyasaya sürülerek haksız kazanç sağlandığına dikkati çeken Bayraktar, “Bu durum, başta tatlı üreticileri olmak üzere, fıstığı ham madde olarak kullanan imalatçıları ve tüketicileri olumsuz etkiliyor” değerlendirmesinde bulundu.
Bayraktar, devletin üreticileri serbest piyasa adı altında tekelleşen alıcılara teslim etmemesi gerektiğini belirterek, “Çok sayıda üretici, az sayıda alıcının olduğu Antep fıstığında istikrar fakat bir müdahale kurumunun varlığıyla sağlanabilir” ifadesini kullandı.
Söz konusu kurumun, piyasayı takip ederek gerektiğinde fiyat açıklaması ve piyasayı regüle etmesi gerektiğini bildiren Bayraktar, bu şekilde piyasadaki tekelci yapının kırılacağına işaret etti.
Bayraktar, yüksek girdi maliyetlerinin de Antep fıstığı üreticilerinin sorunlarından olduğunu kaydederek, desteklerin girdi maliyetlerindeki yüksekliğin yanında yetersiz kaldığına dikkati çekti. Bayraktar, bu nedenle Antep fıstığının da fındık gibi alan bazlı destek kapsamına alınmasını istedi.
‘İmaj oluşturmalı’
Verim ve kaliteyi artırıcı önlemlerin teşvik edilerek üretim kapasitesinin yükseltilmesi gerektiğini vurgulayan Bayraktar, şu değerlendirmede bulundu:
“Yeni kurulacak bahçelerde ihracata yönelik çeşitler tercih edilmeli, tanıtım faaliyetleriyle ‘Türk fıstığı’ imajı oluşturulmalı. Her yıl kaliteli ürününün piyasada bulunabilirliğinin sağlanması ancak lisanslı depolarla mümkün olabilmekte. Gaziantep’te kurulumu devam eden lisanslı depoların kurulumu hızla tamamlanmalı. Antep fıstığı üreten diğer illerimizde de lisanslı depolar yaygınlaşmalı, ürün ihtisas depoları hayata geçirilmeli. Lisanslı depolarla fiyat istikrarı ve üreticimizin yeterli gelir elde edebilmesi sağlanmış olacak. Kaçak fıstık girişi önlenmeli.”
Ata tohumlarından ilaçsız doğal ürünler üretiliyor