Araplar ve Yahudiler amca çocuklarıdır. Yahudiler Hz. İbrahim’in oğlu İshak as dan ve ishak oğlu Yakup as ki diğer adı İsrail’dir Yakup as 12 oğluna,da İsrail oğlu diye anılırdı.
Araplar ise Hz. İbrahim’in as,ın Hacer’den olma oğlu İsmail’ as dan gelir.
Bu iki kuzen halk yüzyıllarca birbirleriyle savaşmış bazen barışmışlardır.
Biz Türkler ise bu meseleye hep müdahil olmuş, ilk kıblemiz ve bütün semavi dinlerin ortak kutsalı, Bir çok peygamberi bağrında barındıran Kudüs ve Mescidül Aksa, ya sahip çıkmışızdır.
1948 İsrail devletin kurulması ve yerli halka fiili devlet terörünün başlaması ile mazlum diye zülme uğrayan kadın, çocuk ve haklı mücadele veren Filistin yanında olduk hep.
Lakin, ne acıdırki Filistin kurtuluş örgütü lideri Yaser Arafat döneminde İsrail ile Filistin arasında bir ateşkes anlaşması yapılmış. Filistinliler Barış antlaşması sonucu. boşa düşen silahlarının bir kısmını Kıbrıs,ta Türk kesimine değil de Kıbrıs Rum kesimine verdiler. Türk kesimi hayal kırıklığına uğramıştı. Tabii ki bizler herkesten çok hayal kırıklığına uğramıştık. Bu 90 larda Bosna, kosova,da Evladı fatihan Türk ve Boşnaklara katliama Arap birliği başta olmak üzere kör ve sağır oldular. Ermeni dağlık karabağ meselesinde 29 yıl önce katliamda ve bir kaç ay önceki haklı mücadelede Ermenistana taraf oldular. Daha acısı şimdi Filistin,in resmi temsilcisi hamas Doğu Türkistan daki katliamda çin zülmüne arka çıktılar. Bizmi.? niyetimiz; nerede bir Müslüman varsa o bizim kardeşimizdi, fikri ile donanmış Müslüman Türkleriz..
Şimdi ise daha çok yakın zamanda Suriye Savaşı sırasında Arap ülkeleri toplanıp ne mültecilere nede Türk Devletine zerre destek vermediler. Bize kim destek verdi:
Azerbaycan ve Macaristan( Macarlar ise Müslüman değil,Türk kökenlidirler). Evvelki ay Ege Denizinde, Arabistanla – Yunanistan ortak Türkiye ye karşı askeri donanma gösterisi yaptılar. tüm bu ihanetleri hiç bir Türk göz ardı etmemelidir!
Şimdi düşünüyoruz, hani Müslüman Müslümanın kardeşi idi, velakin bu Araplar hep yine Türkleri asla sevmez ve destekkemez.! (İstisna olan bu hakikati bilen, din kardeşlerimiz vardır elbet) ama özellikle yönetimleri malesef.
Şu an Türkiye’nin başında Hilafetçi bir başkan olmasına rağmen ,Araplar bizi hiç bir pakta ve ihtilafta da desteklememiştir.. Yavuz Selim Han,ın Mısır-Mekke- Medine seferinden õncede Türk katliamı yapan Araplar Türke düşmanlıklarından hiç vazgeçmemişler, Talkan ve Curcan katliamları çok eski olsada, 1914 – 1922 de Îngilizlerle bir olup arkadan hançerlemelerini unutmadık, unutamayız!
Seydibeşir’de kör edilen 15 bin Mehmetçik
Türk askerine yapılan bu vahşet unutulur mu? Tarih birçok şeyi geride bırakabilir, silebilir fakat Mehmetçik’e yapılan bu katliamı unutmamak tarihimize ihanet ve vatan borcudur.
Birinci Dünya Savaşı’nda İngilizlere esir düşen 150 bin Türk askerinden 15 bini, Mısır’ın İskenderiye şehrindeki Seydibesir Kuveysna Osmanli Useray-i Harbiye Kampı’na hapsedildi. Burada savaş sırasında Filistin’de esir düşen Osmanlı askerleri tutuluyordu.
2 sene boyunca burada esir tutulan askerlerimize acımasızca ne kadar işkence varsa yaptılar; eziyet, ağır hakaret ve aşağılamaya maruz kaldılar. Hayatını kaybedenler bir yana, esir kamplarında sağ kalan askerler ölmek için dua ediyordu.
Ardı arkası kesilmeyen işkenceler, Ermeniler yüzünden daha da artmıştı; Türkçe bilen bazı Ermeni askerlerinin yanlış ve kışkırtıcı çevirileri, İngiliz komutanlarını Türk askerine karşı kışkırtırken, ingilizlerde arapları kışkırtıp kullanıyordu
Askerlerimiz mikrop kırma bahanesiyle krizol (yakıcı kimyasal) dolu havuzlara sokuldu. Sudaki oyunu fark eden Türk askerleri çıkmak için cebelleşse de, İngilizler dipçik darbeleriyle buna izin vermedi. Vucütları yanmaya başlayan Mehmetçikler, başını suya sokmamak için direniyordu. İngilizlerin havaya açtığı uyarı ateşleri, askerleri bunu yapmaya mecbur bıraktı ve ölmemek için çömelerek başlarını suya soktular.
Halifelik Türklere geçince de büyük bir kesim düşmanlıklarını artırarak devam etmişlerdir.
Ayrıca bizlerin sürekli desteklediğimiz Filistin’in eğittikleri teröristleri Ülkemize gönderdiklerini de unutmadık, unutamayız.
Eee şimdi bazı arkadaşlarımıza sormak lazım, biz Türkler Kuran-la kutsanan mübarek beldelerden Mescidül aksa ve Peygamberimizin sav hatırına, ona sevgimizden dolayı Arapları seviyoruz ama maalesef onlar bizi hiç sevmiyor ve düşmanlıklarına hala devam ediyorlar. Bizimle ilişkisini menfeat,a dayalı sürdürmekte ülkemizde bir çok arazi alan ve başkanımıza Uçak hediye eden Katar. Herhalde yiğit duruşumuz için bizi sevmiyor lar. Katarlılar hani şu yapılacak olan kanalın sağlı sollu taraflarından yer alanlar. Karadenizi ayder yaylası ve diğer yaylalarımızı mülk edinen araplar ve Katarlılar.
Peki sonuç ne: Türkün Türk’ten başka dostu yok! Bizi her daim arkadan vuran Araplarla nasıl İslam Birliği kurabiliriz, imkansız bir durum değil mi.! Elbette ki tüm Müslümanların bir olmasını isteriz, istememek Müslüman kardeşliğine ihanettir ve yüce ALLAH,ın cc hükmüne aykırıdır. ama gerçekler çok farklı. Biz Türklere en yakın birliktelik Türk Birliğidir.
Bu birliği kurmak için’de samimi Türk Ülküsüne ve Türk Birliğine inanmak gerek! Gazi M. Kemal Atatürk’ün de hedefi ve rüyası olan Türk Birliği kurulana kadar ABD, Rusya, Çin, İngiltere, İsrail vb tüm Emperyalistler, içimizdeki Türk ve Türklük düşmanları; Türk Milletine ve asırlardır İslamın sancaktarlığını yapan Türklüğe havlayacaklardır, bunu her Türk bilmelidir.!
Yine bilinmelidir ki İslam birlikteliğine giden yol,da önce Türk birliği Turan ile olacaktır.
Saygılarımla…
Esat Şen
Karamanlı çocuklarımızı sevindirdiler