TBMM ‘nin açılışının 100. Yılında çocuklarımız (covit 19) virüsü nedeni ile ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI ‘nı evlerinden kutlayacaklar. Bu nedenle; bu haftaki doğa konumuz Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün doğa sevgisi üzerine olsun. Konuyu seçmemde etkili olan bir neden de torunumun ‘’anneanne bana ATATÜRK ‘Ü anlat, her yerde yazılanları , anlatılanları değil ‘’ demesiydi. Ben de torunuma Atatürk’ün doğa sevgisini anlattım. Çok mutlu oldu.
Mustafa Kemal ATATÜRK Kurtuluş Savaşından sonra ben topraklarımızı kurtardım; deyip kenara çekilmemiştir. Askeri elbisesini çıkarıp, sivil elbisesini giymiş, ülkenin taşından toprağına hepimizin sorumluluğunu omuzlarında hissetmiştir. Onun için M. Kemal dünya lideridir. Nasıl mı? Tarih, Atatürk ‘ü ağlarken çok az tespit etmiştir. İlki Çanakkale ‘de topçu atışının başladığı gündür. İkincisi de hepimizin bildiği ‘’iğde ağacı’’ ardından döktüğü gözyaşıdır. O günün Ankara’sı kurak, çorak bir köy. Çankaya –Meclis yolu üzerinde bir tek iğde ağacı varmış . Atatürk o yoldan geçerken her gün arabadan iner o ağaca selam verirmiş. Neden selam verdiğini soranlara ‘’yediğim meyvenin, sığındığım gölgenin, soluduğum havanın bir neferi, en az diğer neferler kadar onun da selama hakkı var ‘’ dermiş. Bir gün bakıyor o ağaç kesilmiş. Ağaca ne oldu? Diye soruyor. Yolu genişletmek için kestik, diyorlar.’’ Yahu bana sorsaydınız, bu ağacı kurtaracak bir yol bulurdum.’’diyor. Daha fazla dayanamıyor arabasına biniyor. Şoförü ve arkadaşlarının yanında hüngür hüngür ağlıyor. Bu gözyaşları, çok zor şartlarda kurtardığı bu topraklarda yetişen bir canlının lideri olduğu için, o iğde ağacının sorumluluğunun omuzlarında olduğu için ağlıyor.
Mustafa Kemal ATATÜRK Söğütözü ‘nü çok sever. Orada sık sık dinlenirmiş. Çevresindekiler, Atatürk’e ‘’size burada bir kulübe yapalım’’ derler. ATATÜRK , ‘’kulübe için kaç söğüt ağacı kesilecekse, o kadar söğüt fidanını ellerimle dikeceğim , tuttuklarını göreceğim , sonra kulübe yapılabilir’’ der. Kulübe yapılır. M.K.Atatürk makamını Çankaya’dan Söğütözün ‘e taşır. İmzaları orada atar, kabullerini orada yapar.
Yalovada ki köşkün bahçesinde bir çınar ağacı var, büyümüş köşkün güneşini engelliyor. Köşkteki görevliler çınarı kesmeye karar verirler. Atatürk, köşkün altına raylar döşeterek, köşkü 4m 80 cm kaydırarak, ağaçtan uzaklaştırmış. Bir çınar ağacını kesilmekten kurtarmıştır.
TBMM sinin açıldığı ilk yıllar , sonbahar mevsiminde Atatürk arkadaşlarına meclisin bahçesine çiçekler ekeceğini söyler. Arkadaşları karşı çıkarlar. Bu soğuk, susuz yerde çiçek yetişmez derler. Bu konuşmadan sonra Atatürk, kasalar içinde meclisin bodrumuna toprak getirtir, çiçek tohumları eker. Bahar gelince çiçekler açar ve meclisin bahçesine kasalar içinde açmış çiçekler çıkarılır. Görenler hayret eder. Bu çiçeklerin nerede, nasıl yetiştiğini soranlara , Atatürk’’benim gizli bahçemde yetiştirdim’’ der.
Atatürk Orman Çiftliği hikayesini hepimiz biliriz. O günün genç ziraat mühendisi Tahsin Coşkun şöyle anlatıyor. Atatürk ‘’Tahsin seni bir yere götüreceğim, fikrini almak istiyorum’’ demiş. Gidip baktık bataklık, hayvan leşlerinin olduğu berbat bir arazi. ‘’Ya Paşam hayrola’’ der. Atatürk ‘’ Bütün masrafı cebimden olmak üzere bir orman çiftliği yapmak istiyorum’’ der. ‘’Ya paşam buranın ıslahı ya paramızı , ya zamanımızı tüketir, bu kadar verimli topraklar varken neden burayı tercih etini?’’ der. Atatürk ben en zor olanı yapayım, siz arkamdan kolayları nasıl olsa yaparsınız.’’ der. Atatürk bu arazinin incelenmesini ister. Gelen raporlar olumsuzdur. Ama Atatürk kendi yaptığı incelemeler sonucu burada bitki yetiştirilebileceğini söyler. Çünkü ziraatçılar inceleme yaparken Atatürk boş durmaz. O çevredeki köylüler ile irtibat kurar. Köylülerin verdiği bir testi suyu toprağı kazarak koyar. İki gün sonra testiyi çıkarırlar. Testideki su bitmiştir. Köylüler ‘’Ağa su bitmiştir. Toprak su emiyor. Burada ne ekersen ürün alırsın’’ diyorlar. Tahsin Coşkun olumsuz raporu getirdiğinde Atatürk projeye başlamış ve epeyce ilerlemiştir. Böylece vatan toprağının kaderine terk edilmesine gönlü razı olmamıştır. Böylece 25 Mayıs 1933 de ‘’Vatan toprağı kaderine terk edilemez.’’ Dediği Atatürk Orman Çiftliğini kurduktan sonra Ankara halkını bedava trenlerle buraya getiriyor. Halk burada ağaçların altında eğleniyor, dinleniyor, çocuklar havuzda yüzüyorlar. Açılan süt fabrikasının ürünlerinden yararlanıyor. Herkes çok mutlu, ama en mutluları M. Kemal’dir.
Dünyada bir çiçeğe adı verilen tek lider M.Kemal ‘ dir. Amerikalı Prof. Dr. Kirk Landin, Bir takım deneyler sonucu kırmızı çiçek açan bir bitki yetiştirir. Bu çiçeğe isim ararken , Tarsus kolejinde okurken Atatürk ile tanışan bir arkadaşı Atatürk’ ün tabiat bilgisi ve ilgisine hayran olduğunu anlatır. Atatürk adının verilmesini önerir . Dünya nebatat dairesine teklif iletir. Bu öneri Atatürk’ün yaptığı çalışmalar anlatılan toplantıda oy birliği ile kabul edilir. Dünyada bu çiçek ATATÜRK adı ile üretilip satılıyor.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramının 100. Yılı kutlu olsun, sevgili çoçuklar.
Suzan ÖZPEYNİRCİ
Koronadan Vefat Eden Hemşehrimiz FOX Tv Ana Haberde
ellerinizxe emeğinize sağlık.. ATA’mıza birkez daha hayran olmamak elde değil.O gerçekten bir dünya lideri