Başarının formülü dürüstlük ve hız

Başarılı ve sürdürülebilir ticaretin olmazsa olmazı dürüstlük. Bu kural e-ticarette çok daha katı. Tüketicinin inancını sağlayamazsanız ne satarsanız satın başarılı olamazsınız. Kişilerden sanal alemde, yalnızca fotoğraflarını gördükleri eserleri almalarını istiyorsunuz. Kıpkırmızı bir elma fotoğrafı göstererek bir tarafı çürümüş, tatsız bir eser gönderirseniz, bir daha sizden alışveriş yaparlar mı? Ya da o elmayı ‘üç günde kapınızda’ diye pazarlayıp tüketiciye iki hafta sonra ulaştırırsanız…

Dürüstlük ve sürat, e-ticarette sizi bir adım öne geçirecek formül. Fiyat yarışması, eser çeşitliliği vs. daima bu ikiliden sonra geliyor. Serinin bu son kısmında e-ticarette muvaffakiyet hikayelerine ve #evde kal periyodundaki seyirlerine mahal verdik.

İstanbul’a 1, dışına 3 gün

Küçük konut aletleri sahasında faaliyet gösteren Goldmaster, uzun vadedir yürüttüğü e-ticareti koronavirüs salgınıyla hareketlenen firmalardan… Goldmaster CEO’su Sinan Bora, “#Evde kal daveti tüketicilerin satın alma istikametini online tarafa çevirdi. Birinci sefer internetten satın alma yapmaya başlayan, bu yerküre ile yeni tanışan orta yaş üzeri tüketici sayısı süratle artıyor. Bu nedenle son 15 günde internet satışlarında kayda bedel bir artış görüyoruz” diyor. Sinan Bora, son günlerde en çok ilgi gören kategorileri şöyle anlatıyor:

“Tüketiciler artık kafelere gidemediği için sıcak içecek hazırlama eserlerine yöneliyorlar. Külliyen farklı bir kategori olan zatî bakım eserleri kuaför ve berberlerin kapanması ile hareketlendi. Tıraş makineleri, epilasyon cihazları üzere tüketicilerin bakım muhtaçlıklarını kendi karşılayabilecekleri eserler ilgi görüyor. Konutta sağlıklı besin hazırlamaya yönelik yoğurt makinası, meyve sıkacakları üzere eserler de hareketlenen eserler arasında. Ortalama olarak bakıldığında internet satışlarımızda yüzde yüzde 40 civarında artış var.”

Bu süreçte en çok dikkat ettikleri bahsin tüketicilere siparişlerini en süratli halde ulaştırmak olduğunu vurgulayan Bora, “İstanbul içi siparişleri 1 gün, İstanbul dışı en uzak noktaya en geç 3 gün içinde siparişleri ulaştırmaya çalışıyoruz” diyor.

Eserin tazeliğine itina gösteriyor

Marmara Bölgesi’nde ve Garp Karadeniz’de yaklaşık 100 bürosu bulunan Peynirci Peder Yöresel Kahvaltılık Marketleri, bürosunun bulunmadığı coğrafyalardan gelen ağır talepler üzerine e-ticarete başlamış. Peynirci Baba’nın kurucusu Ali Keskin şöyle anlatıyor:

“Raflarımızda nokta alan eserlerin yaklaşık yüzde 80’ini kendi üretim tesislerimizde ürettiğimiz tereyağı, peynir, zeytin, turşu ve gurme eser çeşitleri oluşturuyor. Birinci büromuzu açtığımızdan bu yana 24 yıl geçti, bizimle birlikte bir nesil büyüdü. O nesil bizde tattığı zeytini ve peyniri, mektebini bitirdikten sonra memleketine dönünce de ya da çalışmak için gittiği kentte de satın almak istiyor.”

Peynirci Baba’nın internet siparişlerinde minimum meblağın bulunmadığını belirten Ali Keskin, şu haberleri veriyor:

“Online mağazamızda 50 TL ve üzeri alışverişlerde kargo fiyatsız. Ödemelerin kredi kartı ile yapıldığı online alışveriş sistemimizde, siparişler birebir gün kargoya veriliyor. Tüm Türkiye’ye kargo ile sipariş verilen eserler şarküteri bilirkişilerimiz tarafından kişisel paketleme sistemi ile eserlerin sıcaklık bedellerini koruyan buz aküleri ile hazırlanıyor. Böylelikle sipariş edilen eserler, mağazalardaki tazelikte ve kalitede tüketicinin adresine teslim ediliyor.”

Talep arttı

Koronavirüs salgınıyla, eksperlerin bağışıklığı güçlendirdiğini söylediği eserlerin satışının arttığını kaydeden Keskin şöyle diyor:
“Online mağazamızda eski kaşar ve klasik Ezine peyniri üzere kalsiyum ölçüsü yüksek olan eserler tercih edildi. Turşunun da probiyotik özelliği yüksek olduğu için talep arttı. Keçiboynuzu özü pekmezi, kızılcık, kuşburnu ve kestane balı üzere bağışıklığa yarar sağlayan eserler tercih edilenler arasına girdi.”

Kargo taşımasa da siparişi ulaştırdı

Türkiye umumunda bir ‘gazoz ağı’ kurmak isteyen Ahmet Sav, bu emelle e-ticarete yönelmiş ve Gazozname’yi kurmuş. Memleketin farklı mekanlarındaki mahallî gazozların satıldığı Gazozname hem B2B (satış noktalarına), hem de B2C (son tüketiciye) yönelik e-ticaret yapıyor. Ahmet Sav şöyle anlatıyor:

“Gazoz işi tekrar ekonomimizin bir kesimi olsun istedik. Yani gazoz üreten imalathane rahat pazar bulsun, işini geliştirmek isteyen cafe, restaurant, güvenirliliğini yıllara meydan okuyarak kanıtlamış mahallî gazozları kullanarak işletmesine bir katma kıymet sağlasın istedik. Sonra bakkal-market-büfe kümesine da yönelmeye başladık. Gazozname’den alıp sattıkları mahallî gazozların birebirini, zincir bir markette bulamayacak olan müşteriler, canları mahallî gazoz isterse koşacaklar bakkal amcalarına… Sonunda lokal gazozların da öteki kentteki pazar pahası daha da artacaktı.”

Hikayeleri derledi

Tanıtıma da ihtimam gösteren Sav, gazozların profesyonel çekimlerini yaptırmış, hikayelerini derlemiş, velev gönderdiği kolilerin içine hikaye kartları koyuyor. E-ticarette en kıymetli ögenin inanç olduğunu vurgulayan Ahmet Sav şöyle konuşuyor:

“Bazı beşerler para ödeyip gazoz gelmeyecek sanıyor. Sonuçta e- ticaret kargo firmaları olmadan olmaz. Başta ‘potansiyel yok’ diye taşımadılar benim gazozları… Ambarlarda kamyoncu gözledim. ‘Abi bu gazozu bu adrese götürür müsün rica etsem’ diyordum. Gazozname’nin birinci e-ticaret siparişleri daima TIR’larla teslim edildi.”

Satışları yüzde 30 yükseldi

Arı eserleri firması Bee’o, koronavirüs salgının akabinde internet satışlarında artış gözlemiş. Bee’o kurucularından, Umum Yönetici Besin Yüksek Mühendisi Aslı Elif Tanuğur Samancı, “Son 15 günlük online satışımız bir evvelki aylık 15 günlük satışa nazaran yüzde 30 artış gösterdi” diyor. Bee’o ham bal, propolis, polen, arı sütlü karışımlar üzere eserler geliştiriyor. Bağışıklığın güçlü olmasının tavsiye edildiği bu periyotta bu eserlere ilgi artmış durumda. Aslı Elif Tanuğur Samancı, münhasıran propolis damlalara talep olduğunu, internetten gelen siparişleri 5 iş günü içinde tüketicilere ulaştırdıklarını belirtiyor.

BİTTİ