Aşırı terleme (hiperhidrozis) hakkında bilgilendirmede bulunan Göğüs Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Serkan Özbay, el terlemesinin genellikle çocukluk döneminde başladığını belirterek, “El ve koltukaltı terlemesinde cerrahi yöntem, hastaların büyük bir bölümünde kalıcı tedavi sağlama imkânı verir” dedi.
Terleme, vücut ısısının kontrolünü sağlayan fizyolojik bir fonksiyondur. Vücudumuzda ekrin ve apokrin olmak üzere iki çeşit ter bezi bulunuyor. Tüm vücutta yaygın olarak bulunan ekrin ter bezleri, vücut ısısının ayarlanması ve korunmasından sorumlu esas rolü üstleniyor.
Ekrin ter bezlerinin özellikle yüz, koltuk altı, avuç içi ve ayak tabanında daha yoğun olarak bulunduğunu söyleyen VM Medical Park Samsun Hastanesi Göğüs Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Serkan Özbay, “Aşırı terleme bölgesel (lokal) ve genel olarak iki gruba ayrılabilir. Genel (tüm vücut) aşır terleme şikâyeti genellikle altta yatan sistemik bir hastalığa bağlıdır ve tedavi buna göre şekillenir. Hipertiroidi, anksiyete benzeri psikiyatrik bozukluklar, menopoz, çeşitli enfeksiyon hastalıkları, obezite ve ilaç kullanımına bağlı olarak sıkça karşımıza gelebilir. Bölgesel hiperhidrozis (lokal terleme) ise en sık el, koltukaltı ve ayak bölgesinde görülür” diye konuştu.
En çok rahatsızlık veren terleme çeşidi aşırı el terlemesi
En sık görülen ve kişiyi en çok rahatsız eden terleme şeklinin palmar hiperhidrozis (Aşırı el terlemesi) olduğunu söyleyen Opr. Dr. Özbay, şu açıklamalarda bulundu:
“Palmar hiperhidrozis olarak adlandırılan aşırı el terlemesi genellikle çocukluk döneminde başlar, ergenlik ve sonrasında ise şikâyetler artarak devam eder. Bu durum özellikle okul çocuklarında ciddi bir sorun teşkil eder. Hastalar çoğu zaman ‘Sınav kâğıdına ellerimden su damlıyor, ellerim o kadar ıslak ki kalem tutamıyorum’ şeklinde şikâyetler ile polikliniğe başvurur. Ergenlik sonrasında ise genellikle sosyal ve psikolojik sıkıntılar nedeniyle başvurular artar. Kişiler çoğu zaman elleri ıslak olduğu için kimseyle el sıkışmaz veya sosyal ortamlardan uzak durmaya çalışırlar. Aksiller hiperhidrozis (koltukaltı aşırı terlemesi) ise genellikle ergenlik sonrası sık karşılaşılan bir sorundur. Hastalar giydikleri gömlek, tişört ya da elbisenin koltukaltı bölgesinin hep ıslak olduğunu, bazen gün içerisinde bir kaç kez kıyafet değiştirmek zorunda kaldıklarını belirtirler.”
Bölgesel terleme sorunu için farklı tedavi seçenekleri mümkün
Opr. Dr. Serkan Özbay, bölgesel terleme şikâyeti olan hastalar için birkaç farklı tedavi seçeneğinin olduğunu belirterek şunları söyledi: “Tedavide genellikle ilk basamak lokal olarak uygulanan pudra krem ve benzeri topikal ajanlardır. Bu tedavinin avantajı ucuz, güvenli aynı zamanda kolay uygulanabilir olmasıdır ancak etki sürelerinin kısa olması ve bazı hastalarda yanma, batma gibi şikâyetlere neden olabilir. Botoks tedavisi ise aslında bir bakteriden elde edilen botulinum toxininin lokal olarak uygulanması ile ekrin ter bezlerini uyaran sinirlerin blokajı ile etkisini gösterir. Uygulandıktan yaklaşık 1 hafta sonra terleme azalmaya başlar ve ortalama 6 ay etkilidir. Etki süresi sonunda yavaş yavaş aşırı terleme şikâyeti yeniden başlar, tedavinin belli aralıklarla tekrarlanması gerekmektedir.”
Bir diğer tedavi şekli olan iyontoforez tedavisi de günümüzde en sık kullanılan, uygulanması kolay, güvenli bir tedavi alternatifidir. Yaklaşık 30 dakikalık 15-20 seans şeklinde uygulanır. Hastalar büyük oranda bu tedaviye yanıt verir ancak tedavisi tamamlanmış bazı hastalarda özellikle hava sıcaklığının arttığı yaz aylarında ek seans (bazen haftalık) ihtiyacı olabilir. Gebe ve kalp pili olan hastalara önerilmez. Sistemik ilaç tedavileri ise diğer bir alternatiftir. Genellikle antikolinerjik-antimuskarinik ilaçlar, beta-blokerler, anksiyolitik ilaçlar tedavide kullanılır. Sistemik tedavinin dezavantajı ise hedef etki terleme azalması ile birlikte kullanılan ilaca bağlı olarak çeşitli yan etkiler oluşmasıdır. Cerrahi tedavi seçeneği ise diğer yöntemler ile başarı sağlanamayan hastalarda tercih edilen son seçenektir. El ve koltukaltı terlemesinde göğüs kafesi içinde seyrederek ter bezlerini aktive eden sempatik sinirlere yönelik yapılan cerrahi girişimlerdir. Endoskopik torakoskopik sempatektomi (ETS) genel anestezi altında yapılır. El ve koltukaltı terlemesinde etkilidir, hastaların büyük bir bölümünde kalıcı tedavi sağlama imkânı verir. Yüz, alın ve ayak terlemesi için çok tercih edilmez. Bazı hastalarda ameliyattan bir süre sonra ‘kompansatuar hiperhidrozis’ denilen vücudun diğer bölgelerinde aşırı terleme şikâyeti oluşabilir. Yara izi, nadiren sinir hasarı, kanama gibi komplikasyonlar da gelişebilir.”
Pandemi sürecinde hijyen belgesinin önemi daha da arttı