Açıldık, kapandık, açıldık, kapanıyoruz, kapalıyız.
-Kameraları açalım lütfen!
-Açılmıyor öğretmenim.
-Öğretmenim bağlantı koptu.
-Çocuklar konuyu anladınız mı?
-Hangi konuyu öğretmenim?
-Öğretmenim okulumu çok özledim.
-Ne zaman açılacak bu okullar?
………………
Kıymetli okurlar, bu konuşmalar içinde bulunduğumuz dönemde öğretmen ve öğrenci olarak hemen hemen her gün yaşadığımız durumun özetidir. Velilerimizin durumundan bahsetmiyorum bile… Şu okulsuz dönemde aksayarak giden eğitim sistemimiz içinde okulun toplumumuzda ne kadar büyük bir iş başardığını bir kez daha görmüş olduk.
Normal dönemde ABCDE şeklinde yetiştirdiğimiz öğrenciler bir de ekrana maruz bırakıldı. Bunun sonucunda okula pek de sıcak bakmayan, okul olsa da olur olmasa da olur diyen öğrencilerin sayısı çoğaldıkça çoğaldı.
Bu tam kapanma sürecinden sonra okulların da tam açılmasını bekliyoruz. Bekleyeceğiz. Asıl soru çocuklarımız okullarına döndüğünde onları nasıl bir süreç bekliyor?
Tekrar eski tas eski hamam devam eden bir eğitim sistemi mi yoksa çocuklara tekrar okulu sevdirecek, okula gitmenin heyecanını eskisinden daha güzel yaşatacak yeni bir yaklaşım mı?
Her şeyi komutla yapar hale gelen öğrencinin okulda ve toplum hayatında yaşayacağı problemler de çözüm bekleyen sorunlar arasında yerini alacağından hiç şüpheniz olmasın.
Eğer okullar kendini yenilemez eskisi gibi devam edecek olursa öğrencileri okulda tutmak gittikçe zorlaşacaktır. Bu durumu aşmak için bakanlık gerekli çalışmaları yaptığını/yapacağını her fırsatta dile getiriyor.
Okulların okuma yazma, dört işlem ve çoktan seçmeli soruları çözme gibi becerilerin öğretildiği bir mekân olmaktan çıkarılıp; aklıselim, zevki, kalbiselim sahibi bireyler yetiştiren bir kurum haline getirilmesi, ülkemizin milli menfaatleri için son derece elzemdir. Bilimde, teknolojide, sanayide ve eğitimde ileri olan medeniyetlerin, araştıran sorgulayan ve çözüm odaklı düşünebilen bireylerin omuzlarında yükseldiği unutulmamalıdır.
Peki araştıran, sorgulayan, çözüm üreten bireyler yetiştirmek kolay mı? Bu sorunun cevabını şanlı tarihimizden bir örnek vererek bulmaya çalışalım. Türk Eğitim Sistemi içerisinde başarılı eğitim modellerinin yüzlerce örnekleri var. Dünyanın ilk üstün zekâlılar okulu olarak kabul edilen ve batılı araştırmacıların en çok araştırdıkları konular arasında yer alan Enderun Mektebi bu örneklerden yalnızca biri. Batılı araştırmacılar bu okulu o kadar iyi araştırmışlar ki günümüzde gelişmiş eğitim modellerinde Enderun Mektebi’nin izlerini rahatlıkla görebiliriz. Tarihimizden ilham alarak bugünü ve yarını içine alacak yaklaşımlarla geleceğimizi teminat altına almamızın gerekliliğinin altını bir kez daha çiziyorum.
Sonuç olarak okulların ne denli önemli bir kurum olduğunu yaşadığımız şu dönemlerde bir kez daha ziyadesiyle anlamış olduk. Bu derece önem arz eden bir kurum asla ihmal edilemez.
Güzel yarınların bizim olması dileğiyle…
ibrahim Yıldırım
ibrala.comKöşe Yazarı
Karaman’da Cengiz ailesinin acı günü