Toplumsal duyarlılık

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Duyarlı insan olamak demek ;çevremize baktığımızda toplumu doğayı etkileyen olumlu olumsuz neleri görüyoruz? Nelerin farkındayız,eksiklikler neler,düzenli işleyen noktalar hangileri ve benim yaşadığım toplum ve dünya için ne yapabilirim? duyarlı Kişiler bu soruları kendilerine sürekli sormak zorundadır.

Duyarlı kişiler ,etrafında bulunan kişilerin yaşadıklarına karşı ilgili davranırlar ve onları düşünerek hareket ederler.Ancak kendi çıkarlarını düşünen kişiler ise duyarsız olarak bilinirler. Duyarlılık hassasiyet ve zayıf bir etkiye karşı tepki verebilmek olarak algılanmaktadır.

Duyarlılık aslında ailede başlayan bir süreç aile içinden başlayarak ,okul ve yaşam boyu devam etmektedir .Ebeveynler bu konuda hassas olmalı çocukların gelişim sürecinde duyarlılık konusunda destek vermeleri,sosyal sorumluluk projelerine katılmaları yönünde desteklemeleri gerekmektedir, çocuklar hem farklılıklarını fark edecek ,hemde ,topluma karşı olan sorumluluklarını yerine getirmek için çabalayacaklardır .Ne kadar erken başlarsa bu süreç toplumun geleceği açısından faydalı olur, her bireyin sorumluluklarını yerine getirmesi sayesinde, daha yaşanabilir ve mutlu dünya için adımlar atılacaktır.

Kapalı toplumlarda bu duyarlılığı göremezsin o toplumların ideolojik bir akılları vardır ve o akıl sınırlarından dışarı çıkamaz eğer benim ideolojime uygun ise normal bir davranış ve olaydır,ama başka düşüncede olursa mutlaka kötüdür ve karşı çıkılması gerekmektedir;hangi düşüncede olursa olsun her yerde aynıdır. Bir yerde olay olduğunda o olayları her yönüyle irdelemek yerine beyin fırtınası yapmak yerine ideolojik aklı ne diyorsa o yönde savrulur durur.

Ben Karamanda ideolojik aklın hakim olduğunu düşünenlerdenim ,toplumsal olaylar karşısında tepki vermeyen bir yapısı vardır.
Karamanda Doğa olayları ,Çevresel olaylar ,iklim bozukluğundan kaynaklanan olaylar sıklıkla meydana gelmeye başladı,bir kaç örnek verebilirim;
Karamandaki kuraklığın sebeplerinden olan,yanlış tarım politikaları,aşırı kaçak su kuyularının açılması;
Karaman köylerinde kaçak veya ruhsat sınırlarını aşan bir çığ gibi büyüyen mermer ocaklarının ,meralara ,doğaya ,endemik bitkilere,köylüyü bitiren bu ocaklara hiçbir bir toplumsal tepki görülmedi.
Karaman Ereğli yolu üzerinde ovanın orta yerine tarım arazilerinin için’de yapımı devam eden BİYOKÜTLE enerji santralinin o çevreye vereceği geri dönüşü olmayacak olan zararları bilindiği halde hiçbir STK ‘nın Tema’nın ,birkaç işçi çalışır mantığı güden çevre köylülerin hiç sesi çıkmıyor.

Daha yaşanabilir bir dünya için toplumsal duyarlılığımızı kazanmak zorundayız