h Dolar 19,2757 % 0.17
h Euro 21,0639 % 0.17
h Çeyrek Altın 2.077,00 %0,19
h BIST100 4.992,01 %1,37
a İmsak Vakti 02:00
Karaman 14°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
KARAMAN HABER
KARAMAN HABER
Nevdet Ortauğurlu

Nevdet Ortauğurlu

19 Haziran 2023 Pazartesi

OKUMUŞ CAHİL!

OKUMUŞ CAHİL!
1

BEĞENDİM

ABONE OL

Cahil kişi kendisine kötülük yapar ,okumuş kişi toplumun ,doğanın yok olmasına sebep olur.
Güçlü ,sermayedar ,nüfuslu, kişilerin yaptığı işler söyledikleri sözler toplum tarafından genelde her zaman kabul görmüştür,sorgulanmamıştır o yaptıysa doğru yapmıştır ,bir bildiği vardır ,canı sağ olsun ,vatan için yapıyordur ,yatırım yapıyor,gibi düşüncelerle desteklenmiştir.

Toplum böyle düşünürken yapılan faaliyetlerin,düşüncelerin ileride kendisine ,doğaya ne gibi bir olumsuzluklar getireceğini düşünmez ,düşünmek istemez çünkü o an için onunda hoşuna giden,faydalanacağı yani çıkarı vardır.

Anadolu’nun her bölgesinde olduğu gibi Karamanda da Doğaya ,iklim koşullarına ,tarıma kısacası kuraklığa karşı bir çok rapor düzenlenir ,konferanslar verilir yani nutuklar atılır ama fiiliyatta tam tersi yapılarak geleceğimiz karartılır.

Dağı taşı ekebilirsiniz yeter ki üretin sözleri havada kalır.
Her ne kadar ülkemizin sorunu olsa da Karamanda yaşadığımız için önceliğimiz yaşadığımız kent ön plana çıkıyor.
Karaman da gözlemlediğimiz olumsuzluklar.!

1- Karamanda yapımı devam eden yeni çevre yolu bence hiç gereği yokken yapılmaktadır ve yüzlerce dönüm verimli tarlaların yok olmasına neden oluyor ayrıca çevresindeki ekimi yapılan ürünlere hava kirliliği nedeniyle zarar vermektedir.

2- Karaman tarım alanlarına yapılan soğuk hava depoları.

3- Tarım arazilerine yapılan artan konut inşaatları.

4- Tarım arazilerine yapılan hayvan çiftlikleri ,bunlar inşaat ile araziler yok olurken çevre kirliliğine de büyük zarar vermektedir.

5-Gereksiz bir şekilde açılan ve genişletilen yollar.

6-Tarım arazilerine yapılan fabrikalar en son temeli atılan elma sınıflandırma ve paketleme tesisi tarım arazisinin yok olmasına neden olan son örnek.
7-Arazilerimiz geniş diyerek gereksiz yerlere kavşaklar köprüler gibi tarım arazilerini yok edecek şekilde inşaatlar yapmayalım.

Konuştuklarımız ile uygulamalarımızın tutarlı olması gerekmektedir ,belki günü kurtarabiliriz ancak geleceğimizi karartmaktayız.

Lütfen tarım arazilerimizi,topraklarımızı,hırslarımıza heba etmeyelim!

Yarın bu topraklar bizim cenazemizi kabul edecek,Fabrikalar,köprüler ,yollar değil ….

SAMİMİ OLMAK LAZIM…….

 

Nevdet Ortauğurlu
ibrala.com

Devamını Oku

İZAHAT GEREKİR !

İZAHAT GEREKİR !
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Altı Şubat deprem felaketinden sonra artık insanlar yıllarca yaşadıkları büyük şehirleri den radikal bir kararla baba ocağına veya kırsal kesime göç ederek hayatlarını buralarda sürdürme konusunda kararlar almaktadır.
Karar alarak memleketine dönüş yapılmış olsun ancak geldiğin topraklarda yeniden hayat kurabilmek için fiziki şartlarında uygun olması gerekmektedir.

Yıllarca şehir hayatı yaşamış ,ama bir gün ata toprağına döneceğini hayal etmiş ve ona göre yatırım yapmış insanlar özellikle karamanda önlerini görememekteler bir belirsizlik içerisindeler,geri döndüklerine ,yatırım yaptıkları için hayal kırıklığı yaşamaktadırlar.

En büyük sorunları ticari amaçla veya Peysaj amaçlı diktikleri fidanları yanlış su yönetimi yüzünden kaybetmek ile karşı karşıya kalmaktadırlar.

Belirsizliklerin giderilmesi için özellikle en çok etkilenen (Yeşildere TOKİ)ve çevresindeki köylerin kuraklık sorunlarına karşı yetkililerin açıklama yapması ve önlem almaları gerekmektedir.

Burada yaşayan insanlar zor bir karar alarak geri dönmüşlerdir kararlarını gözden geçirmelerini önlemek için geleceklerini görmeleri gerekmekdir.

Baraj:Genelde dağların vadilerin birbirlerine yaklaştığı uygun yerlere nehir sularını önünü keserek arkasında göl oluşturmak amacıyla oluşturulan yapılardır.
Barajlar Hidroelektrik enerjisi,taşkınları önlemek,sanayi sektörü için düzenli su temini,ulaşım ve balıkçılık amaçlı kullanılması ,kentlerin su ihtiyacını karşılamak için,tarım faaliyetlerinde sulama ihtiyacını gidermek için inşa edilir.
Barajların olumsuz etkileri de gözardı edilemiyecek kadar çoktur. Ekolojik ve biyolojik dengeyi bozar tarihi ve kültürel yapılara zarar verir ,insanları yerinden yurdundan eder,yabani hayatı yok eder,nehir ve ırmakların taşıdığı Alüvyonların yokluğundan tarım arazilerinin verimliliği azalmaktadır,yeryüzü şekillerini bile değiştirmektedir,su miktarının buharlaşma nedeniyle azalması v.b etkileri de mevcuttur.

Karaman Ayrancı yolunun 18.km bulunan Taşkale ve Yeşilderedeki derelerden beslenen İbrala barajı 1997 yılında temeli atılan ve 11.11.2011 yılında dönemin başbakanı tarafından açılışı yapılan,amacı sulama,taşkın ve içme suyu için inşa edilen kaya dolgu tipi olan göl hacmi 134 hm3 ve yüksekliği 58 m sulama alanı 13.000 hektar olan bir barajdır.Bu barajdan Sudurağı,Canhasan,Yeşildere Tarımköy Toki ,Kayaönü yerleşim yerlerinin sulama amaçlı kullanımı ve barajın suyunun %36 ‘sının karamanın en az 50 yıl içme suyunu karşılayacak miktarda olduğu dönemin belediye başkanı lanse edilmişti.

Hizmete girmesinin üzerinden sekiz yıl geçti ve baraj hizmetini meydana gelen su kaçakları ve toprak kaymasından dolayı Baraj boşaltıldı, karaman da yaşanan kuraklık nedeniyle bir türlü eski seviyesine gelmedi sorunlarda bu yüzden yaşanmaya başladı.

İlk zamanlarda İbrala barajı hizmete girdikten sonra çiftçiler çok sevindi tarlalarını büyüttüler kuru tarımdan sulu tarıma geçildiğinden dolayı çeşitli türlerde meyve ağaçları diktiler hatta şehirlerde yaşayanlar sulama problemi olmadığından köylerine bile geri dönmeye başladılar.

Normalde barajların ekonomik ömrünün 50 ile 75 yıl arasında olduğu ve bunların ömürlerinin ancak erezyonların önlenmesi ile uzayabileceği anlaşılmıştır.

İbrala barajına ne oldu da ekonomik ömrü 8 yıla indi bölgenin jeolojik yapısından mı ? kaynaklandı yoksa mühendislik ve müteahhitlik hatası mı?

Baraj ile ilgili Çiftçilere ve Karaman halkına bilgilendirme yapılacak mı?
Baraj suyu ile sulama yapılan meyve bahçelerinin durumu ne olacak ?
Baraj suyuna güvenerek yatırım yapan iş insanlarının durumu ne olacak?
Gelecek yıllar için arazi kiralamış olan üreticilerin sonu ne olacak?
Karamanın içme suyunun akıbeti ne olacak bununla ilgili ne gibi önlemler alındı?
Bir mühendislik ve müteahhitlik hatası var ise barajın kabulüne onay verenler ile ilgili Bir şey yapılacak mı?
Barajın onarılması ile ilgi maliyetin sorumlusu kim olacak?
Baraj maliyeti müteahhit firmaya mı yoksa tüyü bitmemiş yetimlerin sırtında mı kalacak?

Baraj boşaltılarak su sızdıran bölümler yeniden yapıldı ancak yaklaşık 75 milyon metreküp su boşaltıldı ve şu anda 7 milyon metreküp su var barajda günlük baraja akan su miktarı 52 bin metre küp yetkililerin açıklaması bu yönde ;siz hesaplayın bu baraj kaç yılda dolacak;Siz hesaplayın çiftçilere kaç yıl sonra suya kavuşacak

Hatalı mühendislikten dolayı baraj işlevsiz kaçak kuyu açılması bilinçsiz sulama yapılması ve yanlış tarım destek politikası yüzünden karaman çölleşiyor.

Nevdet Ortauğurlu
ibrala.com

Devamını Oku

MİLLİ MESELE KURAKLIK

MİLLİ MESELE KURAKLIK
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Ülkemizde bu yılda kuraklık yaşanacağı uzmanlarca dile getirilerek önlemler ve yeni tarım politikalar geliştirilmesi gerektiği uyarıları yapılmaktadır.

Kuraklık ,atmosferde yağış oluşturacak kadar çok nem bulunmadığı dönemlerde gerçekleşen;yeryüzü ve yer altı sularının tedarikinde kıtlığa yol açan doğal bir iklim olayıdır;

Kuraklık haftalarca aylarca devam edebilir,dünyada en uzun süren kuraklık Şili’deki Ataçama Çölü’nde 400 yıl boyunca devam etmiştir. Konya ve karaman havzasında oluşan kuraklık kaç yıl sürecek belirsiz.
Günümüzde iklim değişikliği nedeniyle doğal nem dengesinin sağlanamadığı ve yağış rejiminin bozulduğu zamanlarda ,Kasırga ,Gök gürültüsü veya fırtına gibi doğal olaylar meydana gelir,kuraklığın ne zaman meydana geleceği tahmin edilemez.
Kuraklık yiyecek kıtlığına yoksulluktaki artışa .sosyal göç ve moral bozukluğuna, huzursuzluğa .kırsal yaşam alanlarının daralmasıyla şehirlere göç başlar .

KURAKLIĞIN NEDENLERİ İSE;
…….Yağış miktarının azalması.

…….Yüksek sıcaklık dolayı nedeniyle nehirlerde ,barajlardaki su buharının oluşması.
………Toprağın kuruyarak bitki köklerine zarar vermesi.
………Küresel ısınma.
………Toprak neminin azalması.
………Artan nüfus dolasıyla şehirleşmenin artması nedeniyle su kullanımındaki hoyratlığa bir an önce son verilmesi .
………Ormanların tahrip edilmesi ve yangınlar.
………Yanlış tarım politikaları ,vahşi tarım suyu kullanımı;
……..Her ırmak ve derenin önüne gölet yapmak,baraj yapılması , bu yöntem akarsu ve derelerin kurumasına ve Ekolojik dengeye zarar verir .

………Kuraklık meteorolojik bir afettir.

Yer kürenin %71’ini sular oluşturmaktadır, ancak bu miktarın ancak % 2.5 ‘unu tatlı sular oluşturmaktadır insan vücudunun da %60 ‘ını su oluşturmaktadır. insan vücudunun her gün 2.5 litre suya ihtiyacı vardır , nüfusun hızla artığı bir dönemde tarımdı kullanılan su kıtlığı yanında birde tatlı su kaynakları giderek azalmaktadır.

KURAKLIK İLE İLGİLİ YAPILMASI GEREKENLER
-Kirli sular arıtılarak tekrar kullanılmalıdır .
-Havadaki nemi artıracak ağaçlandırma yapılmalıdır.
-Su kullanımın en fazla olduğu tarım ve endüstri sektörlerinde su tasarrufu konusunda yenilikçi yöntem ve cihazlar kullanılmalı .
-Boş arazilerin ağaçlandırılması.
-Su tedarik sistemlerinin koruma altına alınması gibi uzun vadeli önlemler ile birlikte kuraklık döneminde alınacak kısa vadeli önlemler de planlı bir şekilde uygulanmalıdır. Su yönetiminde stratejik hedefler ortaya koymalıyız. Türkiye kuraklık konusunda büyük bir risk ile karşı karşıyadır. Su kullanımı konusunda halkın bilinçlendirilmesi gerekmektedir.

Toplam suyun %75 tarımsal alanlarda kullanılıyor.

GELELİM KARAMANDA TARIM İLE İLGİLİ YAPILMASI GEREKENLERE :

-İlk önce Karaman için şahsına münhasır tarım politikası yapılmalı .

-Tarım ile ilgili bütün paydaşları bir araya gelerek sunum yapılarak rapor hazırlanmalı.

-Karamanda faaliyet gösteren ve hiç kimsenin bir sorun olarak görmediği;Ancak tarımdaki su tüketimi kadar su tüketen büyükbaş hayvan çiftlikleri atmosfere metan gazı yayarak hava kirliliğine ve ozon tabakasının delinmesine neden oluyor, bu hayvan çiftliklerinin mutlaka karaman havzasından kaldırılması devlet teşvik vererek suyu bol olan dağ köylerine nakillerinin yapılması hem köylüyü kentlere göç etmekten kurtaracak, hem de kuraklığın önlenmesi için bir nebze katkısı olacak.
-Tanıdığım birçok çiftçi artık elma ekmekten vaaz geçti veya mevcut elma bahçelerini sökerek getirisi yüksek fazla su istemeyen aromatik bitkiler yetiştirilmesi ve zahmetsiz tarım çeşitleriyle uğraşmaya başladı.

– Köylerde ve de Karamanda çiftçilik yapma yaşı Elli yaş üstüne emanet ,bunun çaresi ise gençleri tarıma yönlendirecek cazip hale getirecek projeler hazırlanmalıdır.

-Zaman geçirmeden karamanda yetiştirilecek tarımsal ürün çeşitlerini belirleyerek az su isteyen katma değeri yüksek ürünler belirleyip çiftçilerimizi yönlendirmeliyiz.

-Hemen şu anda üretilen Mısır ,Pancar ,Yonca üretiminden vaaz geçilmeli bu ürünleri su bakımından zengin bölgelere kaydırılmalı.

-Her yıl tarımı yapılacak ürünler arz talep dengesine göre çiftçinin en fazla gelir getirici ürünlere göre belirlenmeli.

-Çiftçilerin ürünlerinin değerini bulabilmesi için mutlaka kooperatif birlikleri kurulmalı, tarım simsarlarının eline bırakılmamalı.

-Çiftçilere kaliteli ve organik ürün yetiştiriciliği önemli olanın fazla ürün değil marka oluşturacak ürünler yetiştirmeleri konusunda eğitimler verilmeli bölgemize has markalar oluşturmalıyız.

-Mermer ocakları disipline edilmeli .

Özellikle havzalarda kuraklığın daha fazla etkisinin yaşanacağı bilimsel bir gerçek bu nedenle Karaman için tehlike çanları daha çok çalmaktadır,ilgili kuruluşlar bir an önce harekete geçerek çiftçileri bilinçlendirerek bu yıl yetiştirilmesi gereken tarım ürünlerini belirlemeleri gerekmektedir.

NEVDET ORTAUĞURLU

Devamını Oku

TAŞKALE’YE YAKIŞMADI !

TAŞKALE’YE YAKIŞMADI !
1

BEĞENDİM

ABONE OL

Aile içinde ,sosyal yaşamda ,kurumlarda ,ekolojik alanlarda herhangi bir olumsuzlukla veya sorunla karşılaştığımız zaman en kolay çözüm yolu olan sorunlarımızı ya halının altına süpürürüz ya da öteler görmezden geliriz.

Bu işlem belki sorunları anlık çözeriz ama halının altında sorunların yıllar içinde çimlenip kök salacağını unuturuz.

Bir sorunu çözmeye çalışırken,belki başka sorunların ortaya çıkmasına sebep oluyoruz.

Taşkale Konya Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 01.02.2012 gün ve 306 sayılı kararı ile 3386 ve 5226 sayılı kanunlarla değişik2863 sayılı yasada belirtilen özellikleri göstermesi nedeniyle 1. Derecede Arkeolojik sit alanı olarak tescil edilmiştir Ayrıca 2021 yılında “Doğal Sit Nitelikli Doğal Koruma Alanı”olarak tescil edilmiştir yine Konya Koruma Bölge Kurulu’nun 22.06 1992 tarihli ve 1360 sayılı kararı ile “Kentsel Sit Alanı” olarak tescil edilmiştir .

Taşkale her yönü ile sit alanı edilmişken köylünün bir çivi bile çakmasına izin verilmez iken ve de her tarafı tarih kültür kokan ,belki de Arkeolojik kazılarla ortaya çıkarılacak toprak altında yatan tarihe sahip Taşkale ye kim sahip çıkacak.

Belediyelerin tasfiye edilmesinden sonra köyler ,muhtarların kısıtlı bütçeleriyle personel eksikliğiyle nefes almaya çalışıyorlar bu eksiklikler muhtarlara büyük bir vebal ve sorumluluk yüklemektedir.

En son olarak köyün jeolojik yapısından kaynaklanan nedenlerden dolayı köy yollarının su sızdırarak toprak kaymalarına sebebiyet vermesi nedeniyle asfaltlama çalışmaları yapılarak çözüm aranmıştır.

İnsan düşünüyor acaba bu kadar kültüre ve tarihe sahip , her bakımdan sit alanı ilan edilmiş kültür vadisi olan olan köye çözüm olarak kapkara asfalt mı yapılması gerekiyordu ?

Yolları asfaltlamak ulaşım için önemlidir caddeleri sokakları yapabilirsiniz ancak bazı yerler vardır ki kesinlikle asfalt bu yerleşim yerlerine ihanettir,bu yerlerden biri de Taşkaledir.

Taşkaleye yapılan asfalt yakışmadı köyün bu sorununa İl Özel İdaresi,Karaman İl Kültür Ve Turizm Müdürlüğü dünyadaki örneklerini araştırarak başka bir çözüm bulmalıydı .Taşkalenin kültürü turizmi kapkara yollarla yara alarak insanlarından sonra Otantikliği ,özelliğini kaybetmiştir.

Taşkalenin bütün özelliklerin taşıyacak bir plan bir vizyon yapmak yerine yolları karartmak doğru bir yöntem değildir .

 

Nevdet Ortauğurlu
ibrala.com

Devamını Oku

ELİ ÖPÜLESİ %6.8

ELİ ÖPÜLESİ %6.8
0

BEĞENDİM

ABONE OL

TÜİK verilerine göre ülkemizin nüfusunun ancak %6.8 köylerde yaşayanlar oluşturuyormuş yani %93.2 oranında ki vatandaşlarımız ilçe ve il merkezlerinde yaşıyorlar.

Bu itiraf ,bizleri nasıl bir geleceğin beklediğini gözler önüne seriyor.

Bu oranların birinci derecede sebebi 2012’de çıkan Büyükşehir yasası 2014 yılında yürürlüğe giren 6360 sayılı kanun bu kanun Nüfusu 2.000’in altına düşen belediyelerin tasfiyesi il özel idareleri tarafından yapılır denilmektedir,sonuçta 16 bin220 köy ve bin 53 belde mahalleye dönüştü bu ise tarım ve hayvancılık ile uğraşan köylülere büyük bir hayal kırıklığı oldu .

Köylerde 50 yaş altı çok az insanımız kaldı. Köyde yaşayanlar ise çobanlar ve muhtarlar 15-20 yıl sonra nüfus kalmayacak terk edilmiş olacak , yok olup gidecek ve yılda bir defa havasını soluyacak,suyunu içeceğiniz yeriniz de olmayacak. Atalarımızın mezarları bile yok olacak.

Bir toplumda herkes Doktor, Mühendis ,Avukat ,herhangi bir beyaz yakalı olur ise;

Anahtar tutacak?
Hizmet kim edecek?
Sürüleri kim otlatmaya çıkaracak?
Musluğu kim tamir edecek?
Tarımı kim yapacak?
Her türlü üretimi kim yapacak?

Bu durum sadece köylerin boşaltılması ile ilgili bir sorun değil ,bir ülkenin geleceğini ilgilendiren bir beka sorunu yukarıda da belirttiğim gibi artık köylerde üretim yapacak insan kalmadı tarımsal kuraklığın,iklim şartlarının düzensiz olduğu bu ortamda birde köyleri boşaltarak çiftçilik yapması gereken insanlarımızı şehirlere taşırsak, fabrikalara tıkarak birer makine haline sokarsak,hiçbir sosyal faaliyette bulunmasına hayat şartlarından dolayı fırsat vermezsek ,tarım arazilerini binalarla,sanayi tesisleri ile yok edersek ,yanlış tarım politikalar nedeniyle üretimi azaltarak ülkemize yapılacak en büyük zararı yaparız.

Bir ülke sadece sınır dışındaki düşmanlarla yıkılmaz ,yanlış tarım politikaları ile, üretimin olmaması ile ,insanların mutsuzluğu ,yıllarca binbir emek ile yetiştirdikleri ağaçlarından topraklarından ,şehirlerin kargaşasına ,gürültüsüne pis havasında yaşamaya mahkum edersen bir ülke bu şekilde de yıkılır.

Ayrıca boşaltılmış bu köyler ,tarım arazileri ülkemizi istila etmiş durumda olan yabancılar tarafından ele geçirilmiş durumdadır.

Köyün ağlıyor ve arkandan sesleniyor ;Doğduğunuz yer burası her ne kadar kendi isteğin ile köyünü terk etmesen de doğup büyüdüğün yer burası yeter ki dönüp gelin. Köyün hali dört mevsim, hep sonbahar… Ne gelen var ne giden, kuşlar uçmuyor ,pamuk tarlalarına benzeyen bulutlar bile gelmiyor artık. Kurmuş dal gibiyim ha kırıldım ha kırılacak haldeyim , Unutma ki anıların,senin ve benim varlığımla yaşayacak .Doğduğun yerdeki havaya,ağaçlara,toprağa ıssız kalmış sokaklara vefa borcun ,can borcun var.
Dönüp bakmaz isen köyüne havasını sormasan hatırını öldüğünde üstüne toprak atacak köylün ve seni örtecek toprak kalmayacak.

Gurbette geçmişine dalıyor düşünen insan,özlem duyuyor ; Doğduğu o yerin sadece bir toprak parçası ve duvarları kerpiç evden ibaret değildir, orası doğduğun yerdir.

Harabeye dönmüş binalar, sokağından çocuk sesi duyulmayan ,hayallerinin geride kaldığı bir yerdir köyün unutma; Gözünü açtığın,ilk ağladığın, ınga dediğin, emeklediğin , lastik keliklerle arabacılık oynadığın,çocukluğunun geçtiği, atalarının mezarının bulunduğu ,geride kalan anıların baban, annen hatta yavuklunun bıraktığın yerdir.

Sonuç olarak;Tarım arazilerine sahip çıkmalıyız ,çiftçilerimizin köylerine dönmeleri zemin hazırlamalıyız .ülkelerin geleceği tarım üretiminde ,lütfen köylümüzü milletin efendisi yapalım hiç olmazsa çiftçi oranını %50 yapalım.

Nevdet ORTAUĞURLU
ibrala.com

Devamını Oku