Bursa’da uzun yıllardır kalp yetmezliği yaşayan kadın, yapay kalp naklini olarak eşinin elini tutup aşıklar gibi yürüdü.
Bünyesinde kalp nakli yapabilmek için 2019 yılının Aralık ayında Sağlık Bakanlığı’ndan yetki belgesi almayı başaran Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Hastanesi, bu alanda önemli bir adım atarak ilk yapay kalp naklini gerçekleştirdi. Güney Marmara’nın en önemli organ nakil merkezlerinden biri haline gelen BUÜ Hastanesi, 2019 Aralık ayında aldığı iznin ardından ilk yapay kalp naklini yaptı. BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ekrem Kaya ve hastane yöneticileri, gerçekleştirilen operasyon ve hastanın sağlık durumu hakkında açıklamalarda bulundu.
Güney Marmara Bölgesi’nin önemli sağlık merkezlerinden birisi olduklarını söyleyen Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, Tıp Fakültesi akademisyenlerinin suni kalp nakli ameliyatını da başarı ile tamamladıklarını açıkladı. Yapılan işlemin kalp naklinde ilk aşama olduğunu aktaran Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, “İnşallah bundan sonraki aşama, kadavradan canlı kalp naklini yapmaktır. Onun için de birikime sahip bir Tıp Fakültemiz, kliniklerimiz ve ana bilim dallarımız var. Bundan sonraki hedefimiz ise Üniversite olarak bir organ nakli merkezimizin hatta organ nakli hastanemizin hayata geçirilmesidir. Bu vizyonu biz kendimize koyduk. Biz ve bizden sonraki yönetici arkadaşlarımız inşallah bu hedefi gerçekleştirmek için ellerinden gelen tüm gayreti gösterecektir” diye konuştu.
Suni kalp nakil işlemini gerçekleştiren BUÜ Hastanesi Kalp Nakil Merkezi Müdürü Doç. Dr. Erman Pektok ise 2 yıl önce başlayan merkez hazırlıklarının kendilerini bu güne getirdiğini vurguladı. İlk kalp destek cihazını bayan hastaya yerleştirmenin mutluluğunu yaşadıklarını belirten Doç. Dr. Erman Pektok; “Organ nakli Türkiye’de çok önemli bir konu. Ancak ne yazık ki canlı vericiden organ nakli söz konusu değil. Ülkemizde 1990’larda modern kalp nakli başladı. Bu zamana kadar ne yazık ki çok önemli rakamlara ulaşamadık. Organ bağışının toplumda kabul görmesi, benimsenmesi ve bir gün hepimizin ihtiyacı olabileceğini özümsenmesi gerekiyor. Güney Marmara Bölgesi’nde bu açığın kapatılması için çalışıyoruz. Önümüzdeki günlerde başarılı kalp nakil operasyonlarıyla da gündeme geleceğimize inanıyoruz” şeklinde konuştu.
Ameliyatın başarılı olduğunu söyleyen Erman Pektok, “Kalp yetmezliği ilginç bir hastalık. Saçınızın telinden tırnağınızın ucuna kadar bütün hücreler kalpten gelen temiz kanla besleniyor. O kullanma sonrası kirlenen kan yine kalbe dönerek temizlenmek zorunda. Dolayısıyla kalp yetmezliği başladığı zaman vücuttaki her hücre ve organ bu durumdan etkileniyor. İleri kalp yetmezliği olan her hastalar da hayatlarında her açıdan tehlikeye düşmüş hastalar. Bu nedenle eve ve yatağa bağlı hale geliyorlar. Bu cihazlar, bir kalp nakli değil elbette ancak hastayı ayağa kaldıran ve sosyal hayata dönmesini sağlayan cihazlar. Bizim hastamızda da bu şekilde bir beklentimiz var. Hastamız 55 yaşında. Genç denebilecek bir yaşta. Bu ameliyatta sonra çocuklarıyla, ailesiyle, sosyal hayatına ve işine geri dönecektir” dedi.
Kalp destek cihazı ameliyatlarının öncesinde bir hazırlık aşamasının bulunduğuna işaret eden Doç. Dr. Erman Pektok, “Bence ameliyattan çok daha önemli bir aşamadır. Orada kalp yetmezliği konseyinin değerli üyeleri var. Ameliyat esnasında bu ekibin önemli bir kısmı ameliyathanede çalışır. Ameliyat yaklaşık 3-3,5 saat sürdü. Bu ameliyatın sonrasında da yoğun bakım ve serviste hekimlerin yanı sıra çok sayıda ekip yer alıyor. Ameliyata hazırlık, ameliyat ve sonrasındaki dönemde emek harcayan yaklaşık 50 kişi var” diye konuştu.
Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ekrem Kaya da Türkiye’nin organ nakil konusunda dünyada ilk sıralarda yer aldığının altını çizdi. Kalp nakil konusunda ise teknik anlamda değil, organ bağışı konusunda sorun yaşadıklarını vurgulayan Dekan Kaya, “Bölgemizde çok sayıda kalp nakli adayı hastamız var. Başka şehirlere veya uzaklara gitmelerine gerek yok. Buraya gelsinler. Organ nakli veya kalp nakli yapmak çok zor bir iş değildir. Biz ve ekibimiz hazırız. Tüm bölge halkımıza bu mesajı vermek istiyoruz. Hastanemizde bugüne kadar 2 binin üzerinde organ ve doku nakli gerçekleştirildi. Bunlardan binin üzerinde böbrek nakli, 350-400 civarında karaciğer nakli, kornea ve kemik iliği nakli olacak şekilde nakiller başarı ile gerçekleştirilmiştir” şeklinde konuştu.
“Gerçek anlamda nefes almaya başladım”
Suni kalp nakli yapılan Neşe Akdamar (55) ise çocuğunun da bu hastalığa yakalandığını, daha sonra ameliyat olarak sağlığına kavuştuğunu kaydetti. Akdamar, “Ben ilk devresinden itibaren bu hastalığı çekiyordum. Çocuğumda ise doğrudan 4 devrede yani son devrede ortaya çıktı. Genç ya da çocuk organ nakli bekleyen çok sayıda hastamız var. Allah nasip etti. Oğlum şimdi normal hayatına döndü. Ben de ameliyatımı oldum. Bu cihazla birlikte hayatıma devam edebileceğim. Evde veya normal hayatımda çok zorluk çekiyordum. Doğru düzgün nefes dahi alamıyordum. Şimdi ise gerçek anlamda nefes almaya başladım. Çok mutluyum. Ameliyatımın ardından 4. günde kalkıp yürümeye başladım. Kendimi çok iyi hissediyorum. Tüm vatandaşlarımıza çağrım; organlarımızı bağışlayalım. Toprak olmasın. Yarın ne olacağımızı bilmiyoruz. Ben de bu duruma geleceğimi bilmiyordum. Gerçekten çok önemi var” dedi.
Organ bağışına her zamankinden daha çok ihtiyaç var