Ağızdan uygulanacak yeni yerli aşı. Detaylar haberimizde. Ankara Üniversitesi Şehir Hastanesi’nde Covid-19 virüsüne karşı yeni bir yerli aşının insan üzerinde denenmesine başlandı. Adenoviral vektör tabanlı yenilikçi bir Covid-19 aşısı olarak duyurulan aşıyı Ankara Üniversitesi Kanser Araştırma Enstitüsü geliştirdi. Aşı, TÜBİTAK Covid-19 Platformu tarafından desteklendi.
Ankara Şehir Hastanesi’nde yapılacak olan Faz-1 çalışmasına, 18-59 yaş aralığında hiç Covid-19 geçirmemiş ve hiç aşı olmamış gönüllüler katılabilecek. Aşının, ağız ve burundan uygulanabileceği ve iki yıl içinde oluşabilecek 5-6 mutasyonda etkili olabileceği belirtildi.
Ankara Şehir Hastanesi Klinik Araştırmalar Merkezi’nde yeni yerli aşıyla ilgili bugün bir açıklama yapıldı. Açıklamaya, Ankara Üniversitesi Kanser Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Hakan Akbulut, TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal, Ankara Şehir Hastanesi Laboratuvar sorumlusu Doç. Dr. Bedia Dinç ve Ankara Üniversitesi Rektör Yardımcısı Serdar Öztürk katıldı.
‘2 YIL KADAR ETKİLİ OLMASINI TASARLADIK’
Ankara Üniversitesi Kanser Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Hakan Akbulut, aşıyla ilgili şu bilgileri verdi:
“Mart 2021’de başladığımız çalışmaların nihayet üretimi tamamlandı, klinik çalışma aşamasına gelindi. Aşımız adenoviral vektör tabanlı bir aşı. Mevcut aşılardan farkı. Bizim aşımız, tasarımı itibariyle yenilikçi bir aşı. Yüksek teknoloji ürünü bir adenoviral vektör aşısı. Böyle bir aşının ülkemizde yapılabilmesi ve bu aşamaya getirilebilmesi önemli. Bu, TÜBİTAK Covid-19 Platformu’nun üçüncü aşısı. TURKOVAC ile birlikte toplam 4 yerli aşı geliştirilmiş oldu. Aşımızın tüm varyantlarda etkili olmasını bekliyoruz. Omicron da dahil. Kesin sonuçları klinik çalışmadan sonra söyleyebileceğiz. Tasarım itibariyle mevcut aşılardan 6-8 kat güçlü ve geniş kapsamlı olacak. Uzun süreli bir bağışıklık oluşturmasını bekliyoruz. 3-4 ayda bir tekrar doz yapmak yerine aşılandıktan sonra ortalama 2 yıl kadar etkili olmasını tasarladık ama bütün bunları tasarım olarak söylüyoruz, gerçek sonuçları klinik çalışmayı yaptıktan sonra hep birlikte göreceğiz.
‘AĞIZ VE BURUNDAN UYGULANABİLECEK’
Korona virüsü ağız ve burun yoluyla vücudumuza giriyor. Vücudumuzun ilk savunma sistemi burun ve ağızda. Mukozal immunite dediğimiz ağız ve burun boşluğumuzda bulunan yapılarda bağışıklık oluşturulması lazım. Burun salgılarınızda bulunan bir antikora sahip olduğumuzda hastalığı almıyorsunuz. Aşılandığınızda da bulaştırmıyorsunuz. Ağız ve burundan uygulamada bulaştırma riski yok. Gerçek anlamda pandemiyi bitirebilecek aşı tipi ağız ve burundan uygulanabilecek aşılar olacak. Bizim de aşımız bunu sağlayacak. Faz-1’de kas içine denenecek ve Faz-2’de ağızdan burundan uygulamaya başlanılacak. Ağız ve burundan uygulama yalnızca canlı aşılarda var. mRNA ve inaktif aşılarda bu özellik yok. Onlar ağızdan burundan verdiğiniz zaman hücrelerin içine giremiyor.
‘OLASI MUTASYONLARI TASARLADIK’
Faz-1 çalışmasında, hiç korona virüsü hastalığı geçirmemiş olmak ve hiç aşılanmamış olma şartı var. Bütün halkımıza çağrıda bulunmak istiyorum. Henüz Covid-19 geçirmemiş olanlar ve aşılanmamış olanlar varsa özellikle Ankara’da yaşayanları bu çalışmaya katılmaya çağırıyorum
Aşı tasarlarken virüsün olası varyantlarını hesaba kattık. Olabilecek mutasyonları tasarladık ve parçalı bir yapı dizayn ettik. Bu özelliği nedeniyle varyantlarda etkili olmasını bekliyoruz. Virüsün iki yıl içinde geçireceği 5-6 mutasyonu önceden bilgisayar yardımıyla tahmin ettik ve tasarımını yaptık. Bu nedenle dünyada bir ilk, benzer başka bir aşı uygulaması yok.”
‘VİRÜSLE KARŞILAŞMAYI ENGELLEYECEK’
TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal ise şöyle konuştu:
“Adenoviral bazlı vektör aşısının Faz-1 çalışması başlayacak. Her gün farklı virüslerle karşı karşıyayız. Her zaman kullandığımız, ‘acuvan’ dediğimiz etken maddeler var. O, bu aşıda yok. O anlamda güvenilirliği noktasında vatandaşlarımızın değişik beklentileri olabiliyor, onları karşılayabilir. Bu aşının diğer özelliği ise Faz-1 çalışmasını tamamlandığında, ağız ve burundan verilme potansiyeli var. Belki biraz geç geliyor, çalışmasına geç başlandı ama Faz-1 çalışması başarıyla tamamlandığında ileriki aşamalarda ağız ve burundan da verilme potansiyeli var. İleriye yönelik Türkiye’nin artık aşıyı ithal eden değil, tasarlayan, geliştiren bir ülke haline gelmesine katkı sunacak. Ağızdan ya da burundan verilmesi tercih noktası ama virüsle karşılaşmayı engelleme aşamasında. Bu da dünyada yakın zamanda uygulanmaya çalışılan ve onay alan örneklerin bulunduğu bir aşı tipi.” bilgisini aktardı.
Karaman’da şartlar ağır olsa da ekipler hazır