22 Ekim 2020 Perşembe
İbrala.com Karaman Haber Sitesi olarak aramıza köşe yazarı olarak katılan Nuran Özerler Uyar’a hoş geldiniz diyoruz. Artık yazıları ile sizlerle… İşte ilk yazısı.
Ben ve ailem Mart başından beri karantina uyguluyoruz elimizden geldiğince. İş yeri kapalı. Evden çalışılıyor. Zor. Her şey çok zor. Bizler dünya savaşlarını, ülkemizin Kurtuluş Savaşı’nı yaşamadık. O zor günleri dinledik sadece. Karne ile ekmek alındığını hepimiz duyduk. İşte ben bu dönemi ona benzetiyorum biraz. Alışverişe çıkmıyorum aylardır. Sitenin kapısına haftada 2 gün gelen manav ne getirdiyse artık o alınıyor. Kim fırına giderse birkaç tane ekmek alınıyor. Onlar dilimlenerek donduruluyor. Sabah git sıcak simit al kahvaltıya, öyle bir lüksümüz yok artık.
Her hafta düzenli ziyaret ettiğim anneme altı ayda dört kez gidebildim. Uzaktan sevdim. Dokunmak yok. Yine de görüştüğümüze çok mutlu oluyoruz.
Tam sekiz ay oldu torunlarıma sarılamadım. Neden sarılamadığımı biliyorlar Allahtan. Zor.
Evettt dünyayı yakıp kavuran “ Korona Günleri “ bunlar. Geçmek bilmeyen günler. Okumaktan bıkar mı insan ? inanın bıktığım günler oldu. Günde 200 sayfa okuduğum günler oldu. Havalar güzelken bahçede zaman geçiriyorduk biraz olsun iyi oluyordu. Bakalım kış günleri nasıl geçecek.
Ama bu zorluklar bize unuttuğumuz bazı değerleri hatırlattı hepimize. Bir komşu ile diz dize-göz göze kahve içebilmek ne kadar güzelmiş de haberimiz yokmuş. Patlıcanı, biberi dokunarak, seçerek alabilmek ne büyük nimetmiş farkında değilmişiz. Deniz kenarında dalga sesleri eşliğinde balık yemek ne kadar güzelmiş ama ondan da haberimiz yokmuş. Hadi bunlar yine vaz geçilebilir gibi görünüyor. Olabilir, sonra yaparız, sonra yeriz diyebiliyorsunuz. Ama senenin ilk günlerinde daha korona önlemleri bu kadar bilinçli değilken katıldım bir cenaze içimi çok acıtmıştı. Arkadaşıma dokunup, sarılıp acısını hissedemedim. Bir metre uzaktan baş sağlığı diledik. Namaz deseniz saf hak ettire.. herkes birbirinden uzak. Ezan okunmadan cenaze namazı kılındı. Yangından mal kaçırır gibi apar topar alıp tabutu gittiler. Veda yok. Dua yok. Eve gitmek yok. Camide bitti her şey.
Bir ara Karaman’da salgın yoğunluğu yaşandı. Uzakta olsanız da memleketiniz. İçiniz yanıyor haberleri duydukça. Gittikçe çember daralıyor. Sayılar artıyor. Artık yakın çevremizden de kaybettiklerimiz var. O zaman acı daha da farklı bir boyut taşıyor. Babasını doktora götüren bir genç 31 yaşında, hayatını kaybediyor. Baba kurtuldu. O baba ne kadar yaşıyor dersiniz ?
Biz rahat milletiz. Çernobil patladığında da bize bir şey olmamıştı hatırlarsanız. Bakanımız ekranlarda höpür höpür çayını içmişti. Yıllar sonra kuzey bölgemizdeki kanser vakalarındaki artışta gördük ama bize bir şeyler olduğunu. Şimdi de yeterince bazı önlemler ne yazık ki ciddiye alınmıyor. Maske taşımak zul geliyor. Sosyal ilişkilerde mesafeye uymak zor geliyor. Ama inanın sandığınız kadar zor değil bu kurallar. Kendimiz için, sevdiklerimiz için, çevremiz için korumalı ve korumalıyız.
Bu kadar karanlık havada yazılan yazı ancak bu kadar oldu. Sürç-ü lisan ettimse af ola.
Soğuk bir Şile akşamından hepinize selam ve sevgiler yolluyorum. Yüreğinizden sevgi, çevrenizden sevenleriniz hiç eksilmesin. Söz size ! Bir sonraki yazım daha keyifli olacak… sağlıcakla kalın.
Nuran Özerle Uyar
İbrala.com Karaman Haber Sİtesi