Bebeğini sürekli kucağına alma, sonra kucağa alışır! Bebeğini kucağa almazsan, güvensiz olur, her şeyden korkar! İki farklı görüş… Peki, ama hangisi doğru? Uzman Klinik Psikolog Benan Şahinbaş’a sorduk.
Uzman Klinik Psikolog Şahinbaş, şöyle devam ediyor. “Kimilerine göre annenin bebeğini kucağa alması, bebek ile anneyi bağımlı hale getirir, bebek sürekli kucak ister. Bu nedenle bebek kucağa alışmasın diye sürekli kucağa alınmamalıdır. Kimilerine göre ise bebeği kucağa almamak bebekte güvensizlik yaratır ve korku oluşturur. Bebekler ilk doğdukları andan itibaren yakın ilişki içinde olduğu anne babalarıyla kucakta tanışır. Bu ilk öğrenilen davranış biçimi bebeklerde hassasiyet yaratır ve bebekler bakıma ihtiyacı oldukları her saniye, bu yakın ilişkiyi istedikleri için kucak isterler. Bu dengeyi oturtmak zaman ve tecrübe gerektirir.”
Bebekler bazen sadece ilgi görmek için ağlar
Her bebek kendine özgü ve biricik olduğu için bu konunun çözümünde bilimsel bir yöntem olmadığını belirten Uzman Klinik Psikolog Şahinbaş, çocuk psikolojine göre en doğru yöntemin annenin bebeğini tanıması, bebeğine ve onun ihtiyaçlarına göre ebeveynlik yapması olduğunun altını çiziyor. Yeni doğan bebeklerin konuşabildiği tek dilin ağlama olduğunu anlatan Uzman Klinik Psikolog Şahinbaş, “Bebek ağlayarak hem kendini anlatmaya çalışır hem de anlaşılmaya çalışır. Bebekler bazen aç oldukları veya ihtiyaçları doğrultusunda ağlamazlar. Bazen, ihtiyaçları sadece anne ve babalarının onunla ilgilenmesi olabilir. Bazen ise sadece ağlama yöntemiyle dünyayı tanımak… Bu nedenle bebek her ağladığında hiç düşünmeden kucağa almak yerine ilk durup düşünebilirsiniz. Çocuğum şu an neden ağlıyor olabilir? Aç mı, tok mu? Gazı mı var? Altını mı kirletti veya ateşi mi var? Eğer durum bunlardan biri değilse ‘’ihtiyaç’’ kaynaklıdır yani ilgi istiyordur” diyor.
Her bebek gibi her anne de biriciktir
Uzm. Klnk. Psk. Şahinbaş, bebeğin ilgi istediği durumlarda kucağa almak yerine dikkatini dağıtacak şekilli eğlenceli oyuncakların annelerin işinizi kolaylaştırabileceğini söylüyor. Konuşmak, göz teması kurmak, sıcak bir ses tonuyla konuşarak “Buradayım ve sen de güvendesin” sinyalini vermek veya sırtını okşamak ve sakinleştirmeye çalışmak da Şahinbaş’ın diğer önerileri arasında yer alıyor. Bu sayede bebekte “Şu an ağlıyorum ama benimle kimse ilgilenmiyor, burada yalnızım ve korkuyorum” hissi yerine “Güvendeyim, seviliyorum” hissi oluşacağını anlatan Uzm. Klnk. Psk. Şahinbaş, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bebeğinizi kucağınıza almadan da güvende tutabileceğinizi bilmek sizin de çocuğunuzda kucak alışkanlığınız oluşmadan kaliteli vakit geçirebilmenizi sağlar. Unutmamalıyız ki her bebek biricik olduğu kadar her anne de biriciktir. Bu yüzden “doğru annelik” diye de bir şey yoktur. Anneler içgüdüleri ve iyi gözlemleri sayesinde bebeklerini tanımaya başladıkları her an ihtiyaçlarını daha da iyi anlayacak ve bebeklerine göre ebeveynliklerini daha da geliştirecektir.”
Korona virüs bugün kaç canımızı aldı?