Hareketsiz yaşam tarzının sağlığı olumsuz etkilediğini belirten İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Cahit Polat, “Günümüzde fiziksel aktivitenin sağlık için öneminin yeterince anlaşılamaması hareketsiz bir yaşam tarzının benimsenmesi sonucu toplumda obezite, kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon, diyabet, kemik erimesi gibi kronik hastalıkların görülme sıklığı artmıştır” dedi.
İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Cahit Polat, 3-4 Ekim Dünya Yürüyüş Günü kapsamında açıklamalarda bulundu. Yürümenin önemine değinen ve vatandaşları düzenli yürüyüş yapmaya çağıran Polat, yapılan çalışmalar sonucunda oturmanın yeni bir sigara içme şekli olduğunu, hatta yaşam süresini daha da olumsuz etkilediğini söyledi.
Teknolojideki gelişmelerin insanları kolay ve hareketsiz bir yaşama alıştırdığını belirten Prof. Dr. Polat “Her geçen gün daha fazla oturarak daha fazla zaman geçiriyoruz. İş yerinde, işe giderken veya evde bilgisayar karşısında olsun, bu hareketsiz yaşam tarzı sağlığımızı olumsuz etkiliyor. Yapılan çalışmalar sonucu oturmanın yeni bir sigara içme şekli olduğunu, hatta yaşam süresini daha da olumsuz etkilediğini göstermektedir. Dünya sorunu haline gelen bu hareketsizliğin önüne geçmek için Uluslararası Herkes İçin Spor Federasyonu 1991 yılından bu yana Ekim ayının ilk Pazar gününü tüm dünyada ’Dünya Yürüyüş Günü’ olarak kabul etmiştir. Buna bağlı olarak ülkemizde de 3-4 Ekim günleri yürüyüş günü olarak kutlanmakta ve çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. Dünya Yürüyüş Günü etkinlikleri ile gündelik hayatımızın içine fiziksel aktiviteyi katarak, hareketli bir yaşamı teşvik etmek amaçlanmıştır. Günümüzde fiziksel aktivitenin sağlık için öneminin yeterince anlaşılamaması hareketsiz bir yaşam tarzının benimsenmesi sonucu toplumda obezite, kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon, diyabet, kemik erimesi gibi kronik hastalıkların görülme sıklığını artırmıştır” diye konuştu.
Düzenli yürüyüşün depresyona da iyi geldiğini ve azalttığını vurgulayan Polat, “Açık havada yapılan yürüyüşlerin üç aylık bir dönem sonunda antidepresan ilaçları ile benzer bir etki yaparak beyin kimyasını düzelttiği, depresyonu azalttığı ve kişinin ruh halinde düzelmelere yol açtığı tespit edilmiştir. Fiziksel aktiviteler vücut direncini artırarak, enfeksiyonlara karşı koruma geliştirilmesine katkı sağlamaktadır. Fiziksel olarak aktif olmayanlarda enfeksiyon görülme olasılığı düzenli fiziksel aktivite yapanlara göre daha fazladır. Bilindiği üzere tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de yaklaşık 2 yıldır devam eden pandemi sürecindeki kapanma ve çeşitli kısıtlanmalar sonucu halkımız yürüyüş ve fiziksel aktivitelerden uzak kaldı. Bunun için güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmak oldukça önemlidir. Bağışıklık sistemini destekleyen önemli etmenlerden biri de fiziksel olarak aktif bir yaşam sürmektir. Burada vatandaşlarımıza çağrıda bulunmak istiyorum. Topluluk halinde olmadan maske ve sosyal mesafeye uygun şekilde günde en az 30 dakika yürüyüş yapın. Kat çıkarken daima merdivenleri tercih edin. Toplu taşıma araçları kullanıyorsanız bir veya iki durak erken inin. Aracınızı daha uzağa park edin ve akşam yemeğinden sonra TV karşısında oturmak yerine ailece yürüyüşe çıkarak, günde kaç adım attığınızı sayarak, sağlığınıza yatırım yapın” şeklinde konuştu.
(Özel) Semizotu tohumundan bitkisel omega 3 ilaç etken maddesi üretiyorlar