Karaman Deva Partisi İl Başkanı Mustafa Burak DEMİRER basına yaptığı açıklama da ;
Değerli Basın Mensupları,
Hizmetkârı olmaktan gurur duyduğumuz Karamanlı Hemşerilerimiz,
Partimizin saygıdeğer il, ilçe ve belde yöneticileri,
Hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.
Değerli basın mensupları, Bugünkü iktidar özellikle şu son günlere baktığınızda tam bir akıl tutulması yaşıyor.
Ülkemizi hızla içe kapalı, baskıcı, otoriter rejimlere benzetmeye başladılar.
Bu yapılanları aklımız almıyor, mantığımız kavramıyor.
Kimsenin önünü göremediği, güvenin kaybolduğu, ağır bir ekonomik kriz ile milletimizi karşı karşıya bıraktılar.
Belki önümüzdeki yılları bu hasarı tamir etmek ve kaybolan güveni geri tesis etmek için, ülkemizi hak etmediği bu durumdan kurtarmak için uzunca bir dönem çalışarak geçirmemiz gerekiyor.
Maalesef paramız pul olmuş vaziyette.
Orta direk diye bir şey maalesef kalmadı.
Ülkedeki gelir adaletsizliği hızla artıyor.
Şu an geliri en iyi olan kesim ile en yoksul kesim arasında tam 28 kat fark oluşmuş durumda.
Anlaşılan iktidar, ülkeyi “mutlak yoksullar” ve “kendi etraflarındaki zenginler” olarak iki gruba ayırmaya kararlı.
Esnaf çoğu zaman sattığını, tekrar aynı fiyattan geri yerine dahi koyamıyor.
Göz açıp kapayana dek elindeki parası değer kaybediyor.
Zarar eden çiftçiler ürününü ekmekten vazgeçiyor.
Asgari maliyetlerini bile karşılayamayacak hale geldiler.
Girilen bu yolun, ülke yararına olacağını iddia eden Ak Parti Genel Başkanı, verdiği söz ve vaatlerin aksine ülkemize tarihi bir zarar veriyor.
Değerli arkadaşlar, üzülerek söylüyorum ki, kendisi ve hükümet yetkilileri maalesef yaptığı hatanın ne olduğunu, bu zararın ne kadar büyük olduğunu göremeyecek durumda.
Maalesef bu denli bir kötüye gidiş olamaz.
Kendisine bağlı medyasıyla Sayın Erdoğan “ekonomik kurtuluş savaşı” diye bir şey uydurdu.
Sözüm ona, halkımıza vatan diyerek, ülke diyerek, toprak diyerek; yoksulluğa, açlığa göz yumun demek istiyor.
Pardon ama Sayın Erdoğan, hangi kurtuluş savaşı?
Olan biten sadece, hükümetin ekonomideki, dış politikadaki, hukuk ve adalet sistemindeki yanlışlarının bedelini bu millete ödettirmekten ibaret.
Başka bir şey değildir!
Sayın Erdoğan, artık Türk Milletini bu tür açıklamalarla oyalayamazsınız.
Mızrak çuvala sığmaz oldu.
Saygıdeğer arkadaşlar, Yanlışı hükümet yapıyor ama faturası millete kesiliyor.
Artık kimseyi kandıramazlar.
Gördüğümüz gibi partili cumhurbaşkanı, akraba bakanla el ele verip milletimizin onlarca yıl kuruş kuruş biriktirdiği ne varsa birlikte çarçur ettiler.
Neredeyse 3 yıl oldu, 130 milyar dolarlık döviz rezervini nereye, ne zaman, nasıl sattıklarını hala açıklamadılar.
Arkadaşlar hükümet şeffaf değil.
Niye açıklamıyorsunuz? Niye korkuyorsunuz? 130 milyar dolar rezervini siz ne yaptınız? Bunu da söyleyin.
2021’in martında cumhurbaşkanı “pandemi için gerekiyordu kullandık” demişti.
Hemen arkasından birkaç hafta sonra “yerinde duruyor” dedi.
Sonra da “deprem oldu acil ihtiyaçlarımız için kullandık” dedi.
Sayın Cumhurbaşkanı’na soruyoruz, Bu milletin hakkına girdiniz, Niye gizli gizli yaptınız bunu?
Bunu öğrenmek bizim vatandaş olarak hakkımız.
Çünkü o rezervler bu ülkenin ekonomisinin ve finansal sisteminin en önemli koruma kalkanıydı.
En önemli koruma aracıydı. Bu milletin alnının teriyle, helal kazancıyla kuruş kuruş biriktirdiği her şeyi maalesef birlikte hiç ettiler.
Çocuklarımızın, evlatlarımızın hakkını hiç ettiler. Devletin kasasını yakıp bıraktılar.
Şimdi Sayın Erdoğan’a ve Hazine Bakanı Elvan’a sesleniyorum.
Madem faize karşısınız, madem faiz kötü, o zaman sıfırlayın faizi.
Niye öyle bir iki puanla uğraşıyorsunuz ki.
Kötü kötüdür. Kötünün azı çoğu olmaz. Tezinizin doğru olduğuna bu kadar eminseniz hemen, derhal sıfırlayın.
Ama maksatları, sık sık yaptıkları gibi, dinimizin kutsallarını günlük siyasete alet etmek.
Bunu artık herkes anladı, ben ve arkadaşlarım sahada da görüyoruz, milletimiz anlıyor.
Bu iktidar her sıkıştığında ya milli duyguları ya dini duyguları istismar ettiğini bilmeyen yok herhalde.
Artık gerçekten aziz milletimizin yordunuz. İlk durakta ineceksiniz!
Milletimizin geleceğini kendi koltuğunuzdan değersiz görüp kaçıp gitmek yok!
Bunu açıklayacaksınız, kaçamazsınız.
Yeter artık, gerçekten yeter.
Bu iş bilmezlik, bu kötü yönetim, doğmamış çocuklarımızın yarınlarından çalıyor.
Yeter artık, tadı kaçtı hayatımızın.
Bu ülkenin gençleri geleceğini göremez oldu, öfkesini kontrol edemez oldu.
Sebebi sizsiniz. Sebebi sizin tercih ettiğiniz kötü yönetim.
Yeter artık, gerçekten yeter.
Değerli Basın Mensupları,
Sayın Erdoğan bir de “tüm dünyada kriz var” diyerek, yaşadığımız krizi normal göstermeye çalışıyor.
Öyle bir şey yok.
Dünyada bizdekine benzer nitelikte bir kriz falan yok. Bizim yaşadığımız bambaşka bir şey.
Bakın çok basit istatistikler, şimdi hep birlikte bir bakalım!
Grafik 1: Dünyada en yüksek faizlerden birisi Türkiye’de Türkiye şu anda politika faizinin en yüksek olduğu ülkelerden birisi dünyada.
Grafik 2: Parası en fazla değer kaybeden ülkelerden birisiyiz. Kendi içinde dolar kuru bizdeki kadar hızlı artan bir ülke yok. Dünyada kriz var bizde yaşıyoruz.
Yok öyle. Hangi ülkede dolar kuru bu kadar hızla artmış?
Var mı bunun bir örneği? Bunu sadece biz yaşıyoruz. Türkiye’de yaşıyoruz.
Grafik 3. Makyajlanmış rakamlarla bile, tüketici fiyat endeksinin en çok arttığı, yanı enflasyonun en fazla olduğu ülkelerden birisiyiz.
Dünyayla mukayeselerde en yüksek enflasyona sahip ülkelerden birisiyiz.
Grafik 4. Gıda enflasyonunda da durum aynı. Bu da yine TÜİK’in makyajlanmış rakamlarıyla bile yüzde 27 dünyadaki en yüksek enflasyon rakamlarından birisi. Avrupa’nın da en yükseği.
Grafik 5. Elektrik fiyatlarının en çok arttığı ülkeyiz. Türkiye açık ara dünya birincisi. Bizden çok fiyatların arttığı ülke yok.
Grafik 6. Doğal gaz fiyatlarının en çok arttığı ülkeyiz. Açık ara birinciyiz.
Grafik 7. Bu yılın ikinci çeyreğinde, bizden daha hızlı büyüyen onlarca ülke var.
Dünyayla mukayese baktığımızda ortalamanın altındayız. Bu da rakamlar doğruysa. Ondan da biz emin değiliz.
TÜİK’in açıkladığı hiçbir veriden emin değiliz.
Bağımsız olması gereken MB’ye talimatla iş yaptıran hükûmetin TÜİK’in bağımsızlığına saygı duyacağı konusunda bizim derin şüphelerimiz var.
Grafik 8. İstihdam oranı bizden çok daha yüksek onlarca ülke var.
Rakamlar ortada. Türkiye istihdam oranının en düşük olduğu ülkelerden birisi.
Değerli Basın mensupları, görüyorsunuz, anlatmaya gerek yok!
Manzara çok kötü!
Kim olursa olsun, bu ülkenin yarınlarını çalmaya hakkı yok!
Sayın Erdoğan, Sayın Albayrak, Sayın Elvan!
Bu millet bu kışı geçirir ama sizden yediği bu kazığı gerçekten unutmaz!
Bizler biliyoruz ki, kendinize bağlı küçük bir zümreyi zenginleştirip, milletimizin geri kalanını büyük bir ekonomik ve hukuksal bir çöküntüyle baş başa bıraktığınızı Karaman halkı unutmayacak!
Değerli basın mensupları, son günlerde Sosyal Güvenlik Kurumu 10 milyondan fazla vatandaşımızdan, sürpriz tebligatlar ile geçmişe dönük GSS borçlarını alelacele toplama telaşına girmiş. Her ilde, hatta her ilçede ekonomik krizle yorulmuş halkımız Gelir testi yaptırmak için Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’na gitmek ve yoksulluğunu ispat etmek zorunda bırakılıyor.
Ekonomik kriz bir yana, milletimizin belini birde nereden geldiğini tam da anlayamadığı bu borçlarla büküyorlar. Kaç yıl öncenin borcunu, şu tarihe kadar ödenmezse yeni borcunuz şu olacak, sağlıktan da faydalanamayacaksınız demek, hele ki böyle bir krizin içinde demek.
Kendi yarattığınız krizi bile yönetemiyorsunuz!
Arkadaşlar! Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi bu ülkenin geleceği için adeta pimi çekilmiş bir bomba!
Ve açık konuşmak gerekirse bu bozuk sistemde ülkemizin var olan sorunlarının çözülememesi ile birlikte gelişimi de durmuş durumda. Ülkemize ve vatandaşlarımıza daha fazla özgürlük, daha etkin bürokrasi, daha işlevsel yönetim diye yola çıkılmış; ancak her gün bir önceki günü aratacak hale gelmiştir.
Arkadaşlar; “Sorunlar var ancak sorunlara muhatap bulamıyoruz, derdimizle dertlenen yok” diyenlerin sayısı her geçen gün daha da artıyor. Dünya yepyeni gelişmelere, dijital dünyanın dönüşümüne, Metaverse’e, BlockChain’e ve daha da fazla demokrasiye doğru koşarken, güzel ülkemizin gündelik siyasi tartışmalarla bu kadar vakit kaybediyor olması hepimizi derinden üzüyor.
Peki, ne yapmalı? Önce Ekonomide işi ehline bırakmalı.
Biliyorsunuz Genel Başkanımız Sayın Ali BABACAN ekonominin başındayken bu ülkenin ekonomi yönetiminde istikrarlı, bağımsız, yaptım-oldu değil, akıl ve bilimle açıklanacak şekilde şeffaf bir model vardı. Paramızın bir itibarı, üretimin ve çalışmanın bir hazzı, insan emeğinin bir değeri vardı. O zamanlar kazandığımız para ile belirli bir refaha ulaşabiliyorduk. Paramız ve bir marka olarak Türk malının gücünü her yerde görebiliyorduk. Pazara indiğimizde poşetleri doldurabiliyor, bugün belki de hayal edeceğimiz türde bir ekonomik kalkınma yaşıyorduk.
Arkadaşlar, durum bugün böyle mi? Genel başkanımız ve ekibi ekonominin başındayken ne yapıldıysa son beş yılda adeta hiç edilmiş, milletimizin ve gençliğimizin geleceğine kocaman bir set çekilmiş gibi oldu. Peki, hemen şimdi ne mi yapmak gerekiyor?
Genel Başkanımız Sayın Ali BABACAN ve ekibi, geçtiğimiz Çarşamba günü yaptığı ve inşallah her hafta Çarşamba günü yapacağı şekilde gündeme dair açıklamalarını, ülkemizin sorunlarına yönelik çözüm önerilerini sunacak, bizde sizler aracılığıyla Tüm Karamanlı Hemşerilerimizle paylaşmaya çalışacağız.
Değerli arkadaşlar, Şu anda yaşadığımız sorunların kaynağı tamamen siyasi niteliktedir.
Kötü yönetim sonucudur. Çözüm de bu siyasi anlayışın ve bunu besleyen sistemin değişmesindedir.
Halkımız bu ucube yönetim sisteminden ve bu kötü yönetimden kurtulmadıkça sorunların kalıcı olarak çözülmesi mümkün değildir.
DEVA Partisi olarak, ekonomide yaşanan sorunların kalıcı bir biçimde çözülebilmesinin, ancak topyekûn bir değişim ile mümkün olabileceğine inanıyoruz.
Bu kapsamda, ekonomide kalıcı bir iyileşme sağlayabilmek için, biraz sonra sayacağım yapısal adımların atılmasını çok önemli görüyoruz.
Bu açıklayacaklarımız hemen bugünden yapılabilecek işler. Hükûmetin hemen bugün alıp uygulayabileceği işler. Yapmazlarsa da seçimden sonra bizim hemen uygulamaya başlayacağımız işler.
İşte o nitelikte adımlar.
1.Arkadaşlar, Güçlendirilmiş parlamenter sisteme hemen geçilmelidir.
Bir yandan bu yapısal dönüşüm gerçekleştirilirken, ekonomi yönetiminde de oldukça önemli gördüğümüz ve 21 adımda açıkladığımız uygulamalar hayata geçirilmelidir.
İktidar partisinin ve hükümet temsilcilerinin kalemi kâğıdı eline alıp not etmesini öneriyoruz.
Öyle bir gecede göreve getirip, ne diyorsam o mantığı ile görevden alınmamalıdır.
Değerli basın mensupları,
Bu adımlar, ekonomiyi yöneten kurumlara olan güveni tesis etmek ve uluslararası eksende dengeli politikalara dönüleceğini göstermek açısından önemlidir.
Bizler bunları ülkemizin sorunlarının bir an önce çözüme kavuşturulması için şeffaf bir biçimde kamuoyu ile paylaşıyoruz.
Açıklarken diyoruz ki; biz seçimlerden sonra kurulacak hükümetle beraber düğmeye basıp bunları hemen uygulamaya başlayacağız diyoruz.
“Siz bu kardeşinize şu oyunuzu bir verin, ondan sonra görün bunları nasıl yapacağımızı” gibi popülist söylemlerle milletimizin karşısına çıkmıyoruz.
Biz DEVA PARTİSİ olarak emaneti devralmaya hazırız. Bu ülkenin gücünü biliyor, bu milleti yarınlara nasıl taşıyacağımızı planlıyoruz.
Biz hazırız, Ülkemizin ve Karaman’ın ihtiyaçlarını görüyoruz. Bu güzel şehrimizi hep birlikte hak ettiği noktaya ulaştırma yolculuğumuza hepinizi, tüm hemşerilerimizi davet ediyoruz.
Biz sizin için çalışıyoruz, çocuklarımızın geleceği, evlatlarımızın yarınları için çabalıyoruz.
Hepimizin ayrışmadan, ötekileştirmeden gülerek bulunacağı o büyük aile fotoğrafı için var gücümüzle savaşıyoruz.
Değerli basın mensupları;
Hepinizi tekrar saygıyla selamlıyor, bu kutlu günümüzde bizleri yalnız bırakmadığınız için şahsım ve teşkilatlarımız adına çok teşekkür ediyorum. dedi.
Karaman’da Dinç ailesinin acı günü