h Dolar 32,6037 % 0.38
h Euro 34,7863 % 0.38
h Çeyrek Altın 4.264,00 %0,35
h BIST100 9.524,59 %-0,06
a Öğle Vakti 12:51
Karaman 15°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
KARAMAN HABER
KARAMAN HABER
KaraMANZARA

KaraMANZARA

26 Aralık 2021 Pazar

Karaman’da Yeşildere ile Sudurağı’nın su kavgası

Karaman’da Yeşildere ile Sudurağı’nın su kavgası
2

BEĞENDİM

ABONE OL

İbrala Tarihinden Farklı Bir Kesit: Sudurağı Köyü ile Su Anlaşmazlığı

İbrala ve Sudurağı (Sıdırva) köyleri arasında meydana gelen bazı olaylar bundan yaklaşık 170 sene önce -özellikle suyun önemi açısından- bölgedeki insan ilişkilerine dair bir takım ilginç bilgiler vermektedir. Bilindiği üzere su, yaşamın başlangıcından beri dünyanın biyolojik yapısı ve özelde insan hayatının sürekliliği noktasında en önemli maddelerden birisidir.

Dünyanın farklı bölgelerinde ortaya çıkmış olan toplulukların yerleşim için seçtiği alanlar özellikle suyun bol ve kullanıma müsait olduğu bölgelerde yoğunlaşmıştır. Bu durum göz önüne alındığında suyun ilk uygarlıkların ortaya çıkışında çok önemli bir rol oynadığı da anlaşılabilmektedir. İlk kentler Güney Mezopotamya’da kurulmuş, yani binlerce bireyin bir düzen ve karmaşa içerisinde yaşamaya başladığı ilk kentler, kaynaklar ile bu kaynakların sınırlarının belirgin olduğu bir bölgede ortaya çıkmıştır. Bu nedenle su kontrolünün tarihi, kültür tarihinin en önemli etmenlerinden birisi olup, bu madde halen Orta Doğu’da, yani ilk kentlerin doğduğu bu topraklarda kültürleri, toplulukları ve tarihleri etrafında şekillendirmeye devam etmektedir.

İbrala ve Sudurağı köyleri arasındaki anlaşmazlığa geçmeden önce Osmanlı Devleti köylerinde ve günümüzde meydana gelen benzer vakalardan bir kaçını hatırlatmak faydalı olacaktır. Örneğin 1892 yılına ait bazı kayıtlara göre Cebel Sancağı’na bağlı Ayin köyünde bir düğünden dolayı ahali arasında kavga çıkınca merkezden elli kişilik bir müfreze gönderilmiştir. Bundan iki sene sonrasına ait kayıtlar ise Yozgat’ın Terzili köyünde köy bekçileri ile hayvan sahipleri arasında çıkan kavgaya Yenisu köyü ahalisinin de karışması üzerine bölgeye bir süvari müfrezesinin gönderildiğini haber vermektedir. Yakın dönemde özellikle su dolayısıyla çıkan kavgalara da örnekler verilebilir. 2016’da Kahramanmaraş’ın Çağlayancerit ilçesinde, mahallelerinden ilçe merkezine su alınmasına karşı çıkan vatandaşlarla jandarma arasında gerginlik çıkmış, bu olaylarda 4 asker ile bir kişi yaralanmıştır. Şanlıurfa’nın ise tarla ve su paylaşım kavgaları nedeniyle her bahar “Kanlı” Urfa…” haline gelip cinayetlerin kan davaları

na dönüşme potansiyelinin yüksek olduğu kısa süre önce ifade edilmiştir. Birbirinden çok farklı zamanlarda meydana gelen bu olaylar suyun öneminin sürekliliğe de işaret etmektedir.
Görülen o ki Karaman’da bir akarsu tarafından oluşturulan ve beslenen bir vadi içinde ve etrafında yer alan küçük yerleşimlerde de suyun kontrolü önemli bir mesele idi. Fakat henüz 1654 yılının yaz dönemine ait olan bir Osmanlı arşivi belgesinden, 19. yüzyılda İbrala ile Sudurağı köyleri arasında meydana gelen kavgadan çok önceleri, yani asıl meselemizden iki yüz sene önce bu iki köye mensup şahıslar arasında kavga çıktığı tespit edilmektedir. Buna göre Sudurağı köyünden Mehmed, Sevindik ve Eyüb isimli şahıslar İbrala köyünden Hızır, kardeşi İlyas ve Şarlıoğlu ismindeki şahısların kendilerini kılıç ile yaraladıklarını söyleyip şikâyette bulunmuşlardır. Çok sonraları Hicri 9 Rebiû’l-evvel 1270 / Miladi 10 Aralık 1853 tarihine gelindiğinde ise Osmanlı Arşivde yer alan bir belgeye göre bu sene Sudurağı ile İbrala köyü ahalileri arasında su meselesinden dolayı büyük bir kavga meydana gelmiştir.

Kavgada taraflar birbirlerine taş, büyük bıçaklar, kılıçlar ve sopalar ile saldırmışlardır. Bunun sonucunda baş, alın, göz, omuz, kol, bilek, parmak, kulak gibi vücudunun çeşitli yerlerinden yaralananlar, dişleri kırılanlar ve hatta ölenler olmuştur. Meclis-i Vâlâ’dan Sadaret’e gönderilen belgede olayı Konya valisi ve meclisinin bir tahrirat ile Meclis-i Vâlâ’ya bildirdikleri anlaşılmaktadır. Buna göre Konya Sancağı’na bağlı Lârende kazasının köylerinden olan İbrala köyü ile Karapınar kazasına bağlı Sıdırva (Sudurağı) köyleri halkı arasında “su maddesinden” dolayı çıkan kavgada her iki taraftan da darp edilen ve yaralananlar olmuştur. Yaralanmalara dair bazı ayrıntılara girilirken Sıdırva köyü halkından Seyyid Aziz, İbrala’dan Seyyid İbrahim’in haksız yere taş ile ağzına vurup dört dişini çıkarmış olduğundan kendisine bin kuruş ceza kesilmiştir. Bundan başka Osman bin Abdurrahman, Demirci Seyyid Ömer’in bel ve sol bacağını yaraladığından iki bin beş yüz kuruş ceza almıştır. Yine İsmail büyük bir bıçağın arka kısmıyla Süleyman’ın başına ve diğer bazı bölgelerine vurmakla onu yaralamıştır. Osman, Ali’yi bıçak ile alnından, Humây-oğlu Ali ve diğer bir Ali’yi bıçak ile bileğinden yaralamıştır. Yine Seyyid Mehmed bıçak ile parmağından, İbralalı Abid bin Seyyid Mûsâ kılıçla kulağından yaralanmıştır.
Göz, omuz, baş gibi bölgelerden yaralanmalarda benzeri örnekleri çoğaltmak mümkündür. Olayın bu şekilde gözden geçirilmesinden sonra ceza alan şahısların belirtilen bedelleri ödemesi şartıyla sulh edilmiştir. Ayrıca adı geçenlere altışar ay pranga cezası verilmiştir. Fakat kavgaya karışan şahıslardan Abdülkadir isimli köylü, bir kişiyi öldürdüğü için bu hususa dair ayrı bir ilam düzenlenmiştir. Belgenin sonunda Meclis-i Vâlâ üyelerine ait 12 adet mühür bulunmaktadır.
Bu kayıtlar suyun köy insanı açısından ne derece önemli olduğuna en mühim delillerden birisini teşkil etmektedir. Ayrıca İbrala ve Sudurağı köylerinin tarihin belli dönemlerinde farklı sebeplerle karşı karşıya geldikleri ve bazı dönemlerde yaşamın devamı için gerekli olan maddeler üzerinde hak iddia ettikleri açıkça görülmektedir. Belki de meseleleri kavga ve güç yetirme ile halletmenin daha anlaşılabilir olduğu önceki devirlerde İbrala tarihinden bir sayfayı bu şekilde kısaca hatırlamak bu dönem yaşamına dair düşüncelere bir ekleme yapabilecektir.

Arşiv Kaynakları:
BOA. DH. ŞFR. 194 – 68, 1.
BOA. MKT. 76 / 45.
BOA. Y..MTV. 67 – 75a, 1.
KŞS. 280: 4.
Diğer Kaynaklar
Osmanlı Arşiv Belgelerinde Sultaniye-i Karapınar, Editörler: Cengiz Eroğlu, Murat Babuçoğlu, Fuat Tigin, Ankara 2013.
https://arkeofili.com/mezopotamya-ve-levantta-suyun-tarihi-ve-susuzluk/; Yazar: Tolunay Bayram, 5 Eylül 2017.
https://www.cnnturk.com/turkiye/kahramanmarasta-su-gerginligi-4-yarali, 15.07.2016.
https://www.indyturk.com/node/381516/haber/tarla-ve-su-payla%C5%9F%C4%B1m-kavgalar%C4%B1-nedeniyle-%C5%9Fanl%C4%B1urfa-oluyor-her-bahar-kanl%C4%B1-urfa%E2%80%A6, Perşembe 1 Temmuz 2021, 12.15, Yazar: Ali Kemal Erdem.