deneme bonusu veren siteler deneme bonusu
Deneme Bonusu Veren Siteler 2025 Deneme Bonusu Veren Siteler 2025 Deneme Bonusu Veren Siteler 2025
lisanslı bahis siteleri
deneme bonusu veren siteler
hacklink
deneme bonusu veren siteler
rinabet
rinabet
beylikdüzü escort
deneme bonusu deneme bonusu veren
Yeni Deneme Bonusu Veren Siteler Deneme Bonusu Veren Siteler Deneme Bonusu Veren Siteler Deneme Bonusu Deneme Bonusu Veren Siteler Deneme Bonusu Veren Siteler 2024
deneme bonusu veren siteler
deneme bonusu
deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler
alanya rus escort
slot siteleri
buy tiktok followers
mobilbahis giriş rokubet giriş
bonus veren siteler
deneme bonusu veren siteler
onwin giriş
tipobet güncel giriş
deneme bonusu veren siteler
deneme bonusu deneme bonusu
bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler
deneme bonusu
deneme bonusu veren siteler
onwin giriş
alanya escort gaziantep escort gaziantep escort gaziantep escort
deneme bonusu
bahis siteleri
deneme bonusu veren siteler
casino siteleri
streameast
deneme bonusu veren siteler
sahabet giriş
bahis siteleri
casibom betturkey
anadoluslot
casibom jojobet giriş jojobet Casibom holiganbet giriş casibom giriş Casibom casibom casibom giriş CASİBOM holiganbet Casibom Giriş casibom casibom güncel giriş casibom güncel Casibom Casibom holiganbet holiganbet casibom güncel giriş
h Dolar 36,6803 % 0.19
h Euro 39,9408 % 0.19
h Çeyrek Altın 5.755,00 %-0,22
h BIST100 10.842,05 %1,07
a İmsak Vakti 02:00
Karaman 18°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
KARAMAN HABER
KARAMAN HABER
Muazzez TOĞRUL

Muazzez TOĞRUL

12 Mart 2025 Çarşamba

8 MART’IN ARDINDAN

8 MART’IN ARDINDAN
0

BEĞENDİM

ABONE OL

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, dünyayı bilmem ama yurdumuzda büyük bir coşkuyla kutlandı! Çiçekler, güzel sözler havada uçtu. Sosyal medyada kadını öven paylaşımlar yapıldı.
Kadın sanatçılar, çeşitli illerde konuşmalar yapıp, sahne aldılar. Kadınlar, el işi ürünlerini sergiledi. Kadınlara yönelik eğlenceler düzenlendi. Alışverişte indirimler uygulandı. Daha bunun gibi birçok etkinlik ve kutlamalar yapıldı.
Kutlamalar kadınlara hak ettikleri değeri vermek için mi yapıldı? Yoksa Yeterince değer verilmediği için mi yapıldı? Sadece göz boyama mıydı?
Kadına değer verilmek isteniyorsa; önü açılmalı. Çalıştığı işyerinde sırf kadın olduğu için mobbinge maruz kalmamalı. Eşit haklara sahip olmalı. Takdir edilmeli. Erkeklerden daha iyi olduğu zaman görmezden gelinmemeli; görülmeli. Bu daha iyi olma yarışı değil, hak ediş.
8 Mart’la aynı tarihlerde kayıp olan Ece Gürel adlı kadın ormanda bulundu. Hayatı ile ilgili bir detay dikkatimi çekti. Peyzaj mimarı Ece Gürel, eğer doğruysa çalıştığı iş yerinde mobbinge maruz kalıyor ve istifaya zorlanıyor. Akabinde eşiyle tartışıyor, ormanda yürüyüşe diye çıkıp, 4 gün sonra bulunuyor. Kaldırıldığı hastanede hayatını kaybediyor. Ece Gürel’i tanımam bilmem ama bildiğim bir şey varsa bir kadını canından bezdirmek kolay değildir. Canından bezdiyse de çok çok önemli nedenleri vardır.
Kadına değer veriyorsanız canından bezdirmeyin yeter. Normal, öyle düz yaşasın yani. Çok da bir şey yapmanıza gerek yok. Rahat bıraksanız yeterli olur.
Kadın boşanır, hayatına devam eder. Kadın doğurur daha bir güçlenir. Kadın kocasını kaybeder, hayatına devam eder. En zoru evladını kaybetmektir, yine hayatına devam eder. Hastalanır, hayatta kalmaya çalışır…
Kadın, merhameti iyileştiricidir. Sevgisi eşine, çocuğuna, yakınlarına, çevresine ilaç gibidir. Ama kendinin de saçı okşansın, gözlerinin içine bakılsın, güzel sözler söylensin ister. Kadının en zayıf yönü ilgi ihtiyacıdır. Sevdikleri takdir etsin, yaparsın, sen başarırsın desin. İşte o zaman, kadının üstesinden gelemeyeceği zorluk yoktur.
Kadın, toparlayıcıdır. Babalar ölünce; çocuklar, anne evinde toplanmaya devam eder. Anne hayatta olduğu sürece, ocak hep tüter. Kadın ocaktır, ailedir.
Kadınların övülmeye değil normalleşmeye ihtiyacı var. Kadın toplumun parçası. Erkekler, çocuklar gibi onlarda normal bir birey. Kadını ayrı bir yere konumlandırmaya gerek yok.
Kadını, toplum rahat bırakırsa. Kendi yolunu bulur. Destek olunmuyorsa, köstek olunmasın yeter. Kadın çalışkandır, başarır. Güvenilsin yeter ki üstesinden gelemeyeceği şey yoktur. Cumhuriyet, kadının yolunu açmıştır. Kazanımlarımız artarak devam etmelidir.
“Şuna inanmak lazımdır ki. Dünya üzerinde gördüğünüz her şey kadının eseridir.”
Mustafa Kemal Atatürk

 

Muazzez Toğrul

Devamını Oku

DUYGULARIMIZ

DUYGULARIMIZ
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Duygular insan olduğumuzun göstergesidir. Duyguları gökkuşağının renklerine benzetiyorum. Sarı, kırmızı, turuncu, mor, yeşil, mavi…Mutluluk beyaz, hüzün siyah, öfke kırmızı, heyecan turuncu, asalet mor, umut mavi, rahatlık yeşil… Siz ne dersiniz?
Duygular, en iyi jest ve mimiklerle anlatılır. Hislerimiz beden dilimize yansır. Sinirlenince kaşlarımızı çatar, mutlu olduğumuzda ağzımız kulaklarına varır.
Duygu, insanı uçurabildiği gibi yerin dibine de batırabilir. Aşık olur uçarsın, öfkeyle ağzından bir söz çıkar yerin dibine batarsın.
Hayat denge ister duygu mantık dengesi. İkisinden biri ağır basarsa pişmanlık kaçınılmaz olur. Meslek seçerken sadece üniforma giymeyi sevdiğiniz için seçim yaparsanız sonu hüsran olabilir. Meslek seçiminde akıl, devreye girmeli ki seçiminiz sizi mutlu etsin.
Milletçe duygusalız, benim gibi orta yaş grubu hepten duygusal. Ama yeni nesil bizim gibi değil hayatı daha ciddi yaşıyor! Duygusallıkla pek işleri yok.
Yeni aşık olmuş genç elinden telefonu düşürmüyor, süslenmeler, boyanmalar… Bir bakmışsın ayrılmış. Aşk acısı çekiyor ama bu acı yerini çok hızla, başka aşka bırakıveriyor. Belki zamanla oturacak duyguları. Hal böyle olunca duyguların anlamı kalmıyor. Duygu var ama yok gibi. İçi boşaltılmış sanki.
Zamanla duygu kalmayacak diye korkmuyor değilim. Teknoloji çağında bencilleştik. Ya ilerde makineleşir duygularımızı yitirirsek. Tıpkı George Orwell’in “1984” adlı romanında anlatılan kahramanlar gibi…
Duygular, en iyi şiir ve müzikle anlatılır. Bir şiir okuruz, şarkı dinleriz tam da beni anlatmış deriz. En çok sevdiğimiz kitaplarda, kendi duygusallığımızı bulmuşuzdur.
Edgar Allan Poe’nin “Annabel Lee” şiirini dünyaca ünlü yapan, duygudur.
Senelerce senelerce evveldi,
Bir deniz ülkesinde,
Yaşayan bir kız vardı bileceksiniz
İsmi; Annabel Lee
Hiçbirşey düşünmezdi sevilmekten
Sevmekten başka beni.
Yunus Emre, Fuzuli, Nazım Hikmet, Cemal Süreyya, Edip Cansever, William Shakespeare, Pablo Neruda… adını sayamadığım daha birçok şair duyguları içeren şiirleriyle ölümsüzdür.
En iyi arkadaşımız, sevinçte, acıda bizi anlayandır. Milletleri millet yapan acıda tasada birleşmesidir. Duygularımızla hem bir olur hem de ayrı düşeriz.
İnsanoğlu var olduğu sürece duygular hep olacaktır.
İnsanoğlu var olduğu sürece duygular hep olacak mı?

Muazzez Toğrul

Devamını Oku

KURALLAR, KURALLAR, KURALLAR

KURALLAR, KURALLAR, KURALLAR
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Kurallar, toplumun huzuru, refahı, devamı, güvenliği için olmalıdır. Kurallara uyulmazsa sonunda yaptırım uygulanır. Kendini kontrol edemeyen toplumun bireylerine caydırıcılık açısından konulur. Yaptırım uygulanmazsa kurallar işe yaramaz.

Ailede yatma saatine uymayan çocuk bilgisayarda oyun oynamaktan men edilir. Sevdiği oyundan mahrum bırakılır. Bu tatlı ceza olmazsa, ufaklık, geç yatmayı huy edinip, sağlıklı büyüyemez.

Okula başlayan çocuklar geç kalınca yok yazılır. Aileye bilgi mesajı gönderilir. Önlem alınıp alışkanlık haline getirmesin.
Kurallar birey ergen olduğunda, devam eder. İlkokulda sadece yok yazılan öğrenci, ortaöğretimde geç kalmayı alışkanlık haline getirirse uyarı alır, sistemde cezası görünür. Ortaöğretimde her kural ihlalinin, karşılığı vardır. Örneğin arkadaşına şiddet uyguladı, diyelim okuldan geçici olarak uzaklaştırılır. Okul siciline işlenir tekrar etmezse, bir yıl sonra kaldırılır. Amaç genci hayata hazırlamak, sorumluluk bilinci vermektir.

Yetişkin olduğu halde kurallara uymayı beceremeyenler için ceza sistemi yine devreye girer. Arabayla hız sınırını aşarsa para cezası alır. Yaralanma ya da ölümlü kazalarda ceza hapis yatmakla bile sonuçlanabilir.

Kurallar toplumun selameti için gereklidir. Yazılı kurallarla birlikte, yazılı olmayan örf adet gelenek görenekten gelen kurallarda vardır. Örneğin; cenaze evin de sesli gülünmez yazılı olmayan kuraldır.

Kendini gerçekleştirmiş, eğitimli, otokontrollü bireyler, kurallar olmadan yaşar. Eğitimden kastım örgün eğitimden alınan diploma değildir. Kendi sınırlarını bilen başkalarının alanına girmeyen, hiç kimseye hiç bir canlıya zarar vermeden yaşayabilen insanlardır.

Okulda, hastanede, trafikte, sokakta… İnsanımızın kurallara uymasını bekleriz. Kurallara uyuluyor zannederiz. Kuralın çok olduğu toplumlarda kuralların çiğnendiğini daha çok görürüz. Çok kural, çok ihlal anlamına gelir

Kural koymak yetmez. Kurala ihtiyaç duymayacak birey yetiştirmeliyiz. Önce kendimizden, yakın evremizden başlayarak. Hiç bir şey yapamıyorsak kendimiz davranışlarımızla örnek olmalıyız. Kurallara uyuyorken uymayanlar bizi çileden çıkarabilir. Bu tuzağa, düşmemeliyiz. Otoyolda giderken sollama yasağına uymayan, ağır taşıtların sollamaya yapmasına hazırlıklı olmalı, bizi çileden çıkarmasına müsaade etmemeliyiz.

Kurala gerek olmayan toplumun inşası için çok çalışmalıyız çok. Öylede olsa pes etmek yok hayat böyle.
Mevlana’nın da dediği gibi ;
Yaşamak direnmektir,
Sevmek güvenmektir.

Muazzez Toğrul
ibrala.com

Devamını Oku

DEPREMİN YARALARI SARILDI MI?

DEPREMİN YARALARI SARILDI MI?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

6 Şubat 2023’te meydana gelen depreminin üzerinden; 2 yıl, 24 ay, 168 hafta, 720 gün geçti.
Depremin yaraları sarıldı mı?
Geçen hafta taziye ziyareti için Elazığ’daydım.
Pazarcık depremin merkez üssüydü. Bizi Pazarcık’ta yolun sağında, solunda konteyner kentler karşıladı. İçim burkuldu; konteynerlere bakıp içlerindeki yaşamları düşündüm…
Konteynerlerin yaşam alanı olduğuna tepelerindeki çanak antenleri görünce ikna oldum. Üstelik ilçeye göre betonarme binaların sayısı da oldukça azdı.
Evet, bu konteynerler yaşam alanıydı!
Pazarcık’ta yaralar sarılamamıştı.
Gölcük’te durum farklı olabilir miydi?
Hayır, manzara değişmedi. Sağlı sollu konteynerler…bozuk yollar…
Gölcük’te göl kenarında yemek molası verdik. Lokanta sahibinin yöreye özgü isotlu, lezzetli yemeklerini yerken, sohbet ettik.
Lokanta depremde yıkılmış. Kendi imkanları ile yeniden tek katlı olarak inşa etmişler.
Pazarcık’ta ve Gölcük’te; tepeye serpiştirilmiş, renkli boyanmış, tamamlanmamış betonarme evler, sembolik birer umut ışığıydı.
Ancak bu evlerin sayısı, halkın yaşadığı konteynerlerle karşılaştırılınca yetersiz kalıyordu.
Malatya’da görkemli belediye binasının yanında “Malatya Konteynır Kent” tabelası oldukça cafcaflı duruyordu!
Gördüğüm tek etkileyici yapı, Malatya’daki iki uzun ve doğal beyaz ışıklı tüneldi.
Doğuya yolu düşenler bilir. Yerleşim yerlerinin girişlerinde sizi kontrol noktaları karşılar. 2000’li yılların başında Muş’ta görev yaparken, bu noktalar bana yabancı ülkeye giriyormuş hissi verirdi.
Ülkemizin doğusuyla batısıyla hepimizin olduğunu ve yerlerinden yurtlarından olmuş, evsiz kalmış insanları yalnız bırakmamamız gerektiğini unutmamalıyız.
Bir gün değil, her gün, tüm imkanlarımızla yanlarında olup yaralarını saralım.

Muazzez Toğrul

Devamını Oku

KEDİ SEVGİSİ

KEDİ SEVGİSİ
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Son yıllarda evcil hayvan beslemek giderek moda oldu. Bireyselleşen insanımız, yalnızlığını hayvan dostlarıyla gidermeye çalışıyor. Kedi, köpek, kuş, balık ve tavşan en çok tercih edilen türler arasında yer alıyor.
Bizim de bir kedimiz oldu. Bambi, dişi bir kedi; uysal sevimli mi sevimli. Kendini bize çok sevdirdi.
Kedi deyip geçmeyin; onun bakımı yalnızca karnını doyurmakla bitmiyor. Aşıları, parazit tedavisi, maması ve oyuncakları derken, sevimli kediniz için belli bir bütçe ayırmanız şart.

İnsanlar bir hevesle bu sevimli dostları sahipleniyor, ancak bakımı göründüğü kadar kolay değil.
Evde tırmalamadık ne koltuk ne halı ne de perde bıraktı. Özenle seçtiğiniz ev eşyalarınıza ciddi zarar veriyor. Evinize bir sevimli dost alırken bunu da göz ardı etmeyin. Nitekim “Gülü seven dikenine katlanır” elbet.

Bambi ile aramızda görünmez bir bağ oluştu. İşten eve gelince sarılmalar, oynamalar, öpmeler… Adeta çocuğumuz gibi oldu. Böyle olunca ne koltuk, ne halı ne de perde umurunuzda olmuyor. Sevgisi her şeyi unutturuyor.

Bambi bize başka biri tarafından bırakıldı ve yaklaşık üç ay bizimle kaldı. Sahibi pişman olup geri istedi, biz de çaresiz verdik. Ama onu vermek, evden bir ölü çıkmış gibi hissettirdi. Yokluğu gerçekten çok etkiledi. Yerine başkasını da koyamadık.

Siz siz olun kedi sahiplenirken ya da başkasına verirken iyi düşünün. Evin bir bireyi adeta bebeğiniz gibi oluyor.
Evde kedi beslemenin, teknoloji bağımlısı çocuklara da birçok faydası var. Çocuk, kediyle ilgilenmek zorunda olduğu için telefondan, tabletten, televizyondan uzaklaşıyor. Kedimiz mesela bizden oyun isterdi, biz oralı olmasak bile gelip kucağımıza yatardı. Ona zaman ayırmak zorunda kalırdık.
Bambimiz öyle her şeyi de yemiyordu. Maması özel alınacak. Mutfakta yemek yaparken sucuk ikram ettim. Oralı bile olmadı. Kasaptan tavuk ciğeri falan almanız gerekiyor.

Evde kalan yemeği bırakın, bazen özel yemek yapsanız bile yemeyebilirler. Neyden hoşlandıklarını zamanla öğreniyorsunuz. Özel yemek istiyorlar.
Anlayacağınız, bu iş çocuk oyuncağı değil; siz siz olun, kırk kere düşünüp öyle karar verin. Sosyal medyada gördüklerimize kapılmadan önce iyi düşünmek gerek.
Sonuç olarak evcil hayvan sahiplenirken enine boyuna iyice düşünmeliyiz. Evcil hayvan sahiplenmek büyük bir sorumluluk.

Muazzez Toğrul
ibrala.com

Devamını Oku