Yazık bu şehrin çocuklarına diye başlıyorum yazıma. Sanayisi, tarımı, işsizlik oranının sıfırlığı vs. bütün ekonomik kriterlerle övünen şehrimiz çocuklarına sahip çıkmıyor. Hangi çocukları diyeceksiniz doğal olarak futbol seven çocuklarına diyorum bende.
Uzun yıllar önce Karaman’ın tanıtımı için önemli olan Karamanspor vardı, başarısız yöneticilik ve şehrin birlik olamaması sebebiyle yitip gitti. Şimdi sıra Karaman Belediyespor da sanırım. Bunu yazarken canım yanıyor elbette futbol sevdalısı, tribünlerden futbolcu yetiştiren biri haline gelen kardeşiniz olarak. Uzun yıllar sonra 3. Lige çıktı bir takımımız hepimiz mutlu olduk, sevindik umutlandık yarınlar için. Siyasiler ise hedef koydular biz geldik takım çıktı seneye
2. Lig diye. Şimdi ise futbol severler dua ediyor düşmesek diye neden mi yapayalnız bir takım var ortada maalesef. Yok biz yalnız bırakmadık diyenler çıkabilir elbet ama tribünden gördüğümüzü yazıyorum ben.
Pazar gün ki Çatalca maçında taraftar maça alınmayacak dediler şok olduk be kardeşim. Kulüp sosyal medyadan taraftarı çağırıyor taraftar kapıda kalıyor. Taraftar kim mi bu şehrin çocukları hani kahve köşelerinden, sanal dünyadan, kötü ortamlardan uzak kalmak isteyip şehrinin takımını destekleyip sosyalleşip geleceğe umutla bakmak isteyen çocuklar. Gerekçe ne biliyor musunuz özel güvenlik olmadığı için emniyet taraftarsız oynanacak kararı almış bunu da kulüp yönetimine bildirmişler.
Emniyet haklı mı sonuna kadar haklı işte burada şu ortaya çıkıyor bu takım ve şehrin çocukları sahipsiz. Özel güvenlik şirketine borcunu ödeyememiş kulüp onlarda gelmemişler ekmek parası kardeşim onlarda haklı. Şimdi gelelim sonuca biz kapıya dayandık Belediye Başkanımızı aradık haberi yok tabi o da emniyet müdürümüzü aradı iş çözüldü aslında bu kadar basitti olay. Yönetim bile küsmüş takıma aslında asgari ücretle oynayan çocukların parasını ödeyemeyen, personel maaşını ödeyemeyen vs. bu yönetim utanıyor artık küsmüş onlarda. Bu arada yenildik ama çatır çatır da oynadık futbolu kaçırdığımız golleri atsak, sakin olabilsek biraz daha maçı farklı bile kazanabilirdik bununda altını çizmek gerekli kötü takımımızı yok yani. Takım sahipsiz olunca hakemler de gerekeni yaptılar tabi bütün düdüklerde ki taktir haklarını rakibe kullandılar penaltımızı vermediler birde üstüne üstlük taraftara küfür ettiler bu şartlarda yenildik.
Bu takıma şehrin sahip çıkması lazım. Bunu nasıl yaparız peki takım lige çıkınca adı da Belediyespor ya siyasallaştıranlar bugün Belediye Başkanımızın destek vermesine bahaneler üretiyorlar o zaman gölge etmeyin arkadaşlar adı değişsin bu kulübün tüm şehrin takımı hale gelsin. Siyaset üstü olmalı spor ve bu şehrin takımı ama biz birlik olmayı beceremiyoruz. Karaman halkının güveni kazanılmalı her ne kadar futbol boş iş diye bakılsa da güzel şehrimizde. Duyuyoruz birileri talip oluyor takıma gerçekten becerebileceklerse alsınlar bırakın, yok vermeyiz diyorsanız iyi bir yönetim ile güven sağlanıp Valimizden, belediyemize, emniyetimize, siyasilere, sanayicilere, esnafa ve taraftara kadar bütün şehir birlik olmalı bunu sağlamalı birileri. Yazık oluyor bu şehrin çocuklarına bu takımda düşerse yeniden çıkması imkansız hale gelir arkadaşlar futbolu bilenlere teslim edelim haydi birlik zamanı.
Bir karardan durmayalım
Gel gidelim dosta gönül
Hasretinden yanmayalım
Gel gidelim dosta gönül
Diye başlıyor Yunus Emre bir şiirine. Yunus Emre kimdir diye uzun uzun ulaşılabilecek bilgilerle boğmak istemedim sizleri. Bilmeyenler varsa da araştırsınlar bir zahmet lütfen. YUNUS EMRE KARAMANLIDIR. Unesco’nun 2021 yılını Yunus Emre yılı ilan etmesiyle Yunus Emre nerelidir, kimdir, mezarı nerededir şeklinde ki tartışmalar yine alevlendi. Eskişehir yıllardır sahip çıkmakta, bütün kurmayları, bürokratları ve halkı ile sahip çıkmaktadır. Ya biz Yunus Emre gibi bir değerin gerçek hemşerileri ne yapıyoruz yıllardır. Birçoğumuzun haberi bile yok son gelişmelerden maalesef biz böyle mi sahip çıkacağız değerlerimize. Kasım ayında Eskişehir de bir toplantı organize edilmiş hem de sadece yerel kurmaylar değil turizm bakanlığından yetkililer de katılmış. Algı işidir bu işler, Eskişehir yıllardır bu algıyı yönetiyor biz sessiz sessiz izliyoruz. Biz biraz geç uyandık sayılır uyandık mı orası da sorgulanır. Karaman değerlerine sahip çıkamaz zaten, reklam yapamaz hala Konya’nın ilçesi olarak anılır mesela olsun biz küçük dünyamızda mutluyuz dimi. Birde Aksaray var Yunus Emre bizim diyorlar bak hele şunlara siz nereden çıktınız kardeşim. Biz ne yapıyoruz peki.
Belediyemiz billboard ve afiş çalışması yaptı nerede Karaman’da sadece o da güzel bir adım tabi. Valiliğimiz küçük bir toplantı yaptı sadece yerel basında yer aldı o da ulusalda görmedik. Cumhuriyet Halk Partisi video hazırladı gündeme gelsin diye. Kartap çalışmalar yapıyor bildiğim kadarıyla. Dikkatinizi çekti mi yapılmaya çalışılan bütün çalışmalar tek tek yapılıyor bence birlik beraberlik yok, belli kitlelere ulaşabiliyor sadece. Hepsi değerli çalışmalar ancak yetersiz. Hatam varsa özür dilerim elbette emek verenlerden. Birlik olma vakti değil mi arkadaşlar hep beraber ulusal ve uluslararası çalışmalar yapmak gerekmez mi? Başta valiliğimiz olmak üzere ki son yıllarda Karaman’a gelmiş en iyi vali şuan görevde, belediyemiz, odalarımız, derneklerimiz, siyasi partilerimiz, milletvekillerimiz, bürokratlarımız ve halkımız bir araya gelip daha güçlü şekilde sahip çıkmalı Yunus Emre gibi bir değere. Ankara da hangi bakanlığa gitsek Karamanlı bürokratlar var neden işin içine girmezler veya sokulmazlar. Yunus Emre ne Eskişehirlidir, ne Aksaraylıdır ne de başka şehirlidir Yunus Emre Karamanlıdır tarihi kayıtlarda birçok kanıt varken kaptırmayalım değerimizi. Haydi Karaman birlik olalım bu kez ve fırsatı değerlendirelim. Kültürümüzü tanıtalım, şehrimizin güzelliklerini gösterelim Dünya’ya.
Süper lig başladı, futbolun zevkine tribünlerde varabiliriz ama pandemi süresince ekranlardan izlemeye devam edeceğiz. Yurttaşlarımızı tekrar uyaralım toplu şekilde izlemeyelim maçları özellikle kapalı ortamlarda, hepimiz risk altındayız şakası da yok bu illetin.
3 büyükler iyi başladılar lige hepsi de motive olmuş gibi görünüyor ve çok istekliler hatalardan dersler alınmış ancak konuşmak için çok erken elbette ama geçen sezon ki gibi olmayacağını hepsi gösterdi bizlere. Şampiyon takım ligin yeni takımı Hatay karşısında performansından uzak göründü, anlaşılan biraz şampiyonluğun sarhoşluğu devam ediyor. Şampiyonluktan da bir şey anlamadılar aslına bakarsanız. Ligin yeni takımları çok iyiler Hatay, Erzurum ve Karagümrük hızlı başladılar mesajı aldık gitmeyiz kolay kolay diyorlar. Gençlerbirliği, Denizli ve Gaziantep hiç de iyi sinyaller vermediler. Geçen sezonun iyi takımı Sivas ise gidenlerin yerine yenilerini koymakta zorlandığını gösterdi. Dediğim gibi ilk haftadan belli olmaz, 4. Haftadan sonra bakacağız hem takımların oyunlarına hem de skora olan yansımalarına. Hakemler ise umut vermediler, VAR’a rağmen hakkı yenen takımlar oldu maalesef. Milyonlar harcanıyor, büyük emekler çekiliyor hakemler de insan hata yapacaklar ama VAR artık arkadaşlar biraz dikkat lütfen canları yanıyor takımların, camiaların.
Bizim de artık profesyonel bir takımımız var değil mi? Hani yıllardır özlemle bekliyorduk ya. Tamam pandemi var, tribünlerde olamayacağız ama nerede destek Karaman hani neredesiniz? Şehrin hareketlenmediği gözüme çarpıyor, bayrak çalışması bile yok bunda biraz yönetimin biraz da bizlerin ihmali var. Şehrin takımına ilgisizlik nedir? Hey Karaman duydun mu? 3. Lig de takımın var. Şehrin bürokratları, siyasileri, sanayicileri, halkı ve taraftarı hadi be kardeşim kenetlenme zamanı bu değeri yitirmeyelim. Evet takım Belediyenin ancak siyasileştirmeden takımına sahip çıkmalı şehir. Yönetimde gereken adımları atmalı bizim Karaman’ın huyu değil midir istemezsen ayağına gitmezsen umurunda olmaz, hareketlenmez bu şehir. Karaman Belediyespor’umuza yeni sezonda başarılar diliyorum. Umarım bizleri çok mutlu ederler.
Büyük heyecan başlıyor bu hafta Cuma günü Çaykur Rizespor – Fenerbahçe maçıyla covid-19 virüsü gölgesinde ancak içimizde ki coşku ve heyecan ile süper lig başlıyor. Transferin son günleri yaklaşırken heyecanda artıyor. Birçok takım yapılanmasını tamamladı tabi ki finansal sorunlar ve TFF nin mali denetimleri sonucu eskiden harcanan milyonların, havalara saçılan paraların olmadığı bir transfer sezonu yaşıyoruz. Havaalanlarında karşılanan süper yıldızların aksine daha mütevazi bir kadro oluşturuyor takımlarımız artık. Bu arada yıldız gelse ne olacak covid-19 var karşılayamayız beyler.
21 takımlı oynanacak bu sezon ilginç olacak çok fazla maç izleyeceğiz. Derin ve geniş kadro ihtiyacı var takımlarda ayrıca gençler bu uzun maratonda çok şans bulacaklar umarım onlarca genç futbolcu kazanır ülke futbolu. Lige en hazır takımlar geçen sezonun şampiyonu Başakşehir, belli bir iskeleti olan Trabzonspor ve yaptığı transferler ve yakaladığı havayla Fenerbahçe olarak görülüyor. Anadolu’nun mütevazi bütçeli takımları da sessiz sedasız hazırlar aslında birkaçı hariç. Galatasaray son günleri iyi değerlendirecek gibi duruyor, yönetimi hoşuma gitmese de Fatih Terim faktörü her zaman iddia sahibi yapıyor onları.
Gelelim benim sevdam Beşiktaş’a kulüp içerisinde ki maddi sorunlar, personel maaşlarının ödenememesi, destek kampanyası derken birkaç nokta transfer yapıldı. Eksiklerimiz yok mu var elbette kanatta Gökhan Töre geldi, kaldı iyi bir forvet ihtiyacı Sergen Hoca gibi bilinçli ve kulübü sahiplenen bir hocamız varken çok da endişeli değilim aslında çünkü camianın evladı olmak başka bir şey bu konuyu başka bir yazıda değerlendirelim. Biz hep inanırız takımımıza her taraftarın yaptığı gibi, kupalar için sevmedik ya siyah beyaz armayı.
Covid-19 sebebiyle tribünler boş herkes tv başına tabi onu da toplu şekilde yapmayalım lütfen şehrimizin hali ortada virüs evin kapısına dayandı artık. Futbolu çok seviyoruz ama ailemizi daha çok sanırım bu yüzden hepimiz dikkatli olalım lütfen. Umarım bir an önce tribünlere kavuşuruz hep birlikte. 2020-2021 sezonunun sakatlıklar yaşanmayan, göze hoş gelen kaliteli futbol oynanan, virüsün terk ettiği bir sezon olmasını diliyor, bütün takımlarımıza başarılar diliyorum.
Şevket Varol
İbrala.com
Bu sezon şampiyonluk yarışı heyecanlı geçiyor Süper Lig de. Çünkü yeni takımlar katıldı yarışa iddialı şekildeler hem de hem de Anadolu takımı hepsi. Yeni yarışçıların İstanbul’a büyük camialara kafa tutarak mücadele etmeleri marka değerimizi artıyor bir yandan da. Beşiktaşlı biri olarak memnunum aslında bu yarıştan.
Kim bu takımlar Trabzonspor ve Sivasspor takımları. Ortak noktaları var bu takımların ülke alt yapısından yetişmiş yerli ve milli oyuncular ile oynamaları. Kendi çocuklarımızın performansı bu takımları üst seviyeye çıkardı, yanlarında oynayan yabancılarında kalitesini artırıyorlar aslına bakarsanız. Birçokları yabancı oyuncuları öve öve anlatsalar da bizim öz kaynak oyuncularımızın onlara katkılarını görmezden gelmemek lazım.
Gelelim öz kaynak düzenine dönüşün mecburiyetine. Yıllarca futbol kariyerinin sonuna gelmiş yabancı oyunculara çuvalla paralar veren kulüplerimiz artık UEFA ve federasyonun incelemeleri, baskıları ile battıklarının farkına vardılar. Eyvah eyvah ne yaptık biz bu ülke futboluna, kendi çocuklarımıza neden güvenmedik yıllarca. Alt yapımızdan hiç mi oyuncu çıkaramayız 80 milyon nüfustan? Alt yapı hocalarımız kötü mü? Bilmiyorlar mı futbolu? İş paraya gelince öz kaynak diye tutturduk hep birlikte, musluktan akar gibi akan paralar yok artık, 30 yıllık kulüp gelirini bugünden harcamak yok. Ucuz maliyetli, ruhu, hırsı, azmi ve başarıya açlığı sebebiyle terinin son damlasına kadar mücadele edecek çocukların devri olacak artık. Melih’lerin, Yağız’ların, Erhan’ların, Mustafa’ların, Utku’ların, Ramazan’ların yüzlerce çocuğun önü açılacak artık.
Yıllarca yönetimler yabancı oyuncuya çuvalla para verdik hocam Rıdvan’ı oynatma bu hafta diye çok söylediler. Hocalarında işine geldi belki de. Oynattım bu yıldız yabancıları ben ne yapayım olmadı dediler, şampiyonluk başarısı olmadan takımın başında kalamıyor bir hoca maalesef bu da etkili alt yapıdan çocuklara şans verilmemesine. Peki binlerce km uzaktan gelip bizim keşfedemediğimiz çocuklarımızı götürüp oynatan Avrupa takımlarına ne demeli bizden daha mı iyiler acaba? Daha iyi değiller aslında cesaretliler, korkusuzca güveniyorlar sistemleri var çünkü, futbol kültürleri var. Merih örneğini verelim bizim büyükler almadı Juventus ilk on bir de oynattı. Dünya devleri 18 yaşında ki çocukları oynatıyor, milyonlarca Euro para veriyorlar bu oyunculara transfer ederken. Her fırsatta milliyetçilikten bahseden bizler futbola gelince yabancı hayranı oluveriyoruz.
Haydi Türkiye kendi çocuklarına sahip çık milliyetçiliğini göster. A milli takımımızın hali nasıl peki? Ne güzel oldu dimi genç futbolcular ile Şenol Hoca şans vermek zorunda kaldı ve sonuç ortada. Bütün takımlardan da mecburi olarak değil gerçekten güvenerek fırsat vermesini bekliyoruz, istiyoruz artık. Demem o ki ha gayret milli ve yerli insanımıza güvenin, inanın, bu çocuklar daha iyisini yaparlar o kalitesiz pahalı yabancılardan.
Dolar 32,5633 % 0.03
Çeyrek Altın 4.063,00 %-0,46
İmsak Vakti 02:00
News
