Karaman’daki kuraklık ile ilgili defalarca yazı kaleme aldım. Karaman havzasının geleceği büyük bir tehlike ile karşı karşıya diye. Görünen köy kılavuz istemez ve de bunları görmek için kahin olmaya gerek yok.
DSİ ve ODTÜ’nün bilimsel araştırmalarına ve raporlarına göre 2018’de yeraltı suları yaklaşık bir metre azalırken 2020 de Karaman-Konya havzasında iki metre yeraltı sularında azalma olduğu tespit edilmiştir.
Havzalarda yeraltı sularının azaldığı tecrübe ve tanıklık ile sabittir; Canhasan köyünde 2018 yılında baraja suyuna güvenerek şehir dışında yaşamasına rağmen memleketine yatırım kararı alarak bütün birikimini büyük umutlarla elma bahçesi kurmak için harcadı sonuç mu? Tam bir hayal kırıklığı önce baraj sularını kestiler bin bir zorlukları aşarak banka kredisi kullanılarak su kuyusu açmaya karar veriyor ve 150-200 metreden bile su çıkmadığından çevresindeki kuyuların da kuruması ve su seviyesinin düşmesi yüzünden çaresizlik içerisinde elma ağaçlarının kurumasını, nasipse barajın dolmasını beklemektedir.
İkinci tecrübe Canhasan, Göztepe ve çevre köylerde mısır, pancar, yonca gibi tarım ürünler ekilmektedir. Bu tarlalarda su o kadar hoyratça kullanılıyor ki kuyulardan günlerce su çekiliyor. Haziran ayında ara yollarda geçtim ve o kadar gönen geçmiş ki arabam çamura saplanarak yolda kaldım çekici vasıtasıyla kurtulabildim.
Karamandaki kuraklık sadece iklim değişikliği ile geçiştirilebilecek basit bir sorun değildir. Tarım politikalarındaki plansızlık ilgili kurumlar kuraklığı raporlarında belirtmelerine rağmen, sadece raporlarda öğrencilere, sunumlara kaynak olarak kalıyor,fiiliyata bir türlü geçmiyor,ya kimse sorumluluk almak istemiyor yada koltuğunu korumak istiyor.
Çiftçilerimizin kendi çıkarları için su kaynaklarını hoyratça kullanması, gelecek nesilleri düşünmemeleri yüzünden kuraklıklar yaşanmaktadır; Düşünsenize sırf az maliyet olsun diye damlama borularını eksik döşüyorlar, günün yirmi dört saati sulama yapıyorlar.
Çiftçilerin ilgili kurumlarca sıkı bir denetime tabi tutulmaları gerekmektedir kaçak su kuyularını ve ürünlerin sulama süreleri ile ilgili sınırlamalar getirilmeli, Karaman’ın geleceği için tarım politikalarının yeniden düzenlenmesi suya ihtiyaç veya az ihtiyaç duyan ürünlerin yetiştirilmesi için teşvikler verilmelidir.
Ayrıca karamanda mevcut olan mandıraların çiftliklerinde bir düzene bir plan dahilinde bu çiftliklerin faaliyetlerini sürdürmeleri gerekir su tüketiminde çiftlikler önemli bir yer tutmaktadır. Bu çiftliklerin karaman ovasından kaldırılarak suyun bol dağ köylerine nakil edilmesi gerekirse devletin bütün masraflarını karşılaması hem bu köylerden kentlere göçü önler hem de ovadaki su kıtlığını önlenmesinde yardımcı olur.
Su tüketiminin İçme suyu olarak yıllık : 1 ton
İhtiyaç tüketimi : 10 ton
Sanayi tüketimi : 100 ton
Tarımsal tüketim : 1000 ton olarak kayıtlara geçmiştir.
Karamanı kuraklıktan korumak için yeraltı sularımıza göl ve göletlerimize, barajlarımıza sahip çıkmalıyız, su kullanımı konusunda daha özen göstermeliyiz,tarımda yeni politikalar geliştirilerek çiftçilerimizi eğiterek katma değeri yüksek su tüketimi az bitkilere yönlendirmeliyiz.
Allah korusun, Karaman’ı çöl olmuş bir şekilde torunlarımıza bırakmayalım.
Özel Babaoğlu İlkokulunda İlk Ders Heyecanı!